Demirtaş: "Şikeciliğe izin vermeyeceğiz"

Güncelleme Tarihi:

Demirtaş: Şikeciliğe izin vermeyeceğiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2011 17:49

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün veto ettiği şike kanunuyla ilgili, yasa o haliyle tekrar gelirse yine muhalefet edip hayır oyu kullanacaklarını söyledi. Demirtaş, “Biz şikeciliğe de Meclis’in şike yapmasına da izin vermeyeceğiz” dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. KCK davalarının bey ay sonra üç yılını dolduracağını anlatan Demirtaş, anadilde savunma hakkının engellendiğini, avukatların savunma hakkının kısıtlandığını Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da bunları eleştirenlere tehditlerle baskılarla ayar vermeye çalıştığını ileri sürdü. Arkadaşlarının tahliye olması temennisinde bulunan Demirtaş, “Bunun adı hukuk değildir, bu bir AKP yargılama sistemidir. Bir partiye başka bir partinin hukukunu dayatabilir misiniz? Biz AKP’nin hukukunu kabul etmek zorunda değiliz. Evrensel kriterler vardır, aramızda suç işleyen varsa bundan kaçmayız. Buyurun yargılasınlar. Ama bize AKP hukuku altında yargılamayı dayatamazlar. Mahkeme anadilde savunmayı kabul etmek zorundadır. Bunu kabul etmeyen mahkeme hukuku uygulamıyor. HSYK sadece bu hukuksuzlukları örtmekle görevlendirmiş kendini. Tuz kokmuş” dedi.

Demirtaş, milletvekili olan tutuklu arkadaşlarının tahliye olsa da 5 yıllık cezanın infazını tamamladığı için adaletin tecelli etmeyeceğini savundu.

“KERBELA’YI KUTLAYANLAR OLDU"

Alevi yurttaşlar açısından önemli olan Muharrem ayı dolayısıyla Alevilerin sorunlarını gündeme getiren Demirtaş, “Alevi yurttaşları bu ülkede cumhuriyet tarihi boyunca, Osmanlı’da da örnekleri var, yaşamın hiçbir alanında eşit yurttaş olamamışlardır, bu ülkenin fırsatlarından eşit faydalanamamışlardır. Bu kültürel farklılığın yok edilmesi üzeren politika yürütülmüştür. Dersim bunun örneğidir. Çorum, Sivas, Gazi katliamı bunun en açık örneğidir” dedi. Devletin sünni yurttaşların hassasiyetlerine yaklaştığı gibi alevi yurttaşların hassasiyetine yaklaşmazsa Alevilerin devleti olmaktan çıkacağını savunan Demirtaş, “Devlet her inanca eşit yaklaşmak zorundadır, devletin ideolojisi olmaz. Sünni yurttaşlara nasıl yaklaşıyorsan gayrimüslimlere de alevi yurttaşlara aynı yaklaşmak zorundasın” dedi.

Ramazan ayında 24 saat yayın yapan televizyonların Muharrem ayında birkaç küçük programla konuyu geçiştirdiğini kaydeden Demirtaş, Kerbela olayı gibi tarihi trajik olayda bile ‘Alevilerin Kerbela olayını kutluyorum’ diyenler çıkabiliyor. Bu Alevi hassasiyetlerinden ne kadar uzak olunduğunun göstergesidir” dedi. Demirtaş, İmam Hüseyin’in direnişinin zulme karşı direnişin sembolü olduğunu söyledi.

“YASAK YOK AMA, ALEVİ VALİ DE YOK”

Zorunlu din dersinin kaldırılması, Cemevlerine ibadethane statüsünün tanınması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması taleplerinin demokratik haklar olduğunu ifade eden Demirtaş, nefret suçlarının da yaptırıma bağlanması gerektiğini söyledi. Bu yaptırım olmadığı için Sivas davasında zamanaşımı sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Demirtaş, devleti en büyük ayrımcı olmakla suçladı. Hiçbir kanunda Alevilerin vali olamayacağı ile ilgili düzenleme bulunmadığını ancak Alevi vali de atanmadığını söyleyen Demirtaş, “Alevi dergahlarının sahiplerine iade edilmesi gerekir. Dersim, Sivas, Gazi katliamlarının açığa çıkarılması için hakikatleri araştırma komisyonu kurulmalıdır. BDP olarak bu taleplerin arkasındayız” dedi.

