Danıştay eski başkanının evi soyuldu
Güncelleme Tarihi:
Ümit KOZAN/ANKARA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2006 12:26
Danıştay eski Başkanı Nuri Alan da, son yıllarda artan hırsızlık olaylarından nasibini aldı. Nuri Alan’ın Ankara Çankaya’daki Alkazar Evleri’nde bulunan dairesine giren hırsız veya hırsızlar, eşi Hülya Yıldız Alan’a ait yaklaşık 25 bin YTL'lik ziynet eşyasının yanısıra aile büyüklerinden kalan kıymetli eşyaları da alarak kaçtı. Alan’ların, geçen yıl da Ayvalık'taki yazlıklarına hırsız girdiği ortaya çıktı.
Olay 16 Ocak 2006 tarihinde Alan ailesinin Çankaya semtinde bulunan yeni taşındıkları Alkazar Evleri’ndeki dairesinde meydana geldi. Nuri Alan ve eşi Hülya Yıldız Alan’ın öğle saatlerinde alış veriş için evden çıkmasını fırsat bilen hırsız veya hırsızlar, levye ile kapıyı kırarak eve girdi.
Alışverişten dönen Alan ve eşi kırık kapıyla karşılaştıklarında şok geçirdi. Huri Alan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Evden 4 saatliğine ayrılmamızdan yararlanan hırsız veya hırsızlar, çift kilitli kapıyı levye ile kırarak girmişler. Hırsızların evin içini bilen kişi olduğundan şüpheleniyoruz. Çünkü, doğrudan yatak odasına yönelmiş ve oraya giremeyince de oturma odasındaki küçük komidini açmak suretiyle hırsızlığı gerçekleştirmişler. Olaydan sonra incelemede bulunan anahtar ve kapı uzmanı olan kişi, olayın profesyonelce yapıldığını söyledi. Levye ile yapılan üç darbenin de yüzde 100 tam isabetle kapıyı açtığını ortaya çıkarttılar.
Bu durum, emniyet güçlerinin suçluların yakalanması konusunda işlerini kolaylaştırabilir diye düşünüyorum. Profesyonel hırsızların takibinin daha kolay olduğu, bunların belirli kişiler olacağı biliniyor. Emniyet güçleri, daha duyarlı biçimde olayın üstüne giderlerse etkili bir sonuca gidilebileceğini düşünüyorum.”
Alan, eve giren hırsızların 41 yıllık eşi Hülya Yıldız Alan ile kendisinin tüm birikimlerini çaldığını belirterek, “Bunlardan daha kötüsü, bizim için manevi değeri olan dede yadigarı bir altın köstekli saat ile büyükannemden kalan Osmanlı gerdanlığı da çalınan eşyalar arasında. Bunların fotoğrafları da emniyet güçlerine verildi” dedi.
GEÇEN YIL DA YAZLIĞI SOYULDU
Nuri ve Hülya Yıldız Alan’ın çiftinin geçen yıl da Ayvalık’taki yazlıklarına hırsız girdiği ortaya çıktı. Talihsiz bir şekilde üst üste yaşanan hırsızlık olaylarında, faillerin yakalanamamasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Alan şöyle dedi:
“Bu tür hırsızlık olayları artık çok sık oluyor. Fakat, maalesef hırsızlık olayından sonra faalin yakalanması biraz hayal gibi geliyor.
Birinci hırsızlıktan sonra hırsızın parmak izi tespit edilmesine rağmen, hırsız adresini terk ettiği için bulunamadı. Hatta bu hırsız, daha önce aynı fiilden suç işlemiş ve cezaevinde yatıp çıkmış birisi olmasına rağmen bulunamadı. Yeterli koruyucu tedbirleri almış olmamıza rağmen biz böyle bir olayla karşı karşıya kaldık. Sanıyorum, güvenlik güçlerinin biraz daha duyarlı olmalarının ötesinde, bu işlerle uğraşacak kadronun hem nitelik hem de sayısal olarak biraz daha güçlendirilmesi gerekiyor.
Bu arada hırsızlığın sebeplerinin de araştırılmasının da yararlı olacağını sanıyorum. Mülki idari amirleri ve emniyet güçlerinin benim olayımda çok duyarlı olmaları ve ilgilenmelerine rağmen faillerin yakalanamamış olması, biraz ümit kırıcı olarak gözüküyor” diye konuştu.
