Dinleme iddiasında ilginç diyaloglar
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2008 21:19
CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın yasa dışı dinlendiği iddiasının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, Sav'ı bilgi vermek için komisyona davet etme kararı aldı.
AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'nün başkanlığında ikinci toplantısını yapan komisyon, çalışma programı ve bu programda takip edilecek usul ve esaslar ile kimlerin davet edileceğini kararlaştırdı.
Toplantının açılışında konuşan Köylü, görüntü alınmasının ardından gazetecilerin dışarı çıkartılacağını söyledi. Bunun üzerine CHP'li milletvekilleri, toplantıda ne yapılacağının kararlaştırılacağını, bu nedenle kameraların çıkartılıp, basın mensuplarının toplantıyı izlemesi gerektiğini dile getirdiler. MHP'li milletvekillerinin de bu öneriyi desteklemesi üzerine, gazeteciler komisyon toplantısını izledi.
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Türkiye'de devlet kontrolünde olmayan dinlemelerin çok yaygın bir şekilde yapıldığını ileri sürdü. CHP'nin, “bir takip kararıyla dinlendiği” yönünde bir bir iddiasının bulunmadığını ifade eden Seyhan, araştırma komisyonunun varsa dinlemenin hangi cepheden geldiğini bulması gerektiğini söyledi.
Mobil dinlemelerin, bilgisayar yazılımları sayesinde yapıldığını, Türkiye'deki dinleme cihazlarının kamu kurumları ve görevlileri dışında yaygın olarak kullanıldığını, birilerine de bunun temin edilmesine göz yumulduğunu ileri süren Seyhan, “Daha bundan 4 ay önce İstanbul gümrüğünde 10 tane, değeri 20 bin avro olan mobil dinleme cihazı yakalanmıştır” dedi.
Dinlemede en önemli tekniğin yazılım olduğunu, internet sayfalarında bu yazılımların bulunabileceğini anlatan Seyhan, bu yazılımların telefonlara yüklenmesi durumunda, kişinin haberi olmadan dinlenebileceğini kaydetti.
Bu yazılımların, daha önce felçli hastaları, bakıcıları izlemek için insani amaçla tasarlandığını, öğrenci olduğu sırada, bu tasarımların içinde bulunduğunu belirten Seyhan, şöyle devam etti:
“Bu yazılım yüklü bir telefonda, ben sizi aradığım zaman, sizin telefonunuz çalmıyor ama açılıyor. Ben sizi dinliyorum. Bu bir hizmet olduğu için de hem uydu yazıyor, hem de Telekomünikasyon Kurumu yazıyor. Çünkü alınmış bir hizmet var. Genel Sekreterimiz böyle bir yöntemle dinlenmiş olabilir. Biz kamu kuruluşlarını suçlamıyoruz. Yapılan araştırmalarda Telekomünikasyon Kurumu içinde görüşme süresi saati ve bedeli çıkıyor. Zaten bu yazılım programıyla çıkar. O bir gerçek görüşmedir. Dinlenme aslında gerçek bir görüşmedir. Sadece oradaki yazılım, sesin gittiğini, kullanan kişiye iletiyor.”
“ORTAM DİNLEME ÇOK KOLAY”
CHP'li Seyhan, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortam dinlemelerin çok kolay hale geldiğini ifade ederek, “Bozuk bir televizyonu veya radyoyu dinleme cihazına çevirmem 10 dakikayı almaz. Ben teknik elamanım, benim işim bu. Ama ben kanunsuzluk yapmak için yetiştirilmedim. Benim görevim insanların hayatını kolaylaştırmak. Benim sözüm, bunu insanların aleyhinde kullananlara yöneliktir” dedi.
Dinleme yapmak için eskiden böcek denilen araçlar kullanıldığını, şimdi ise küçük bantlarla bu işin yapılabileceğini dile getiren Seyhan, “Bizim görevimiz; Bu dinlemelerin devlet tarafından yapılıyor mu? Telekomünikasyon Kurumunun dışında, devlet dışında yasa dışı dinlemeleri denetleyen bir kurum var mı? Özerk kurum nasıl oluşturmalıyız? Yaygın dinlemenin önüne nasıl geçmeliyiz? Bunları araştırmak olmalı” diye konuştu.
“TOPLUMDA DİNLENİYORUM PARANOYASI VAR”
MHP Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir de daha önce birçok ilde emniyet müdürlüğü görevini yaptığını anımsatarak, kendisi dahil, toplumun her kesiminde “dinleniyorum” paranoyasının bulunduğunu söyledi.
