Devlette çete itirafı

Güncelleme Tarihi:

Devlette çete itirafı
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 17, 2005 00:00

Ä°lk kez eski bir baÅŸbakan Yüce Divan önüne çıktı. TÃœRKBANK ihalesiyle ilgili yargılanan Yılmaz, "Çetelerin devlet içinde baÄŸlantıları vardı" dedi.  Kamu çıkarlarını gözeterek, Türkbank ihalesini takip ettim. Amacım Türkbank’ın yanlış kiÅŸilerin eline geçmesini önlemekti. Bizzat ilgilendim, çünkü çetelerin devlet içinde baÄŸlantıları var. Çakıcı’nın bant kaydı Emniyette aylarca saklandı. Neden saklandığını sorduÄŸumda, ‘Unutulmuş’ denildi. Devletin elindeki bilgilere ulaÅŸmak için özel kanalları kullanmak zorunda kaldım.‘TÃœRKBANK ihalesine fesat karıştırdığı’ iddiasıyla Yüce Divan’da yargılanan eski BaÅŸbakan Mesut Yılmaz, ihaleyi ‘kamu çıkarlarını gözeterek’ yakından takip ettiÄŸini belirtip, ‘Amacım Türkbank’ın yanlış kiÅŸilerin eline geçmesini önlemekti. Çünkü çetelerin devlet içinde baÄŸlantıları var’ dedi.Yılmaz, ‘600 milyon dolara varan kamu varlığının satışı, boyutu itibariyle Türkiye’de her zaman bir baÅŸbakanın ilgi alanı içerisine girer. Onun için konuyu yakından takip ettim. Ä°haleye fesat karıştırdığımı söylemek akla, vicdana hukuka aykırıdır’ dedi. Yılmaz, ÅŸunları söyledi:Ä°STÄ°HBARAT NOTU GELDÄ°: Türkbank ihale süreci 1998 yılı Mayıs’ında baÅŸladığında Emniyet’ten istihbarat notları geldi. Organize suç örgütü lideri olan birinin Türkiye’de bazı kiÅŸileri telefonla aradığı ve ihalenin Korkmaz YiÄŸit’e verilmesi yönünde baskıda bulunduÄŸu bildirildi. MALÄ° DENGELERÄ° ALTÃœST OLURDU: Durumu Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı GüneÅŸ Taner’e aktardım. YiÄŸit’e ön izin verilmemesini istedim. Ancak, aynı ÅŸahıs Bank Express’i devralmıştı ve Hazine MüsteÅŸarlığı da bunu onaylamıştı. Böyle bir durumda bu ÅŸahsa ön izin vermemek suretiyle ihaleye girmekten men etmemiz halinde, mevcut bankasına bir hücum söz konusu olacaktı. Türkiye’deki mali dengeleri altüst edecekti.CÄ°NDORUK’UN TAVSÄ°YESÄ°: YiÄŸit çeÅŸitli kanallardan benden randevu istedi. Ancak, randevu vermedim. Eski DTP Genel BaÅŸkan Hüsamettin Cindoruk’un, görüşmemin faydalı olacağı sözü üzerine kendisini arayıp, randevu verdim. YiÄŸit ile Meclis’te 10 dakika görüştük. Görüşmede Cefi Kamhi de vardı. YiÄŸit görüşmede üç konuyu dile getirdi. Kendisinin suç örgütü lideri olan kiÅŸiyle teması olmadığını söyledi. Bu bilgilerin kendisini saf dışı etmeye yönelik olduÄŸunu anlattı. Ä°halenin, baÅŸka bir gruba verilmesi yönünde söylemler olduÄŸunu ifade etti. YiÄŸit, banka için yeterli mali kaynağı olduÄŸunu belirtti. GeliÅŸmeler gösterdi ki bu üç husus da doÄŸru deÄŸildir. MÄ°T’E SORDUM: MÄ°T MüsteÅŸarı ile görüşmemde de Çakıcı ile YiÄŸit arasında olduÄŸu söylenen iliÅŸkinini bilgisini istedim. Böyle bir çalışmanın olmadığı söyledi.EMNÄ°YET’İ SIKIÅžTIRDIM: 5 Ekim 1998’de BaÅŸbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ile toplantıda, ihalenin durdurulması konusunda TMSF’ye yazı yazılmasını kararlaÅŸtırdık. Üç gün sonra bir basın mensubundan