Danıştay'a saldırı davası kararına savcılardan temyiz

Güncelleme Tarihi:

Danıştaya saldırı davası kararına savcılardan temyiz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2008 13:25

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Danıştay 2. Daire üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davada verdiği karar, Cumhuriyet savcıları tarafından, Ayhan Parlak dışındaki sanıklar aleyhine temyiz edildi.

Haberin Devamı

Cumhuriyet Savcıları Salim Demirci ve Kubilay Taştan, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararını açıklamasının ardından, kararı temyiz etti.

Temyiz dilekçesinde, sanık Süleyman Esen'in, Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanacağını bilerek ve 3 adet el bombası temin ederek, Alparslan Arslan'a vermesi, kastının ağırlığı ve yoğunluğu, güttüğü amaç ve saik karşısında, silahlı suç örgütünün üyesi olmak suçundan hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği halde, alt sınırdan hüküm kurularak 5 yıl hapisle cezalandırıldığı; eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, örgüt geçmişi göz önüne alınarak, hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulandığı anımsatıldı.

Esen hakkında, patlayıcı madde bulundurmak suçu yönünden TCK'nın 174/1. maddesi uyarınca cezalandırılırken, suça konu patlayıcı el bombalarının önem ve değeri ile sayısı karşısında alt sınırdan az miktarda uzaklaşılarak 3 yıl 6 ay hapis cezası verildiği kaydedilen dilekçede, Esen'in, patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak suçunu örgüt faaliyeti kapsamında işlemesi karşısında, TCK'nın 174/2. maddesi uyarınca TCK'nın 174/1. maddesi gereğince verilen ceza yarı oranında arttırılırken, maddi yanılgıya düşülerek, 5 yıl 3 ay hapisle cezalandırılması gerekirken, 4 yıl 9 ay hapisle cezalandırıldığı ve TCK'nın 62. maddesinin uygulandığı ifade edildi.

Haberin Devamı

Sanıklar Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır ve Osman Yıldırım hakkında ise “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan TCK'nın 309/1. maddesi uyarınca hüküm kurulduktan sonra TCK'nın 62. maddesinin uygulandığı kaydedildi.

Bu kişilerin, patlayıcı madde bulundurmak suçu yönünden TCK'nın 174/1. maddesi uyarınca cezalandırılırken, suça konu patlayıcı el bombalarının önem ve ve değeri ile sayısı karşısında alt sınırdan az miktarda uzaklaşıldığı kaydedilen dilekçede, patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak suçunun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi karşısında, TCK'nın 174/2. maddesi uyarınca TCK'nın 174/1. maddesinin (c) bendi gereğince bu sanıklara verilen ceza yarı oranında artırılırken, maddi yanılgıya düşüldüğü, Timuroğlu, Sağır ve Yıldırım'ın, 5 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması gerekirken 4 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi. Sanıklar hakkında ayrıca TCK'nın 62. maddesinin uygulandığı anımsatıldı.

Haberin Devamı

Bu sanıklar hakkında, kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak suçundan hüküm kurulurken, müdahil Cumhuriyet Gazetesi'ne karşı 5,10, ve 11 Mayıs 2006 tarihlerinde üç defa patlayıcı madde kullanması karşısında, TCK'nın 170/1. maddesinin (c) bendi gereğince ayrı ayrı üç defa cezalandırılmaları gerekirken, katıldıkları patlayıcı madde kullanmak eylemlerinin ikisinde, kullanılan el bombalarının patlamadığı ileri sürülerek TCK'nın 170/1. maddesinin (c) bendi gereğince bir defa cezalandırıldıkları ifade edildi.

Sanıkların, maktül Mustafa Yücel Özbilgin'i tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye yardım etmek suçundan haklarında hüküm kurulurken TCK'nın 39. maddesi uygulanması sırasında kastın ağırlığı, güdülen amaç ve saik, suç konusunun önem ve değeri karşısında; alt sınırdan yeterli miktarda uzaklaşılmadığı hatırlatıldı.

Haberin Devamı

Sanık Osman Yıldırım'ın, Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'na yönelik gerçekleştirdiği kasten öldürmeye kalkışma suçundaki kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önem ve değeri karşısında; TCK'nın 35. maddesi uygulanırken alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiği halde ve 20 yıla kadar cezalandırılması imkanı varken, 15 yıl hapis cezası ile yetinilerek az cezalandırıldığı kaydedildi.