Sivas davasında firari sanıkların zamanaşımı nedeniyle kurtulma imkanına kavuşabileceğine dikkat çeken Demirtaş, “Kimse kimseyi kandırmasın. 1 milyonluk bir nevruz mitinginde slogan attı diye 13 yaşındaki çocuğun peşine düşen, yakalayan devlet bunca zamandır 33 aydını yakan failleri yakalayamamıştır. Belediye başkanlarını 1 yılda ağır cezalara çarptıran devlet bu davada karar verememiştir” diye eleştirdi.

“GÜN GELİR SİZİN DE İDDİANAMENİZ HAZIRLANIR”

“Kamuoyunda konuşulan davalarda bile adalet sağlanamazken sıradan yurttaşlar yargılanırken nelerle karşılanıyor” diye soran Demirtaş şunları söyledi:

“Bu ülkede adalet dağıtılmıyor, bu ülkede halen insanlar yargıya güvenmiyor. Bu da yargının kendi sorunudur. Siyasetin yargıyı içine düşürdüğü durum değildir, yargının kendisini içine düşürdüğü durumdur. Çıksın başsavcılar, yargıçlar hangi siyasetçiler kendilerine müdahalede bulundular, anlatsınlar. Hangi AKP’li milletvekili bakan yargıçları arayıp baskıda bulundu. Madem bundan rahatsızlar anlatsınlar. Gece gündüz bizi dinleyen örgütler hangi bakanla hangi başsavcı nerede hangi dosyayı önüne koyup tartıştı, bunları açıklasınlar. Hangi bakanla hangi başsavcı KCK dosyasını önüne koyup tartıştı, bunu açıklasınlar."

“Uçan kuştan haberi olan istihbaratın bundan haberi yok mu” diye soran Demirtaş, “Bu dinlemeler bizimle ilgili olduğu gibi sizin için de yapılıyordur. Gün gelir, sizin de iddianameniz hazırlanır. Hangi başsavcı nerede ne görüşme yaptı, gün gelir açıklanır. Bunlar yok edilmiyor, hasıraltı ediliyor. Bakalım o zaman ne olacak?” dedi.

“ŞİKE KANUNUNDA BDP MUHALEFETİNİ SÜRDÜRECEK”

Milletvekilleri tutuklanır, yüzlerce yıl ceza alırken Meclis’in bu utancı ortadan kaldırmak adına adım atmadığını kaydeden Demirtaş, şikecileri kurtarmak için çalışılmasını eleştirdi. Şike yasasının 4 grubun ortaklığı ile çıkarıldığı söyleminin yalan olduğunu ifade eden Demirtaş, “3 grup birleşip yapmıştır. BDP şike yasasını desteklememiştir. BDP yönetimi grup kararı desteklemeyeceğini açıklamış, genel kurulda da hayır oyu vermiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün veto gerekçesinin kendisini bağlayacağını dile getiren Demirtaş, “BDP muhalefetinin arkasındadır. O yasa o haliyle tekrar gelirse biz yine muhalefet edip hayır oyu kullanacağız” dedi.

“HABERİNİZ VAR MI ŞİKECİLER”

7 ay önce çıkartılan yasanın tutuklamalar olduktan sonra değiştirilmeye çalışılmasının ilkesizlik olduğunu savunan Demirtaş, “Sayın sözcüğüne bu ülkede 15 ay hapis cezası veriliyor. Haberiniz var mı şikeciler. Gelin birleşelim ifade basın özgürlüğü konusunda çalışalım. Cezaları indirelim. Buna var mısın, yok” diye eleştirdi.