ilk defa YiÄŸit-Çakıcı arasındaki kasetin varlığını öğrendim. Emniyeti sıkıştırınca kasetin deÅŸifre metnini gönderdiler.KASETÄ° BENDEN SAKLADILAR: Emniyet’in istihbarat notları delil niteliÄŸi yoktur. Bu nedenle ihalenin iptali yoluna gidilmedi. BaÅŸbakan olarak somut delil ararken, Çakıcı-YiÄŸit arasında 21 Mayıs 1998’de yapılan telefon konuÅŸması benden ve mahkemeden aylarca saklanmıştır. KASET UNUTULMUÅž: Ses kaydının medyaya sızıp ortaya çıkmasından sonra Emniyet yetkililerine sorduÄŸumda, ‘İhmal kasıt yok, rafta unutulmuş’ yanıtını verdiler. Bu bant dönemin Emniyet Genel Müdürü Sayın Bilican’dan da saklandı. KOMPLOYA MALZEME YAPILDI: Bu kaset bize deÄŸil ama Fikri SaÄŸlar’a verilmiÅŸtir. O da kaseti açıklamıştır. Bu delil gizlenerek, komploya malzeme yapılmıştır.ÃœLKE GERÇEKLERÄ°NE UYMAZ: Ä°haleye bu kadar ilgilenmem ve emir ve talimat vermek yerine benim bu iÅŸe müdahalem kamunun hakkıyla ilgidir. ÇETE LÄ°DERLERÄ° YAKALANDI: Özellikle baÅŸbakanlık olarak saÄŸladığımız özel imkanlar sayesinde 1-2 ay içinde o tarihe kadar yurtdışında bulunan bütün çete liderlerinin teker teker yakalanarak Türkiye’ye getirilmiÅŸtir. KARIÅžMASAYDIM DAVA OLMAZDI: Bu iÅŸe müdahalem kamunun hakkını koruma noktasında olmuÅŸtur. Ä°haleye mafya bulaÅŸmışsa ve 500 milyon doların altında satılırsa, ihaleyi onaylamayacağımı söyledim. Ä°hale 500 milyon dolarla sonuçlandı. BaÅŸbakan olarak o olayda sorumluluÄŸum yok, müdahalem olmadı, yetki aşımı ve kanuna aykırılık yok. Hiç karışmasaydım bu dava olmazdı, o zaman da sorumluluÄŸumun gereÄŸini yapmamış olurdum. BAÅžIM DERDE GÄ°RMEZDÄ°: Çetelerin bu iÅŸe girdiÄŸini öğrendiÄŸimde yetkimi kullandım, kullanmasaydım, başım derde girmez ama olaylar da aydınlığa çıkmazdı.Komisyon dedektif bürosu gibiydiYILMAZ’ın avukatı UÄŸur Alacakaptan, gazetecilerin yoÄŸun ilgisi nedeniyle sıcaktan gözlüklerinin camı buÄŸulanınca, ‘Göremiyorum’ diye memnuniyetsizliÄŸini dile getirdi. Alacakaptan, TBMM AraÅŸtırma ve SoruÅŸturma Komisyonu’na ağır eleÅŸtiriler yöneltti. AraÅŸtırma Komisyonu’nu ‘dedektiflik bürosu’ gibi çalışmakla suçlayan Alacakaptan, soruÅŸturmanın, siyasi rant saÄŸlamaya dönük ve hukuka aykırı yapıldığını öne sürdü. Alacakaptan, ‘50 yıllık hukukçuyum, hayatımda böyle bir ÅŸey görmedim, duymadım. Bu, tamamı siyasi amaçla yapılan iÅŸlemlerle huzurunuzu iÅŸgal etmekten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil’ dedi. Ä°lk itiraza kıl payı retYÃœCE Divan, davanın reddine iliÅŸkin talebi Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Nuri Ok’un da görüşü doÄŸrultusunda, kılpayı reddetti. Avukatlarının Yılmaz’ın aynı iddiayla daha önce Yüce Divan’a sevk kararını TBMM’nin reddettiÄŸi, bu kararın ‘kesin hüküm’ gibi deÄŸerlendirilerek, davanın da reddedilmesine iliÅŸkin itirazı 5’e karşı 6 oyla reddedildi. Öğretim üyesiyimYILMAZ, duruÅŸma salonunda rahat tavrıyla dikkat çekti. Kimlik tespiti sırasında, Yılmaz mesleÄŸinin sorulması üzerine, ‘Almanya’da Ruhr Ãœniversitesi’nde öğretim üyesi’ yanıtını verdi. DuruÅŸma 24 Mart’ta YÃœCE