Demirtaş: Başbakan kafasında Kürtler'i silmiş
Güncelleme Tarihi:
Behçet DALMAZ/ HAKKARİ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2011 11:12
HAKKARİ’de seçime bağımsız girmek için BDP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "BDP Kürt sorunu önünde engeldir" dediğini belirterek, "Yani; ’Kürtler olmasa Kürt sorunu çok çabuk çözülür’ diyor. Böyle bir zihniyet olabilir mi? Kafasında Kürtler’i silmiş durumda" dedi. Demirtaş, MHP’nin kaset olaylarıyla Başbakan Erdoğan’ın konuşmaları arasında bir fark olmadığını her ikisinin de aldatmaya yönelik olduğunu ileri sürdü.
BDP desteğinde Hakkari’de seçim çalışmalarını sürdüren Demirtaş, 50 araçlık konvoyla Musahan, Boybeyi, Yeşilbulak , Sarıtaş ile Bağışlı Köyü’ne giderken, ’En büyük başkan bizim başkan’, ’Başbakan Demirtaş’, Kürtçe ’Biji PKK’ (Yaşasın PKK), sloganlarıyla karşılandı. Boybeyi Köyü’nde toplananlara seslenen Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın sözlerini eleştirirken, şöyle dedi:
"Doğru Kürtler olmasa Kürt sorunu da olmaz. Bu nedenle bu seçimde bu zihniyete karşı vereceğimiz mesaj şudur. Asıl senin zihniyetin Türkiye’deki bütün sorunların önünde engeldir. Bu dönemde hedefimiz Hakkari’de yüzde 100’lük sonuç almaktır.Sadece 3’te 3 kazanmak bizim için başarı olmaz. Hiç bir yerde, hiç bir sandıkta Hakkari’ye hakaret eden AKP’ye tek bir oy çıkmamalıdır. Tek bir oy Hakkari’ye hakaretin devamıdır. Bu nedenle bu seçim bu mesajı vermenin fırsatıdır. Başbakanın bozulan dengisi öyle görünüyor ki, 12 Haziran’a kadar yerine gelmez. Meydanlardaki yalan, iftiralara dayalı açıklamaları da öyle görünüyor ki Başbakan bu seçimde düşüşe geçtiğini göstermiş, panikle sadece iftira ve yalana sığınmıştır. BDP asla anaların gözyaşından ve kandan beslenmez. BDP anaların, anaların gözyaşının kendisidir."
"BIRAKIN BU HALK KENDİ KENDİSİNİ YÖNETSİN"
Başbakan Erdoğan’ın Hakkari’yi yönetemediğini ileri süren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakanın burada hükmü yoktur. Tek yetkisi var; Askeri operasyon emri veriyor.Tek yetkisi var; siyasi operasyon ve tutuklama emri veriyor. Burada Başbakan demek tutuklama, operasyon demek. Burada devlet karakol, başçavuş demek. Yoksa devleti göremezsiniz burada. O halde bırakın bu halk kendi kendini yönetsin buralarda. Demokratik özerklik budur. Tehdidin en büyüğünü Başbakan yapıyor. Hala Hakkari’de Kürtçe eğitim yapılamıyor. Halen Hakkari’deki işsizlik, yoksulluk Türkiye ortalamasının 4 katıdır. Hakkari’deki çocuklar halen sağlık sorunu ile karşı karşıyadır. Bütün bunların sorumlusu buradaki halk mı, biz miyiz? Anaların gözyaşları hala akmıyor mu? Bunun sorumlusu hükümet değil mi? Hangi çözümü yaptı da biz engelledik.’TRT Şeş’ diyor biz ona da Meclis’te ’Evet’ dedik. Yani insanlar burada TRT Şeş’i dinleyerek mi özgür ve mutlu olacaklar. AKP propagandası ve AKP’nin seçim otobüsüne dönüştürmüşsünüz TRT Şeş’i. Alın başınıza çalın."
Demirtaş, MHP’lilerle ilgili kasetleri ile Başbakan Erdoğan’nın konuşmaları arasında hiç bir fark olmadığını, ikisinin de aldatmaya yönelik olduğunu iddia etti. Başbakan Erdoğan’ın mitinglerde halkı kandırma ve aldatmaya dayalı bir tutum içinde olduğunu savunan Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bizim açımızdan ahlaki olarak hiç bir fark yoktur. Halkın gözünün içine baka baka iftira atamazsın, hakaret edemez, ’BDP’liler tehdit ediyor’ diyemezsin. Köyleri dolaşıyoruz. Daha çok AKP’nin, devletin yarattığı tehdidi kırmaya çalışıyoruz. Durankaya bölgesine her gittiğimizde oradaki komutanlar bütün korucuları mitinglerimize katılmasın diye karakolda topluyor. Bu AKP’nin tehdidi değil midir. Gittiğimiz her yerde insanlar diyor ki; ’Bu sandıkta AKP’ye oy çıkmazsa devlet bize acaba ne yapar?’ Şu an polis, jandarma her yerde bu tehdidi salmaya çalışıyor. AKP’nin Başbakanın yarattığı tehdidi kırmaya çalışıyoruz. Kürt halkı artık korku sınırlarını aşmıştır. Öyle jandarmadan, başçavuştan , bilmem AKP’nin polisinden, Başbakanın tehdidinden korkacak bir halk değildir. Bu mesele bitmiştir. Bu topraklarda herkes iradesini ortaya çıkaracak ve sandıklara özgür irade yansıyacaktır. Buradaki bu özgür iradenin teminatıyız. Kim nereye oy vermek istiyorsa oraya oy versin diye bu korkuları kırmaya çalışıyoruz. Biz hiç kimseyi tehdit etmiyoruz."
