Belçika'da DHKP-C adına faaliyetlerde bulunan ve Sabancı suikastı zanlılarından Fehriye Erdal ile birlikte tutuksuz yargılaması devam eden Musa Asaoğlu, ''Belçika İçişleri Bakanlığı ile güvene dayalı anlaşmaları olduğunu'' söyledi. Örgütün Brüksel'de ''enformasyon bürosu sözcüsü'' olarak tanıttığı Asaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, operasyonda 8 kişinin gözaltına alındığını, bunlar arasında tutuklandığı belirtilen şahsın kendisi olduğunu, daha sonra serbest bırakıldığını, bugün savcılığa giderek ifade vereceğini anlattı.    ''Belçika İçişleri Bakanlığı ile güvene dayalı anlaşmamız var'' diyen Asaoğlu, Fehriye Erdal'ın ''bulunması gereken yerde olduğunu'', bu yeri kendilerinin belirlediklerini ve bakanlığın isteği üzerine ''güvenlik açısından değiştirdiklerini'' söyleyerek, ''Erdal bulunmasıgereken yerde olmasaydı, yasal olarak tekrar tutuklanması gerekirdi'' dedi.     Fehriye Erdal konusunda çıkan
haber ve iddiaların ''spekülasyon'' olduÄŸunu ileri süren terörist Musa AsaoÄŸlu, operasyonlar sırasında iki evin basıldığını, bunlardan birinin ''enformasyon bürosu'', diÄŸerinin ise Mustafa Top isimli bir ÅŸahsın evi olduÄŸunu, bu yerlerde Erdal'ın bulunmadığını anlattı.     BELÇİKA POLÄ°SÄ°NE SUÇLAMA     Musa AsaoÄŸlu, ''enformasyon bürosu'' içinde, üst katta ''Halkın Sesi TV'' isimli bir kuruluÅŸun internet üzerinden televizyon ve radyo yayınları yaptığını, bu kuruluÅŸa gelen bir telefonun Ä°talyanlar tarafından tespit edildiÄŸini, baskının da bu nedenle, Ä°talyanların talebiyle yapıldığını söyledi. Musa AsaoÄŸlu, baskın sırasında polisin çok sert davrandığını ve çok fazla malzeme ile bilgisayar, cep telefonu ve belgeye el konulduÄŸunu anlattı.    Brüksel'deki adli yetkililer, AB'nin terör örgütleri listesinde bulunan DHKP-C ile İçiÅŸleri Bakanlığı arasında ''anlaÅŸma'' olduÄŸu ve ''enformasyon bürosu''nun ''resmi temsilcilik'' olarak çalıştığı iddiaları konusunda sessiz kalıyor.    DHKP-C'nin Bahar Kimyongür adlı bir baÅŸka üyesi de Belçikalı gazetecilere, ''enformasyon bürosu'' binasına düzenlenen baskında kapının kırıldığını, polislerin çok sert davrandığını ve ''baskın nedenini anlamadıklarını'' söyledi.    İstanbul saldırılarıyla DHKP-C arasında iliÅŸki olduÄŸu iddialarını ''skandal'' olarak nitelendiren Kimyongür, Avrupa'da hiçbir eylem yapmadıklarını ileri sürdü. Â
button