Dışişleri'nden bürokrasiye güzelleme

Güncelleme Tarihi:

Dışişlerinden bürokrasiye güzelleme
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Salı günkü manşetimizde, Büyükşehir Belediyesi ile Japon JICA Ajansı arasında İstanbul'un zemin araştırması ve deprem senaryosunu çıkarmak için yapılan anlaşmayı Dışişleri Bakanlığı'nın 8 aydır beklettiğini yazmıştık. Bakanlık bir açıklama gönderdi. Açıklama bürokratik sürecin nasıl engeller çıkarttığını gösterdi.

15 Ağustos tarihli gazetemezini manşeti ‘‘Yok Öyle Acele Burası Türkiye’’ idi.

Büyükşehir Belediyesi'nin bir Japon devlet kuruluşu olan JICA ile (Japon İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) İstanbul'un deprem haritası ve senaryosunun hazırlanması için yaptığı protokol bir türlü gerçekleşemiyordu, çünkü Dışişleri Bakanlığı'na takılmıştı.

Proje gereği 6-7 milyon dolarlık bu çalışma Japon kurumu tarafından bedava gerçekleştirilecek, zemin araştırmaları için Japonya'dan getirilecek makineler ise daha sonra belediyeye hibe edilecekti.

Ancak bu Japon uzmanlara İstanbul'da geçirecekleri süre için vergi muafiyeti ve getirilecek makinalar için de gümrük vergisi muafiyetini Türkiye'nin tanıması gerekiyordu. Türkiye'nin tek mali katkısı bu olacaktı: Vergi almayacaktı.

Ancak bu konuda pürüz çıktığından anlaşma 8 aydır gerçekleşemiyordu. Haberimiz yayımlandıktan sonra, Dışişleri Bakanlığı üç sayfalık bir açıklama yollayarak bu konuda neden gecikme olduğunu anlattı.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması, bürokratik süreçlerin acil projelerde nasıl engelleyici olabildiğini gösteriyor.

Açıklamada özetle şu bilgiler veriliyor:

İKİ ÜLKE Mİ İKİ KURUM MU?

Büyükşehir Belediyesi ile JICA adındaki Japon kurum arasındaki anlaşma, iki ülke arasındaki bir uluslararası anlaşma mı, yoksa iki kurum arasındaki özel bir anlaşma mı? Dışişleri önce bu konuyu açıklığa kavuşturmaya çalıştı. Eğer bu iki ülke arasındaki bir anlaşma olarak kabul edilirse, o takdirde uygulanması için TBMM'de bir ‘‘uygun bulunma yasası’’ çıkartılması gerekiyordu. Yok eğer iki kurum arasında bir anlaşma ise, o zaman buna gerek yoktu.

VERGİLERİ BELEDİYE ÜSTLENSİN

Dışişleri, işin acil olduğunu bildiğinden, bu ikinci yolu uygun buluyordu. Ancak bu yol kabul edilirse, bu kez gelecek olan Japonların ve araçların vergiden muaf tutulması mümkün olmazdı. O takdirde bu vergileri Büyükşehir Belediyesi üstlenmeliydi.

DEVLET GARANTİSİ VERİLEMEZ

Büyükşehir Belediyesi bunları üstleniyordu. Ama bu defa da Japon tarafı, belediyenin bu sorumluluğu için Türkiye devletinin garanti vermesini şart koşuyordu. Protokol bu noktada tıkanmıştı.

GENELKURMAY'DAN İZİN GEREK

Dışişleri'ni rahatsız eden başka noktalar da vardı. Bakanlığın açıklamasında bu noktalar şöyle anlatılıyor: ‘‘Projede görev alacak olan uzmanlara özel mülkiyete ve girişi kısıtlanmış bölgelere giriş hakkı tanınmasını ve çalışmalar boyunca elde edilecek tüm belgelerin Japonya'ya götürülmesini öngören maddeler yer almaktadır.’’ Projenin, tüm İstanbul'u kaplayacak mikro-bölgelemeye dayalı bir zemin araştırması olması nedeniyle, uzmanların her yere girmek istemesi doğaldı, ama bütün kapılar onlara açılamazdı. Bunların içinde en önemlisi de askeri bölgelerdi. Bunun için Genelkurmay Başkanlığı'nın da onayının alınması gerekiyordu.

TÜBİTAK DA ONAYLAMALI

Bir de TÜBİTAK'tan onay alınması gerekiyordu; ama bunun nedeni açıklamada pek net olarak anlaşılamıyordu.

İşte JICA ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki protokol, bir türlü uygulanamama nedenleri.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!