Sanık Yıldırım'ın; mağdurlar Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'nu tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bentleri ve 35. maddesi uyarınca hüküm kurulurken, her bir müdahile karşı gerçekleştirdiği eylem yönünden alt sınırdan birbirinden farklı ve orantılı şekilde uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği halde, her bir müdahilin vücut bütünlüğünde meydana gelen zarar ve tehlike aynı şekilde gerçekleşmiş gibi değerlendirilerek, her bir müdahile yönelik “öldürmeye kalkışma” suçu yönünden cezalandırıldığı belirtildi.

Haberin Devamı

Sanık Tekin İrşi'nin; kastının ağırlığı ve yoğunluğu, güttüğü amaç ve saik karşısında, silahlı suç örgütünün üyesi olmak suçundan hakkında hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği halde, alt sınırdan hüküm kurularak 5 yıl hapisle cezalandırıldığı ve İrşi hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulandığı anımsatıldı.

İrşi'nin, patlayıcı madde bulundurmak suçu yönünden TCK'nın 174/1. maddesi uyarınca cezalandırılırken, suça konu patlayıcı el bombalarının önem ve değeri ile sayısı karşısında alt sınırdan az miktarda uzaklaşılarak cezalandırıldığı hatırlatılan dilekçede, patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak suçunu örgüt faaliyeti kapsamında işlemesi karşısında, TCK'nın 174/2. maddesi uyarınca TCK'nın 174/1. maddesi gereğince verilen ceza yarı oranında artırılırken, maddi yanılgıya düşülerek, 5 yıl 3 ay hapisle cezalandırılması gerekirken, 4 yıl 9 ay hapisle cezalandırıldığı kaydedildi. İrşi hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulandığı ifade edildi.

Haberin Devamı

Sanık Aykut Metin Şükre'nin ise “Danıştay eyleminde kullanılan suça konu silahları piyasa değerinden aşağı bir değerde sanık Süleyman Esen de yanında olduğu halde sanık Alparslan Arslan'a satması, sanık Arslan'ın ilk savunmalarında sanığın adını saklaması, söz konusu iki adet tabancanın Danıştay eyleminde kullanılacağını bilmiyor olsa bile silahlı bir terör örgütüne satması karşısında silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan eylemine uyan TCK'nın 314/2. ve 3713 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile cezalandırılması gerekirken beraatına karar verildiği” kaydedildi.

Dilekçede, “sanıklar Arslan ve Esen'e evinde örgütsel dersler vermesi, toplantılar yapması, evinde barındırması, Danıştay 2. Dairesi'nin kamu kurumlarında başörtüsü kullanılmayacağına ilişkin kararını ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan karikatürü İslamiyet ve kutsallarına yapılmış hakaret, aşağılama ve saldırı olarak göstermesi, Cumhuriyet Gazetesi'ne düzenlenen bombalı saldırılardan haberinin bulunması, sanık Arslan'ın 26 Haziran 2006 tarihli hazırlık savunması karşısında silahlı terör örgütünün üyesi olmak suçundan eylemine uyan TCK'nın 314/2. maddesi ve 3713 sayılı yasanın 5. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken beraatına karar verildiği” ifade edildi.

Temyiz dilekçesinde, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, sanıklar Arslan, Esen, Timuroğlu, Sağır, Yıldırım, Şükre, İrşi ve Kurter ile ilgili kararının “usul ve yasaya aykırı olduğu” iddia edilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi talep edildi.

MAHKEMENİN KARARI

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Alparslan Arslan'ı, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 309/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Arslan, “Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek” suçundan TCK 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri uyarınca da bir kez daha ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmıştı.

Alparslan Arslan; Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'nu “tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan ayrı ayrı olmak üzere TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri ile 35. maddesi uyarınca 15'er yıldan toplam 60 yıl; “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan TCK 174/1-2 maddeleri gereğince 4 yıl 9 ay, “kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak” suçundan TCK 170/1-c maddesi uyarınca 1 yıl, Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması sonucu “mala zarar vermek” suçundan TCK 151/1. maddesi uyarınca 1 yıl, “ruhsatsız silah taşımak” suçundan 6136 sayılı yasanın 13/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis ve 450 YTL adli para cezasına çarptırılmıştı.

