Davamız Nesin ve Alevilerdi

37 kiÅŸinin yakıldığı Sivas olaylarına karıştığı için gıyabında 7.5 yıl hapis cezasına çarptırılan Muhammed Nuh Kılıç’ı Almanya’da bulduk.Almanya’dan oturma izni alan Muhammed Nuh Kılıç, Mannheim’da eÅŸi adına açtığı dönerci dükkanını çalıştırıyor. Kılıç, verilen 7.5 yıllık cezayı ağır bulduÄŸu için Almanya’ya kaçtığını söyledi.SÄ°VAS katliamı hükümlülerinden biri daha Almanya’da ortaya çıktı. Hürriyet, daha önce bulduÄŸu Adem AÄŸbektaş’tan sonra 7.5 yıla hükümlü 32 yaşındaki Muhammed Nuh Kılıç’ın da Mannheim’da döner büfesi iÅŸlettiÄŸini saptadı. Ãœstelik Almanya Kılıç’a, oturma izni ve yasal statü de vermiÅŸ. Sivas olaylarından sonra gıyabında yargılanıp Türkiye’de 7.5 yıl hapis cezasına mahkûm olan, ancak kaçmayı baÅŸaran Muhammed Nuh Kılıç, Mannheim Kenti’nde eÅŸinin üzerine aldığı döner büfesini kardeÅŸi Ä°sa Kılıç’la iÅŸleterek geçimini saÄŸlıyor. Kılıç, önce Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ kitabını protesto için eylem yaptıklarını, bu sırada tekbir getirdiklerini ve bunun için 130 kiÅŸiyle yargılandığını iddia etti. Ardından Sivas olaylarına karıştığını itiraf eden Kılıç, ‘Sivas’ta büyük bir provokasyon ve kışkırtma vardı, ondan dolayı olaylar cerayan etti. Bana verilen cezayı hak etmedim’ dedi. Kılıç, 37 kiÅŸinin katledildiÄŸi olayı şöyle anlattı:PROVOKASYONDU Alevilerin Sivas’ta etkinlik yapması zaten provokasyondu. Çünkü Sivas aşırı muafazakar bir il. Daha önceleri de Alevi-Sünniler arasında kanlı çatışmalara sahne olan ildir. Bu yönde yapılan her etkinlik, bir provokasyondur ve sonu hüsrandır. Sünniler gidip Tunceli’de böyle etkinlik yapsa aynı sahneler yaÅŸanırdı. Tunceli yerine Sivas’ı seçmeleri zaten provokasyona meydan vermektir. Buna ‘Şeytan Ayetleri’ni yazan Salman Rüşdi’nin eserini savunan Aziz Nesin de katılınca bardak taÅŸtı.TEKBÄ°R GETÄ°RDÄ°M Olay günü camide namaz kılarken gelen davul sesleri yüzünden rahatsız olduk. Herkes sokaÄŸa döküldü. Bazılarının elinde cop ve sopalar vardı. Topluma uyarak eylemlere katıldım. Önce eylemin Amerika’ya karşı olduÄŸunu düşündüm. Ancak yanımdaki bunun Aziz Nesin ve Aleviler’e karşı olduÄŸunu söyledi. Ben de onlarla eylem sırasında ‘Allah, Allah’ diye tekbir getirdim. AMAÇ HADLERÄ°NÄ° BÄ°LDÄ°RMEK Grubun amacı Alevilere ve Aziz Nesin’e haddini bildirmekti. Tabii ki bu arada otele yürüyenler de oldu. Onlara katılmadım. Polis yolumuzu kesti. Buna raÄŸmen baÅŸka gruplar otele yöneldi. Otelin yakılmasını biliyordum, ama o kadar kiÅŸinin öldüğünü öğrenince ÅŸok oldum.SUÇLAMALAR ASILSIZ Olayın üzerine gidilmesi üzerine gitmesi sonucu 3 yıllık hapis cezam 7 yıl 6 aya çevrildi. DuruÅŸmada bana suçlamaların aslı yoktu. Önce idama, ancak olay sırasında yaşı küçük olmasından dolayı 20 yıl hapis cezasına çarptırılan D.T. ismindeki arkadaşım cezasını hafifletmek için beni suçlamış. O arkadaÅŸ, ‘Zaten Muhammed kaçtı, onu yakalayamazlar’ düşüncesiyle olayları kışkırttığımı, baÅŸlarında olduÄŸumu, camidekilerini