"Doğru Kürtler olmasa Kürt sorunu da olmaz. Bu nedenle bu seçimde bu zihniyete karşı vereceğimiz mesaj şudur. Asıl senin zihniyetin Türkiye’deki bütün sorunların önünde engeldir. Bu dönemde hedefimiz Hakkari’de yüzde 100’lük sonuç almaktır.Sadece 3’te 3 kazanmak bizim için başarı olmaz. Hiç bir yerde, hiç bir sandıkta Hakkari’ye hakaret eden AKP’ye tek bir oy çıkmamalıdır. Tek bir oy Hakkari’ye hakaretin devamıdır. Bu nedenle bu seçim bu mesajı vermenin fırsatıdır. Başbakanın bozulan dengisi öyle görünüyor ki, 12 Haziran’a kadar yerine gelmez. Meydanlardaki yalan, iftiralara dayalı açıklamaları da öyle görünüyor ki Başbakan bu seçimde düşüşe geçtiğini göstermiş, panikle sadece iftira ve yalana sığınmıştır. BDP asla anaların gözyaşından ve kandan beslenmez. BDP anaların, anaların gözyaşının kendisidir."
"BIRAKIN BU HALK KENDİ KENDİSİNİ YÖNETSİN"
Başbakan Erdoğan’ın Hakkari’yi yönetemediğini ileri süren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakanın burada hükmü yoktur. Tek yetkisi var; Askeri operasyon emri veriyor.Tek yetkisi var; siyasi operasyon ve tutuklama emri veriyor. Burada Başbakan demek tutuklama, operasyon demek. Burada devlet karakol, başçavuş demek. Yoksa devleti göremezsiniz burada. O halde bırakın bu halk kendi kendini yönetsin buralarda. Demokratik özerklik budur. Tehdidin en büyüğünü Başbakan yapıyor. Hala Hakkari’de Kürtçe eğitim yapılamıyor. Halen Hakkari’deki işsizlik, yoksulluk Türkiye ortalamasının 4 katıdır. Hakkari’deki çocuklar halen sağlık sorunu ile karşı karşıyadır. Bütün bunların sorumlusu buradaki halk mı, biz miyiz? Anaların gözyaşları hala akmıyor mu? Bunun sorumlusu hükümet değil mi? Hangi çözümü yaptı da biz engelledik.’TRT Şeş’ diyor biz ona da Meclis’te ’Evet’ dedik. Yani insanlar burada TRT Şeş’i dinleyerek mi özgür ve mutlu olacaklar. AKP propagandası ve AKP’nin seçim otobüsüne dönüştürmüşsünüz TRT Şeş’i. Alın başınıza çalın."
Demirtaş, MHP’lilerle ilgili kasetleri ile Başbakan Erdoğan’nın konuşmaları arasında hiç bir fark olmadığını, ikisinin de aldatmaya yönelik olduğunu iddia etti. Başbakan Erdoğan’ın mitinglerde halkı kandırma ve aldatmaya dayalı bir tutum içinde olduğunu savunan Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bizim açımızdan ahlaki olarak hiç bir fark yoktur. Halkın gözünün içine baka baka iftira atamazsın, hakaret edemez, ’BDP’liler tehdit ediyor’ diyemezsin. Köyleri dolaşıyoruz. Daha çok AKP’nin, devletin yarattığı tehdidi kırmaya çalışıyoruz. Durankaya bölgesine her gittiğimizde oradaki komutanlar bütün korucuları mitinglerimize katılmasın diye karakolda topluyor. Bu AKP’nin tehdidi değil midir. Gittiğimiz her yerde insanlar diyor ki; ’Bu sandıkta AKP’ye oy çıkmazsa devlet bize acaba ne yapar?’ Şu an polis, jandarma her yerde bu tehdidi salmaya çalışıyor. AKP’nin Başbakanın yarattığı tehdidi kırmaya çalışıyoruz. Kürt halkı artık korku sınırlarını aşmıştır. Öyle jandarmadan, başçavuştan , bilmem AKP’nin polisinden, Başbakanın tehdidinden korkacak bir halk değildir. Bu mesele bitmiştir. Bu topraklarda herkes iradesini ortaya çıkaracak ve sandıklara özgür irade yansıyacaktır. Buradaki bu özgür iradenin teminatıyız. Kim nereye oy vermek istiyorsa oraya oy versin diye bu korkuları kırmaya çalışıyoruz. Biz hiç kimseyi tehdit etmiyoruz."