Mahkeme, sanık Arslan'ın üzerine atılı diğer suçlardan ise ayrı ayrı beraatine karar vermişti.

Sanıklardan Süleyman Esen, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün üyesi olmak” suçundan Türk Ceza Kanununun (TCK) 314/2. maddesi ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5. maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanığın duruşmadaki olumlu hal ve tavrını göz önünde bulunduran mahkeme, TCK'nın 62. maddesi uyarınca Esen'in 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme, Esen'i ayrıca “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan TCK 1/2 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 11 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Esen, üzerine atılı diğer suçlardan beraat etmişti.

Sanık Osman Yıldırım'ın, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan TCK 309/1, maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını kararlaştıran mahkeme, TCK'nın 62. maddesi uyarınca, sanığın müebbet hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Yıldırım, “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan TCK 174/1-2. maddeleri ile 62. maddesi uyarınca 3 yıl 11 ay 15 gün hapisle cezalandırılmıştı. Yıldırım, “kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak” suçundan da TCK'nın 170/1. maddesinin (c) bendi uyarınca ve TCK'nın 62. maddesine göre 10 ay hapse çarptırılmıştı. Yıldırım, “Mustafa Yücel Özbilgin'i tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye yardım etmek” suçundan TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri, 39. ve 62. maddeleri uyarınca da 14 yıl 2 ay hapis cezası almıştı. Yıldırım; Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'nu “tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek” suçundan ayrı ayrı olmak üzere TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri ile 35, 39 ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 3'er ay olmak üzere toplam 25 yıl hapse mahkum edilmişti. Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması suretiyle “mala zarar vermek” suçundan TCK 151/1. maddesi ve 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası almıştı. Sanık, üzerine atılı diğer suçlardan beraat etmişti.

Sanık Erhan Timuroğlu'nun, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan TCK'nın 309/1. maddesi ile 62. maddesi uyarınca müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verilmişti. Timuroğlu, “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan TCK 174/1-2. maddeleri ile 62. maddesi uyarınca 3 yıl 11 ay 15 gün, “kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak” suçundan TCK'nın 170/1. maddesinin (c) bendi uyarınca ve TCK'nın 62. maddesine göre 10 ay hapse mahkum edilmişti. Timuroğlu, “Mustafa Yücel Özbilgin'i tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye yardım etmek” suçundan TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri, 39. ve 62. maddeleri uyarınca 14 yıl 2 ay hapisle cezalandırılmıştı. Timuroğlu; Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'nu “tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek” suçundan ayrı ayrı olmak üzere TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri ile 35, 39 ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 3'er aydan toplam 25 yıl hapse mahkum edilmişti. Sanık, üzerine atılı diğer suçlardan ise beraat etmişti.

Sanık İsmail Sağır, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, yerine yeni bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan TCK'nın 309/1. ve 62. maddeleri uyarınca müebbet hapisle cezalandırılmıştı. “Patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan TCK'nın 174/1-2. maddeleri ile 62. maddesi uyarınca 3 yıl 11 ay 15 gün hapse mahkum edilen Sağır, “kişiler arasında korku, kaygı ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanmak” suçundan TCK'nın 170/1. maddesinin (c) bendi ve TCK'nın 62. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. “Mustafa Yücel Özbilgin'i tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye yardım etmek” suçundan TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri, 39. ve 62. maddeleri uyarınca 14 yıl 2 ay hapis cezası alan Sağır; Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet Çobanoğlu'nu “tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etmek” suçundan ayrı ayrı olmak üzere TCK'nın 82. maddesinin (a) ve (g) bendleri ile 35, 39 ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 3'er ay olmak üzere toplam 25 yıl hapse mahkum edilmişti. Sağır, üzerine atılı diğer suçlardan beraat etmişti.

Sanık Tekin İrşi, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün üyesi olmak” suçundan TCK'nın 314/2. ve 62. maddeleri ile 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasasının 5. maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişti. “Patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçundan TCK 174/1-2. maddeleri ile 62. maddesi uyarınca 3 yıl 11 ay 15 gün hapse mahkum edilen İrşi, üzerine atılı diğer suçlardan ise beraat etmişti.

Mahkeme, sanıklardan Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter'in üzerlerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlerini kararlaştırmıştı.


 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!