yönlendirdiÄŸimi ve Hizbullahçı olduÄŸumu söylemiÅŸ. Oysa onu ben üniversiteden dolayı bir kaç ay önce tanımıştım o kadar.KardeÅŸiyle çalışıyorMANNHEIM’da ‘Big Döner’ adlı döner dükkanını kardeÅŸi Ä°sa Kılıç’la birlikte iÅŸleten Muhammed Nuh Kılıç, arkadaşımız Alaverdi Turhan’a kaçış öyküsünü tüm detaylarıyla anlattı. Kılıç, 2 çocuÄŸu olduÄŸunu ancak birinin öldüğünü söyleyerek, ‘Yakında Türkiye’de yeni yasa çıkarsa, cezam kalkacak ve böylece Türkiye’ye giderek ailemi görme fırsatını bulabileceÄŸim’ dedi.Kaçışın öyküsüAranırken sınırdan sorunsuz girdimMUHAMMED Nuh Kılıç, ‘Suçsuz yerde hapis yatmamak için kaçmak zorunda kaldım’ diyerek kaçış öyküsünü şöyle anlattı: ÖNCE KIBRIS’A 7.5 yıla mahkûm edildim. Bu cezayı hak etmediÄŸimi düşünerek kaçmaya karar verdim. Bir süre Türkiye’de gizlendim. Sonra Kıbrıs’a kaçtım. Burada çeÅŸitli fabrikalarda çalıştım. Bir yıl böyle kaldım. Türkiye’ye döndüm. Arandığım halde sınırda nüfus cüzdanım kontrol edilmesine raÄŸmen sorunsuz Türkiye’ye girdim. Sonra Almanya’ya kaçmaya karar verdim.TACÄ°RLER GETÄ°RDÄ° Kaçak göçmen ticareti yapan bir çete aracılığıyla tam bir ay yolculuktan sonra Almanya’ya ulaÅŸtık. Bizi grup halinde götüren ekip kelimenin tam anlamıyla soyguncu çetesiydi. Her yemek istediÄŸimizde 20 dolar topladılar. 30-40 kiÅŸi küçük odalarda kaldık. Bir ay doÄŸru dürüst yıkanamadık. Bir süre sonra beni dövdüler. Ä°TALYA MACERASI Kendimizi Ä°talya’da bulduk. Gece yarısı olduÄŸu için iki polis şüphelenerek yanıma geldi. Her tarafım yırtık ve çok kirliydim. Kimlik sordular, üzerimde olmadığını anlayınca nereye gitmek istediÄŸimi sordular. Ä°sviçre deyince garı gösterdiler ve gittiler. Sonra Como’ya vardım. Otobüsle sınıra yaklaÅŸmak istedim. Hiç fark etmeden isviçre sınırını geçtim. Gümrük memurları otobüse bindiler ve 2-3 kiÅŸinin pasaportunu sordular. Namaz kılar gibi yaptım ve beni rahatsız etmeden ayrıldılar. Sınırı geçince, 2 Kürt kökenliye cami sordum, iltica kampının yerini gösterdiler. Polise gittim. Ä°ltica etmek istediÄŸimi söyledim. Ä°talya’dan mı geldiÄŸimi sordular. ‘Evet’ deyince beni tekrar sınıra götürüp Ä°talya Polisi’ne teslim ettiler. Neden Ä°talya’dan geldiÄŸimi söylediÄŸime kızdılar ve yine salıverdiler.KONSOLOSLUÄžA GÄ°RDÄ°M Bu kez Ä°sviçre’ye otoban kenarından yürüyerek girdim. Ä°ltica istedim. Bir yıl çeÅŸitli iÅŸlerde çalıştım. Almanya’da tanıdığım biri bana evlenme niyetinde olan kızla tanıştırma fırsatını verdi. Kaçak yoldan Almanya’ya gelerek görüştüm. Sonra Ä°sviçre’de evlenip geldim. Burada oturum için pasaport istediler. Pasaportum olmadığını, Türkiye’den arandığım için konsolosluÄŸun da pasaport vermeyeceÄŸini söyledim. Memur pasaport olmadan oturma izni veremeyeceÄŸini, konsolosluktan ‘Pasaport vermiyoruz’ diye yazıyı getirmem gerektiÄŸini söylediler. Ben de Karlsruhe BaÅŸkonsolosluÄŸu’na gittim. Türkiye’den arandığımı söyleyip pasaport çıkaramayacaklarını Türkiye’ye dönmem gerektiÄŸini anlattılar. Pasaport vermeyeceklerine