Divan, 8 kiÅŸinin tanık olarak dinlenilmesi kararıyla davayı 24 Mart’a erteledi. Yüce Divan BaÅŸkanı Mustafa Bumin, Celal Balaban, Aydın Esen, Yener Dinçmen, Adnan Yaylacı, Osman Tunaboylu, Kutlu AktaÅŸ, Sema Erdem ve Ä°brahim Oktay’ın tanıklığı için davetiye çıkarılacağını açıkladı. Bumin ayrıca Korkmaz YiÄŸit hakkında Ä°stanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın tutanakları, Çakıcı hakkında ‘çete oluÅŸturmak ve ihaleye fesat karıştırmaktan’ yürütülen soruÅŸturma dosyasının istenmesine karar verildiÄŸini bildirdi.Kimyam bozulmadıMESUT Yılmaz, duruÅŸma arasında bir gazetecinin ‘Son dönemde vücut kimyası sık sık gündeme geliyor. Bu geliÅŸmeler sizin de kimyanızı bozdu mu?’ sorusu üzerine, ‘Hayatım boyunca benim kimyam hiç bozulmadı’ yanıtını verdi. Yılmaz savunmasına baÅŸlamadan önce kendisinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin Yüce Divan’da yargılanacak ilk eski BaÅŸbakanı olduÄŸuna da vurgu yaparak, davanın esasına geçilmesine karar verilmesinden gerçeklerin ortaya çıkması adına büyük memnuniyet duyduÄŸunu da söyledi.Aile desteÄŸiMESUT Yılmaz’ın eÅŸi Berna Yılmaz ve kardeÅŸi Turgut duruÅŸmayı izlemek için mahkeme salonuna geldi. Berna Hanım, GüneÅŸ Taner’in eÅŸi Beyza Taner’le konuÅŸmadı. DuruÅŸmaya ara verildiÄŸi sırada Berna Hanım aşırı kalabalıktan ezilme tehlikesi geçirdi. ANAP’lı kadınlar alkışla karşıladıYILMAZLAR’ı Anayasa Mahkemesi’ne gelirken, bina giriÅŸi ile bina karşısında bekleyen yaklaşık 60-70 kadar ANAP’lı alkışlarla karşıladı. Bazı ANAP’lılar Yılmaz’a, ‘BaÅŸbakanım bizim alnımız ak’ diye bağırdılar. Çok sayıda ANAP’lı eski bakan ve milletvekili de Berna Yılmaz ve Turgut Yılmaz’la birlikte duruÅŸmayı izleyerek, mahkeme salonunda Yılmaz’ı yalnız bırakmadı. Galatasaray Eski yöneticisi Abdürrahim Albayrak da duruÅŸmayı izledi. DuruÅŸmayı izleyen bazı ANAP’lılar ÅŸunlar: ANAP Genel BaÅŸkanvekili Halil Ä°brahim Özsoy, YaÅŸar Dedelek, Eyüp Aşık, Burhan Kara, Cengiz Altınkaya, Salih Yıldırım, Rüştü Kazım Yücelen, Ahmet Kabil, Åžadan Tuzcu, Cavit Kavak, Ahmet Neidim, Yusuf NamoÄŸlu, Nejat Arseven, Erkan KemaloÄŸlu, Sühan Özkan.Yılmaz ve Taner’in arası açık 1998’deki Türkbank skandalı nedeniyle Yüce Divan’da dün baÅŸlayan yargılama, eski BaÅŸbakan Mesut Yılmaz ile eski Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı GüneÅŸ Taner’in zoraki barışmasını saÄŸladı. Bir süredir dargın oldukları bilinen Yılmaz ve Taner’in dünkü duruÅŸmadan bir gece önce avukatlarının talebi üzerine Ankara Sheraton Oteli’nde duruÅŸma için hazırlık toplantısı yaptıkları öğrenildi. Ancak bu zoraki barışa raÄŸmen ikili arasındaki soÄŸukluk, dün Anayasa Mahkemesi koridorlarında da hissedildi. Yılmaz ve Taner eÅŸleriyle ayrı köşelerde oturup duruÅŸma saatini beklerken birbirleriyle hiç selamlaÅŸmadılar. Taner duruÅŸma salonuna kendisinden önce girerek sanık sandalyesine oturan Yılmaz’ın yanına gidip soÄŸuk bir ÅŸekilde tokalaÅŸtı ve ardından da kendisi için ayrılan sanık sandalyesine oturdu.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!