Darbe Komisyonu Özkök ve Çekirge’yi dinledi

Güncelleme Tarihi:

Darbe Komisyonu Özkök ve Çekirge’yi dinledi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2012 00:00

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu dün eski Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet Gazetesi Yayın Direktörü Fatih Çekirge, Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ı dinledi. Özkök, Çekirge, Dilipak ve Kazan 28 Şubat süreciyle ilgili şunları söylediler:

Haberin Devamı

Askerle aram iyi olmadı

Ertuğrul Özkök: “O dönem Genelkurmay Başkanlığı’na bir kez gittim, son brifinge. Sonra Çevik Bir’in odasına gittik, o sohbeti de yazdım. Kendisiyle bir kez de telefonla konuştum. Fethullah Gülen ile ilgili bir konuşmaydı. Gülen okullarına askerlerin itirazı vardı. Alaattin Kaya bana telefon etti, ‘okulları devretmeye hazırız’ dedi, ben de yazdım. Çevik Bir aradı, yapılanların haksızlık olduğunu anlattım. Sanırım daha sonra Kaya ile Bir buluştular. Sanmayın ki askerlerle ilişkilerimiz çok iyi. Özden Örnek ve Mustafa Balbay’ın günlüklerine baktığınızda askerin benimle ilgili ne düşündüğünü görürsünüz. Güvenilmez olduğum söyleniyor, niye güvenecek ki bana. Ben gazeteciyim. Gazetecilik yaşamım boyunca asker ya da siyasilerden talimat almadım. Hürriyet’in garnizonlara alınmadığı günler oldu.  (‘Tarihi karar’ manşeti) Çünkü tarihi bir karardı. Tarihi olmasa bugün bu komisyon toplanmazdı. ‘Refah’ı kapatmak yanlış olur’ diye de yazdım. Gazetecilik yaşamımda pişmanlık ve utanç duyduğum olaylardan biri andıç olayı. Cengiz Çandar benim çok eski arkadaşım. Onların bizim gazetede yazmaları için elimden geleni yaptım. Belgeler geliyor, bazen araştırma imkanınız olamıyor, bazen kaynağınız yanıltabiliyor.

Balyoz belgeleri gibi

(O belgeler nasıl geldi sorusu üzerine) Bugün Balyoz belgeleri nasıl geldiyse öyle geliyordu. Gazetelerdeki yanlışlıkların kurbanı sadece onlar değil, bizler de olduk. Bugün ise sivil kanat denilen kesimden gelen bir belgeyle 10 genç canlı bomba diye ilan edildi. O günün uygulamaları bir gazetecilik pratiği olarak devam ediyor. Haber kaynaklarıyla ilişkilerimizde bir arıza var. Evet basın bu olmamalı, ama devlet de bu olmamalı.”

Erbakan dikilseydi

Şevket Kazan: “Şüphelilerden şikayetçi oldum. Biz Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi arasında yapılan protokol gereği hükümeti Tansu Çiller’in alması için 282 imzaya ulaşarak Köşk’e çıktık. Seçim kararı alınsa dahi Çiller ve Erbakan birer yıl Başbakanlık görevini yürütecekti. Ancak Demirel hükümeti kurma görevi vermedi. Bunun üzerine demokrasi bildirisi yayınlamak için tüm partileri ziyaret ettik. Hiçbir parti buna yanaşmadı. Demirel’in yaptığı antidemokratiktir.”
Abdurrahman Dilipak: “Derin yapının tasfiyesinde bir hesaplaşma vardı. Erbakan’ın hükümete getirilmesi de bunun içindi. Ama bunun çok pahalıya mal olacağını düşündüğü için üzerine gitmedi. O süreçte Çatlı ve ekibi harekete geçmişti. Öbür kanat farkına varınca, Çatlı suikastı ile öbür tarafa mesaj verildi. Sonra da hükümet düşürüldü.”

Haberin Devamı

Her şey herkesin gözü önünde oldu

Darbe Komisyonu Özkök ve Çekirge’yi dinledi

Haberin Devamı

Fatih Çekirge: “Aslında her şey herkesin gözü önünde oldu. O zamanki siyasi irade bir şey yokmuş gibi davranmak yerine dikilseydi çok farklı olurdu, ama dikilmedi. Erbakan geçiştiriyordu, ama geçmedi. O günkü siyasi irade 27 Nisan’da yapılanı yapsaydı bugünkü bu sorgulamalar olmazdı. Ben de dedikodu mağduruyum. O dönemde kesinlikle bir fitnenin içinde olmadım. Gazetecilik yaptık, haber peşinde koşturduk. Milli Güvenlik Akademisi’nden ders alan gazeteciler olduğunu biliyorum ama ben almadım. İsim vermek, gammazlamak olacağından bize yakışmaz. Benimle ilgili iddialar konusunda elinde belge, bilgisi olan varsa ortaya koyması gerekir.”                  


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!