dair yazı da vermek istemeyince, gelip-gittiÄŸime dair yazı istedim, onu verdiler. Böylece üç ayda bir oturma izni vermeye baÅŸladılar. Son olarak ise birer yıl verdiler.2 Temmuz 199337 kiÅŸi diri diri yandıSÄ°VAS’ta düzenlenen 4’üncü Geleneksel Pir Sultan Abdal Etkinlikleri’ni ve birçok ülkede tepki toplayan Ä°ran’ın hakkında ölüm fetvası verdiÄŸi Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ kitabını Türkiye’de yayınlayan Aziz Nesin’in davet edilmesini protesto etmek amacıyla 2 Temmuz 1993’te ellerinde sopa, taÅŸ, zincir bulunan yüzlerce kiÅŸi, PaÅŸa Camii’nde cuma namazını kıldıktan sonra etkinliklere katılanların kaldığı Madımak Oteli önünde toplandı. Öfkeli kalabalık, Madımak Oteli önündeki araçları ateÅŸe verirken, yangın otele sıçradı. Madımak Oteli’nde 37 aydın yanarak öldü, 26 kiÅŸi yaralandı. Kurbanların arasında araÅŸtırmacı-yazar, 66 yaşındaki Asım Bezirci, halk ozanı 45 yaşındaki Muhlis Akarsu da bulunurken, aralarında Arif Sağ’ın da bulunduÄŸu 40 kiÅŸi otelden yara almadan kurtuldu. Aziz Nesin, otelden itfaiye aracıyla indirilerek kurtarıldı. Ankara 1 No’lu DGM 1997’de 33 sanığa idam, diÄŸerlerine de ağır hapis cezaları verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998’de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezası usul noksanlıkları nedeniyle bozuldu.Kılıç neyle suçlandıMuhammet Nuh Kılıç, olaylar yaÅŸandığında Cumhuriyet Ãœniversitesi Maden MühendisliÄŸi öğrencisiydi. Kendisine yöneltilen suçlardan en önemlisi, olaylarda cübbeli kiÅŸileri yönlendirmesi, valilik önünde toplaması ve slogan attırması oldu. Kılıç’ın olaylar boyunca ön saflarda yer aldığı iddia ediliyor. Sivas olayları sanıklarından itirafçı Ali Kurt ise Muhammet Nuh kılıç’ın Hizbullah terör örgütü üyesi olduÄŸunu ve Kılıç’ın sürekli cübbe giyerek dolaÅŸtığını söylemiÅŸti.Gelirse ağır cezada ve 4. kez yargılanacakSÄ°VAS davasının firari sanıklarından Muhammet Nuh Kılıç, 7 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu ceza ‘Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaya iÅŸtirak’ suçunu düzenleyen eski TCK’nın 146/3. maddesi ve 3713 Sayılı Yasa’nın 5. maddesi uyarınca verilmiÅŸti. Yargıtay ise Kılıç hakkındaki kararı ‘Sanığa Yargıtay’ın verdiÄŸi bozma kararından sonraki diyecekleri sorulmadığı’ gerekçesiyle yeniden bozmuÅŸtu. Sivas davası iki kez Yargıtay’dan dönüp üçüncü kez yapılan yargılama sonunda karar verildiÄŸi için Kılıç’ın dosyasına dördüncü kez bakılmış olacak. Yargılamayı ise Ankara 1 No’lu DGM yerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi yapacak. Kılıç, yeni TCK hükümleri çerçevesinde yargılanacak. Ankara 1 No’lu DGM, davanın baÅŸladığı 21 Ekim 1993’ten sonra 6 yıl 7 ay 26 gün süren yargılama sonunda 3. kararını 16 Haziran 2000’de açıklamıştı. Mahkeme, bu kararında 33 sanığı idam, 4 sanığı 20’şer yıl,1 sanığı 15 yıl, 9 sanığı 7 yıl 6’şar ay, 1 sanığı ise 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırmış ve 2 sanığın dosyasını ise ayırmıştı.Â