Ders müzik, konu deprem

Hayati Yar, Van-Ahlat doğumlu ve 52 yaşında. Gazi Eğitim Enstitüsü'nün Müzik Bölümü'nü bitirmiş. Bingöl, İskenderun, Hatay'da çalışmış. Sağmalcılar Lisesi, Doğuş Koleji ve Bostancı İlköğretim Okulu'nda müzik öğretmenliği ve müdürlük yapmış. 1971'de Bingöl'de Kız İlköğretmen Okulu'nun müdürüyken yaşadığı deprem sırasında kaldıkları binada üç kişi ölmüş. Eşini ve çocuklarını da enkazdan yaralı olarak kurtarmışlar. ‘‘O depremde hiç eşyamız kalmadı. Tabii oradan yedğimiz tokat yüzünden son depremde hislerimiz kabardı’’, diyor.

Yar ailesi depremin ikinci tokadını da Yalova'da yemiş. Hayati Bey'in kendisi gibi müzik öğretmeni olan oğlu Vedat Yar, ailesiyle Yalova'daki yazlığında sekiz saat mahsur kalmış ve kolu kırılmış. O haliyle eşini ve çocuklarını enkazdan çıkarıp İstanbul'a zor yetiştirmiş. Kendisi de Yalova'daki hastaneye alınmadığı için Gebze'ye gitmek zorunda kalmış. ‘‘Gebze'de bir eczane sahibi 200 lirası eksik diye sargı bezi satmamış oğluma’’ diyor Hayati Bey.

Hayati Yar her akşam oğlunun evine gidip deprem sırasında çok korkan torunlarını oyalamak için ud çalıyormuş. Beş yaşındaki Eda, ‘‘Dede gitme’’ diye yalvarıyormuş. Yedi aylık minik Elif'in üstüne deprem sırasında dolap devrilmiş. Babası yıkıntılar arasında saatlerce onu aramış.

‘‘20 saatte hangi enstrümanı öğrenmek istiyorsanız bize gelin. Çalamadığım alet yoktur, kemanımı dinleyen yerinden kalkamaz’’ diyen Hayati Bey'in çocuklarıyla birlikte ilginç bir sahne hayatı da olmuş.

‘‘19 yıllık eğitimcilik mesleğimi bir anda bıraktım ve ilk defa çocuklarımla Maksim'de sahneye çıktık. ‘Lise müdürü geçim sıkıntısı nedeniyle istfa etti’ diye Hürriyet'in baş sayfasına çıktık. İzmir Fuarı'na da gittik, çocuklarımı okutabilmek için çadırlarda kaldık. Şu anda müzik öğretmenliği yapan kızım Melek o sıralar onüç yaşındaydı ve solistlik yapıyordu. Diğer çocuklarımdan Bülent darbuka, Sedat ritm saz, Vedat bağlama çalardı. Ben de hem çalardım hem vokal yapardım’’ diyor o günleri anlatırken.

Hayati Bey'e ‘‘Siz psikolog değilsiniz, müzikle nasıl terapi yapıyorsunuz?’’ diye soruyoruz. Hemen yanıtlıyor:

‘‘Şu anda bana depremzedeler için konser verin deseniz, sırf rahatlasınlar diye hiçbir şey talep etmeden çalarım. Kötü alışkanlıklarla mücadelenin, stresle ve ruhsal denğesizliklerle başa çıkmanın yolu müzikten geçer. Bu ilimsel bir şey. Biz hap vermeyen psikologlar gibiyiz, insanların ruhlarını teslim alıyoruz.‘

Müzik aleti olmayanlara müzik aleti de temin ederiz. Bize ne kadar müraacat olursa olsun, geri çevirmemek için elimizden geleni yapacağız. Müzik ruha hitap eder ve hiçbir zaman bitmez. Müzik çaldığınız zaman beyniniz boşalır ve yeniden algılamaya hazır hale gelir. 65 yaşında kanserli bir hanım öğrencim biraz ud çalmayı öğrendiği için ‘hocam ben artık diazem almadan uyuyabiliyorum’ diyor.’’

Hayati Bey'in müzik öğretmeni olan ve depremzedelere birlikte müzik dersleri verdiği oğlu Vedat Yar 36 yaşında. Türk Müziği Devlet Konservatuvarı mezunu. Daha önce Unkapanı'nda müzik direktörlüğü yapmış, on yıldır özel ders veriyor. Gitar, org, piyano, flüt çalıyor. Öğrencileri arasında Moğollar'dan Taner Öngür gibi profesyoneller de var. Vedat Bey, ‘‘Evimiz beşinci kattaydı, binanın çatısı filan uçtu. Evim yıkılmadı ama büyük hasar gördü. Depremden zarar gören insanların çok kötü durumda olduğuna da gözlerimle şahit oldum’’ diyor. Depremzedelere müzik dersi verme fikri de Vedat Bey'den çıkmış. ‘‘Depremzedeleri toplayıp dersten ziyade acılarını hafifletmek için müzik-terapi yaparız. Dinleti yapar, sohbet eder, şarkı söyleriz, yeteneği varsa ders veririz diye diye düşündüm ve babama söyledim. O da bu fikri sevinçle karşıladı. Maddi yardım yapma imkanımız olmadığı için böyle bir hizmet yapma zorunluluğu hissetik.’’

Music Box, Söğütlüçeşme Cad., Onur Çarşısı, Kat: 7, Kadıköy. Tel: (0216) 449 01 51-347 97 99.