TCK'NIN AKSAYAN YÖNLERİ
TCK’nın hırsızlık konularıyla ilgili yeni halini henüz tetkik imkanı bulamadığını da belirten Alan, “Ancak hırsızlık olayından sonra haber verdiğimiz mülki idare amirleri ve polisler, yeni TCK’nın etkili çalışmalarına büyük engel teşkil ettiğini, gerek parmak izi ve gerekse sorgulama konusunda sonuca gidecek usulleri uygulayamadıklarını ifade ettiler. TCK’nın yeni halinin belirli bir süre uygulandıktan sonra gerek bu hırsızlık olaylarından dolayı, gerekse cezayı gerektiren eylemleri yönünden yeniden incelenerek değerlendirilip, toplumun isteklerine ve toplumun gerektirdiği noktalara cevap verecek hale getirilmesi gerekir” dedi.
Alışverişten dönen Alan ve eşi kırık kapıyla karşılaştıklarında şok geçirdi. Huri Alan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Evden 4 saatliğine ayrılmamızdan yararlanan hırsız veya hırsızlar, çift kilitli kapıyı levye ile kırarak girmişler. Hırsızların evin içini bilen kişi olduğundan şüpheleniyoruz. Çünkü, doğrudan yatak odasına yönelmiş ve oraya giremeyince de oturma odasındaki küçük komidini açmak suretiyle hırsızlığı gerçekleştirmişler. Olaydan sonra incelemede bulunan anahtar ve kapı uzmanı olan kişi, olayın profesyonelce yapıldığını söyledi. Levye ile yapılan üç darbenin de yüzde 100 tam isabetle kapıyı açtığını ortaya çıkarttılar.
Bu durum, emniyet güçlerinin suçluların yakalanması konusunda işlerini kolaylaştırabilir diye düşünüyorum. Profesyonel hırsızların takibinin daha kolay olduğu, bunların belirli kişiler olacağı biliniyor. Emniyet güçleri, daha duyarlı biçimde olayın üstüne giderlerse etkili bir sonuca gidilebileceğini düşünüyorum.”
Alan, eve giren hırsızların 41 yıllık eşi Hülya Yıldız Alan ile kendisinin tüm birikimlerini çaldığını belirterek, “Bunlardan daha kötüsü, bizim için manevi değeri olan dede yadigarı bir altın köstekli saat ile büyükannemden kalan Osmanlı gerdanlığı da çalınan eşyalar arasında. Bunların fotoğrafları da emniyet güçlerine verildi” dedi.
GEÇEN YIL DA YAZLIĞI SOYULDU
Nuri ve Hülya Yıldız Alan’ın çiftinin geçen yıl da Ayvalık’taki yazlıklarına hırsız girdiği ortaya çıktı. Talihsiz bir şekilde üst üste yaşanan hırsızlık olaylarında, faillerin yakalanamamasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Alan şöyle dedi:
“Bu tür hırsızlık olayları artık çok sık oluyor. Fakat, maalesef hırsızlık olayından sonra faalin yakalanması biraz hayal gibi geliyor.
Birinci hırsızlıktan sonra hırsızın parmak izi tespit edilmesine rağmen, hırsız adresini terk ettiği için bulunamadı. Hatta bu hırsız, daha önce aynı fiilden suç işlemiş ve cezaevinde yatıp çıkmış birisi olmasına rağmen bulunamadı. Yeterli koruyucu tedbirleri almış olmamıza rağmen biz böyle bir olayla karşı karşıya kaldık. Sanıyorum, güvenlik güçlerinin biraz daha duyarlı olmalarının ötesinde, bu işlerle uğraşacak kadronun hem nitelik hem de sayısal olarak biraz daha güçlendirilmesi gerekiyor.
Bu arada hırsızlığın sebeplerinin de araştırılmasının da yararlı olacağını sanıyorum. Mülki idari amirleri ve emniyet güçlerinin benim olayımda çok duyarlı olmaları ve ilgilenmelerine rağmen faillerin yakalanamamış olması, biraz ümit kırıcı olarak gözüküyor” diye konuştu.
TCK'NIN AKSAYAN YÖNLERİ
TCK’nın hırsızlık konularıyla ilgili yeni halini henüz tetkik imkanı bulamadığını da belirten Alan, “Ancak hırsızlık olayından sonra haber verdiğimiz mülki idare amirleri ve polisler, yeni TCK’nın etkili çalışmalarına büyük engel teşkil ettiğini, gerek parmak izi ve gerekse sorgulama konusunda sonuca gidecek usulleri uygulayamadıklarını ifade ettiler. TCK’nın yeni halinin belirli bir süre uygulandıktan sonra gerek bu hırsızlık olaylarından dolayı, gerekse cezayı gerektiren eylemleri yönünden yeniden incelenerek değerlendirilip, toplumun isteklerine ve toplumun gerektirdiği noktalara cevap verecek hale getirilmesi gerekir” dedi.