Yasal dinlemelerin nasıl yapılacağının belli olduğunu, ancak savcıların işin kolayına kaçarak, en son başvurması gereken dinleme yöntemini ilk olarak kullandığını belirten Özdemir, şöyle dedi:
“Bugün insanlar, arkadaşlarıyla, eşleriyle, sevgilileriyle rahat konuşamıyor. Bu paranoya mutlaka giderilmeli. Teknik olarak şu anda oturduğumuz odayı, isterlerse 1 kilometre ileriden dinleyebilirler. Dinlemeler mutlaka devlet kontrolünde yapılmalıdır. Hükümet bu konuya önem vermeli ve yarın bu silah kendine dönebilir.”
“SAV DİNLENMELİ”
AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç da komisyonun kuruluş amacına uygun olarak CHP'li Önder Sav'ın dinlenilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarının yasa dışı dinleme iddiasıyla karşı karşıya bırakıldığını ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
“Neticede bu dinleme cihazı herhangi birimizde olmadığına göre, dinlenme iddiası kurumlar bazında gündeme getirilmiştir. Belki bu vesileyle dinlendiği iddiasını gündeme getiren Sav'ın, kurumlarla ilgili söyleyeceği bir takım şeyler vardır. Sav'ın, en azından 'dinlenmiyorum' demesi bile, kurumlara güvenirlik noktasında önemli olacağı kanaatindeyim”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü yapan MHP'li Özdemir'in dinlendiği tedirginliğinin taşıyor olmasının, hayret edici olduğunu ifade eden Kılıç, “Çağdaş bir demokraside, AB'ye adaylık iddiasını samimi bir kararlılıkla gündemde tutan bir ülkede, bu tereddütün hiçbir milletvekilinde olmaması lazım” dedi.
“BAŞINDAKİLER ARKADAŞLARIM, EVLATLARIM...”
Bunun üzerine Özdemir, “Dinlemenin başındaki insanların çoğu benim arkadaşlarım, evlatlarım... Ben diyorum ki 'milletvekili, emniyet müdürlüğü yapmış biri olmama rağmen telefonla konuşurken dikkat ediyorum.' Bu çok önemli” diye konuştu.
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş da dinlenmekten rahatsız olmadığını, çünkü devlete ve millete karşı yanlış bir şey yapmadığını belirterek, “Ama yatak odam karşıma çıkartılırsa, bunu hoş karşılamam” dedi.
Türkiye'de geçmişte de dinlemeler yapıldığını, ancak bugün bunun sistematik hale getirildiğini öne süren Durmuş, haberleşmenin temel bin insan hakkı olduğunu, olaya bu çerçevede bakılması gerektiğini söyledi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, CHP Genel Sektörü Önder Sav'ın komisyona çağrılma fikrine karşı çıktı. Sav'ın çağrılması yerine halen yargı aşamasında olan davayla ilgili dosyanın getirtilebileceğini bildiren Mengü, “(Şimdi buraya gelsin, dinlensin) Niye dinlensin? Buraya gelecek, basın fotoğraf çekecek. Biz bir an evvel şu teknolojiyle nasıl dinlenme yapılıyor? Bunu araştıralım” ifadesini kullandı.
“SAV'I DİNLEYEREK VAKTİ BOŞA HARCAMAYALIM”
CHP'li Mengü, komisyonun 3 ay olan yasal süresinin, yarısının geride kaldığına dikkati çekerek, Önder Sav'ın dinlenerek vaktin boşa harcanacağını ileri sürdü.
AKP'li Kılıç'ın, bu sözlere tebessüm etmesi üzerine Mengü, “Sayın Kılıç, niye gülüyorsunuz? Gülmenizin nedenini anlamadım” diye tepki gösterdi.
Bunun üzerine Kılıç, kendisinin gülmediğini, tebessüm ettiğini ifade ederek, “Bu çıkışlarınızdan bazıları etkilenebilir, ama ben her çıkışınızdan etkilenecek bir milletvekili değilim” dedi.
Kılıç, komisyonda bulunan milletvekillerinin, Önder Sav'ın komisyona gelerek, yıpratılması gibi bir kaygı içinde olmadığını belirterek, “Sayın Önder Sav, dinlendiği iddiasını Türkiye'nin gündemine getirmiştir. Hem de Genel Başkanı ile birlikte kararlı ifadelerle bunu yapmıştır. Dinlenme iddiası Türkiye'yi bu kadar meşgul etmişse, muhatabı olan ismin, Araştırma Komisyonuna, kendisinin takdir edeceği bir süre içinde görüşlerini ifade etmelidir. Adli makamlardan getirtilecek olan dosyanın incelenmesiyle kaybedilecek zaman, herhalde Sav'ın dinlenilmesinde kaybedilecek zamandan daha kısıtlı olmayacaktır. Komisyon Başkanlığı gereken çağrıyı yapar, gelip gelmemek elbette kendi takdirinde olan bir husustur” diye konuştu.