Şike yasasının altından çok farklı şeyler çıkabileceğini ileri süren Demirtaş, “Çok büyük siyasi ekonomik oyunlar oynanıyor. Bu işin altında şu anda o davaya dahil olmayanlar da vardır, siyasetle, siyasetçilerle bağı vardır. Bu nedenle bu soruşturmayı yürüten savcılar nereye kadar gidebiliyorlarsa gitmelidir. İçerde bulunanlar da konuşacaklarsa bugün konuşmalıdırlar. Milyarla dolar nasıl döndü. Hangi siyasetçilere bürokratlara ne kadar pay verildi, bütün bunların ortaya çıkartılması lazım” dedi.

"MECLİS’İN ŞİKE YAPMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Yasa bir daha gelirse daha detaylı bir şekilde muhalefet edeceklerini gerekirse Meclis soruşturması açılması için çalışacaklarını söyleyen Demirtaş, “Bu ülkede yüzbinlerce mağdur var, hangi biri için bu kadar seferber oldu Meclis? Mağduriyetlere karşı bu duyarlılık doğrusu gözlerimizi yaşarttı. Biz şikeciliğe de Meclis’in de şike yapmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

BDP lideri Demirtaş, İçişleri Komisyonunda görüşülen “Terörün finansmanının engellenmesi” yasasına da değindi. Daha önce gizli tanıkla ilgili düzenlemede ‘muhalefet ezilecek’ diyerek tek muhalefet eden parti olduklarını hatırlatan Demirtaş, bu yasada da tek muhalefeti BDP’nin yaptığını, bugüne kadar yapılmış en etkili muhalefeti yapmaya da devam edeceğini belirterek şunları söyledi:

“İsteyen iktidar yanlısı istediğinin malına el koyabilir, yasa özetle bu. Savcılar değil hükümetin bürokratları oturacaklar, ‘ekonomik verileri inceledik, bunun şuraya aktardığı para teröre gitmiştir’ deyip malvarlığını dondurma kararı alacaklar. Bu Terörle Mücadele Kanunu’nda tarif edilen bütün terör suçları için geçerli olacak.”

“SİYASİ SOYKIRIM BİTTİ, SIRADA EKONOMİK SOYKIRIM VAR”

3 partinin savunduğu yasaya sadece BDP’nin muhalefet ettiğine dikkat çeken Demirtaş, “Şiddetin finansmanını sağlayan kişileri devlet tespit edebiliyorsa gereğini yapsın, BM sözleşmesini tercüme etsinler, getirsinler kabul edelim. Şiddete tedbir alalım, ama bunun adı altında bütün muhalefeti terörist ilan edip tıpkı gizli tanıkta olduğu gibi istediğini istediğin suçlayıp malına el koyabileceksen BDP sana o yasayı çıkarttırmaz, komisyonda da genel kurulda da çıkarttırmaz. Bu yasa Adalet Komisyonunda da görüşülürken, daha sonra da son 5 yılın en sert muhalefetini göreceksiniz bizden. Ya vazgeçilecek ya da bu yasa çıkmayacak. Parlamentoyu AKP’nin çiftliği haline getiremezler, anamuhalefeti de uyarıyoruz. Yanlış işler yapıyorlar, döner dolaşır kendilerini yakar. AKP yarın muhalefete düşer, onları da yakar. İsteyenin istediği gibi kullanacağı böyle yasaları kabul etmeyeceğiz” dedi.

Kürt sorunu Anayasa’da çözülür diyenlerin böyle bir yasayı getirmesine anlam veremediklerini söyleyen Demirtaş,”Bu çözüm yasası değildir. Önce bu siyasi soykırıma son verin. BDP siyasi muhatapsa buyurun getirin çözümünüzü paylaşalım. 2.5 yıldır açılım var. Getire getire terörün finansmanı adı altında ekonomik soykırım yaratma yasası getiriliyor. Siyasi soykırım tamamlandı, şimdi ekonomik soykırım yapacaklar. BDP Kürt sorununda siyasi çözümün muhatabı, tasfiye, katliam projesi olanların kabusudur, böyle olmaya da devam edecektir” dedi.(ANKA)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!