Yapılan müzakereler sonucunda, CHP'li Önder Sav'ın komisyona davet edilmesi ve dinlenildiği iddiasıyla ilgili açılan davanın dosyasının mahkemeden istenmesine karar verildi.
Toplantının açılışında konuşan Köylü, görüntü alınmasının ardından gazetecilerin dışarı çıkartılacağını söyledi. Bunun üzerine CHP'li milletvekilleri, toplantıda ne yapılacağının kararlaştırılacağını, bu nedenle kameraların çıkartılıp, basın mensuplarının toplantıyı izlemesi gerektiğini dile getirdiler. MHP'li milletvekillerinin de bu öneriyi desteklemesi üzerine, gazeteciler komisyon toplantısını izledi.
CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Türkiye'de devlet kontrolünde olmayan dinlemelerin çok yaygın bir şekilde yapıldığını ileri sürdü. CHP'nin, “bir takip kararıyla dinlendiği” yönünde bir bir iddiasının bulunmadığını ifade eden Seyhan, araştırma komisyonunun varsa dinlemenin hangi cepheden geldiğini bulması gerektiğini söyledi.
Mobil dinlemelerin, bilgisayar yazılımları sayesinde yapıldığını, Türkiye'deki dinleme cihazlarının kamu kurumları ve görevlileri dışında yaygın olarak kullanıldığını, birilerine de bunun temin edilmesine göz yumulduğunu ileri süren Seyhan, “Daha bundan 4 ay önce İstanbul gümrüğünde 10 tane, değeri 20 bin avro olan mobil dinleme cihazı yakalanmıştır” dedi.
Dinlemede en önemli tekniğin yazılım olduğunu, internet sayfalarında bu yazılımların bulunabileceğini anlatan Seyhan, bu yazılımların telefonlara yüklenmesi durumunda, kişinin haberi olmadan dinlenebileceğini kaydetti.
Bu yazılımların, daha önce felçli hastaları, bakıcıları izlemek için insani amaçla tasarlandığını, öğrenci olduğu sırada, bu tasarımların içinde bulunduğunu belirten Seyhan, şöyle devam etti:
“Bu yazılım yüklü bir telefonda, ben sizi aradığım zaman, sizin telefonunuz çalmıyor ama açılıyor. Ben sizi dinliyorum. Bu bir hizmet olduğu için de hem uydu yazıyor, hem de Telekomünikasyon Kurumu yazıyor. Çünkü alınmış bir hizmet var. Genel Sekreterimiz böyle bir yöntemle dinlenmiş olabilir. Biz kamu kuruluşlarını suçlamıyoruz. Yapılan araştırmalarda Telekomünikasyon Kurumu içinde görüşme süresi saati ve bedeli çıkıyor. Zaten bu yazılım programıyla çıkar. O bir gerçek görüşmedir. Dinlenme aslında gerçek bir görüşmedir. Sadece oradaki yazılım, sesin gittiğini, kullanan kişiye iletiyor.”
“ORTAM DİNLEME ÇOK KOLAY”
CHP'li Seyhan, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortam dinlemelerin çok kolay hale geldiğini ifade ederek, “Bozuk bir televizyonu veya radyoyu dinleme cihazına çevirmem 10 dakikayı almaz. Ben teknik elamanım, benim işim bu. Ama ben kanunsuzluk yapmak için yetiştirilmedim. Benim görevim insanların hayatını kolaylaştırmak. Benim sözüm, bunu insanların aleyhinde kullananlara yöneliktir” dedi.
Dinleme yapmak için eskiden böcek denilen araçlar kullanıldığını, şimdi ise küçük bantlarla bu işin yapılabileceğini dile getiren Seyhan, “Bizim görevimiz; Bu dinlemelerin devlet tarafından yapılıyor mu? Telekomünikasyon Kurumunun dışında, devlet dışında yasa dışı dinlemeleri denetleyen bir kurum var mı? Özerk kurum nasıl oluşturmalıyız? Yaygın dinlemenin önüne nasıl geçmeliyiz? Bunları araştırmak olmalı” diye konuştu.
“TOPLUMDA DİNLENİYORUM PARANOYASI VAR”
MHP Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir de daha önce birçok ilde emniyet müdürlüğü görevini yaptığını anımsatarak, kendisi dahil, toplumun her kesiminde “dinleniyorum” paranoyasının bulunduğunu söyledi.
Yasal dinlemelerin nasıl yapılacağının belli olduğunu, ancak savcıların işin kolayına kaçarak, en son başvurması gereken dinleme yöntemini ilk olarak kullandığını belirten Özdemir, şöyle dedi:
“Bugün insanlar, arkadaşlarıyla, eşleriyle, sevgilileriyle rahat konuşamıyor. Bu paranoya mutlaka giderilmeli. Teknik olarak şu anda oturduğumuz odayı, isterlerse 1 kilometre ileriden dinleyebilirler. Dinlemeler mutlaka devlet kontrolünde yapılmalıdır. Hükümet bu konuya önem vermeli ve yarın bu silah kendine dönebilir.”
“SAV DİNLENMELİ”
AKP Samsun Milletvekili Suat Kılıç da komisyonun kuruluş amacına uygun olarak CHP'li Önder Sav'ın dinlenilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarının yasa dışı dinleme iddiasıyla karşı karşıya bırakıldığını ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:
“Neticede bu dinleme cihazı herhangi birimizde olmadığına göre, dinlenme iddiası kurumlar bazında gündeme getirilmiştir. Belki bu vesileyle dinlendiği iddiasını gündeme getiren Sav'ın, kurumlarla ilgili söyleyeceği bir takım şeyler vardır. Sav'ın, en azından 'dinlenmiyorum' demesi bile, kurumlara güvenirlik noktasında önemli olacağı kanaatindeyim”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü yapan MHP'li Özdemir'in dinlendiği tedirginliğinin taşıyor olmasının, hayret edici olduğunu ifade eden Kılıç, “Çağdaş bir demokraside, AB'ye adaylık iddiasını samimi bir kararlılıkla gündemde tutan bir ülkede, bu tereddütün hiçbir milletvekilinde olmaması lazım” dedi.
“BAŞINDAKİLER ARKADAŞLARIM, EVLATLARIM...”
Bunun üzerine Özdemir, “Dinlemenin başındaki insanların çoğu benim arkadaşlarım, evlatlarım... Ben diyorum ki 'milletvekili, emniyet müdürlüğü yapmış biri olmama rağmen telefonla konuşurken dikkat ediyorum.' Bu çok önemli” diye konuştu.
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş da dinlenmekten rahatsız olmadığını, çünkü devlete ve millete karşı yanlış bir şey yapmadığını belirterek, “Ama yatak odam karşıma çıkartılırsa, bunu hoş karşılamam” dedi.
Türkiye'de geçmişte de dinlemeler yapıldığını, ancak bugün bunun sistematik hale getirildiğini öne süren Durmuş, haberleşmenin temel bin insan hakkı olduğunu, olaya bu çerçevede bakılması gerektiğini söyledi.
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, CHP Genel Sektörü Önder Sav'ın komisyona çağrılma fikrine karşı çıktı. Sav'ın çağrılması yerine halen yargı aşamasında olan davayla ilgili dosyanın getirtilebileceğini bildiren Mengü, “(Şimdi buraya gelsin, dinlensin) Niye dinlensin? Buraya gelecek, basın fotoğraf çekecek. Biz bir an evvel şu teknolojiyle nasıl dinlenme yapılıyor? Bunu araştıralım” ifadesini kullandı.
“SAV'I DİNLEYEREK VAKTİ BOŞA HARCAMAYALIM”
CHP'li Mengü, komisyonun 3 ay olan yasal süresinin, yarısının geride kaldığına dikkati çekerek, Önder Sav'ın dinlenerek vaktin boşa harcanacağını ileri sürdü.
AKP'li Kılıç'ın, bu sözlere tebessüm etmesi üzerine Mengü, “Sayın Kılıç, niye gülüyorsunuz? Gülmenizin nedenini anlamadım” diye tepki gösterdi.
Bunun üzerine Kılıç, kendisinin gülmediğini, tebessüm ettiğini ifade ederek, “Bu çıkışlarınızdan bazıları etkilenebilir, ama ben her çıkışınızdan etkilenecek bir milletvekili değilim” dedi.
Kılıç, komisyonda bulunan milletvekillerinin, Önder Sav'ın komisyona gelerek, yıpratılması gibi bir kaygı içinde olmadığını belirterek, “Sayın Önder Sav, dinlendiği iddiasını Türkiye'nin gündemine getirmiştir. Hem de Genel Başkanı ile birlikte kararlı ifadelerle bunu yapmıştır. Dinlenme iddiası Türkiye'yi bu kadar meşgul etmişse, muhatabı olan ismin, Araştırma Komisyonuna, kendisinin takdir edeceği bir süre içinde görüşlerini ifade etmelidir. Adli makamlardan getirtilecek olan dosyanın incelenmesiyle kaybedilecek zaman, herhalde Sav'ın dinlenilmesinde kaybedilecek zamandan daha kısıtlı olmayacaktır. Komisyon Başkanlığı gereken çağrıyı yapar, gelip gelmemek elbette kendi takdirinde olan bir husustur” diye konuştu.
Yapılan müzakereler sonucunda, CHP'li Önder Sav'ın komisyona davet edilmesi ve dinlenildiği iddiasıyla ilgili açılan davanın dosyasının mahkemeden istenmesine karar verildi.