Çukurca davasında tanıklar dinlendi

Güncelleme Tarihi:

Çukurca davasında tanıklar dinlendi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 11, 2011 15:49

Hakkari'nin Çukurca İlçesi’nde yola döşenen mayının patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili açılan davada tanıklar dinlendi. Tanık Piyade Albay Atilla Samanoğlu, patlamanın olduğu yerin operasyon harekât bölgesinin dışında olduğunu söyleyerek, bilgi devir teslimlerinin düzgün yapılmadığını düşündüğünü aktardı.

Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde el yapımı mayının patlaması sonucu 7 askerin şehit olmasıyla ilgili davanın görülmesine Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, tutuksuz sanıklar Tuğgeneral Zeki Es ve Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan, Yüzbaşı Nurettin Altay ile avukatları, katılan olarak dönemde mehmetcik olan Mehmet Solmaz, şehit askerlerden Deniz Demirci'nin annesi Raziye Demirci ile babası Halil Demirci ve şehit yakınlarının avukatları katıldı. Duruşmada, olay tarihinde Hantepe'de görev yapan askeri personel, tanık sıfatıyla dinlendi.

Olay tarihinde 3. Komando Tabur Komando Komutanı olarak görev yapan Tanık Piyade Albay Atilla Samanoğlu, 21 yıllık subay olduğunu, bunun 7 yılını Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görev yaparak geçirdiğini belirtti. 6 Mart 2009'da Kazan Bölgesi’nde görevlendirilmek üzere Otluca Kışlası’na intikal ettiklerini, görevin zorluğu konusunda Es tarafından bilgilendirildiğini, 19 Mart tarihinde de Işıklı Bölgesi’ne intikal ettiklerini anlattı.

PATLAMANIN OLDUĞU YER OPERASYON HAREKAT BÖLGESİNİN DIŞINDA

Samanoğlu, operasyona ilişkin değerlendirmeler yapıldığını ifade ederek, mahkemeye gelen bölgenin kabartma haritası üzerinde operasyon güzergahı hakkında bilgi verdi. Samanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Patlamanın olduğu yer operasyon hârekat bölgesinin dışında bir yer. 300-400 metre kadar bir sapma var. Akşam 08:00’de başlayan intikalin belirli bir hedefe ulaşması gerekirken, saat 23:00’te hala Çağlayan Mahallesi’ndeki köprüye ulaşılmamıştı. Tugay Komutanı bölgeye ulaşılması için acele edilmesini istiyordu. Çünkü hava aydınlanıyordu ve operasyon riske girebilirdi. Daha sonra patlama oldu. Ben Hantepe Bölgesi’ne hârekat merkezine gittiğimde, Zeki Es bana ‘O bölüğün orda ne işi var’ dedi. Hava aydınlandığında patlama bölgesine gittim. İzleri takip ederken mayıs ayı olduğu için dizlere kadar uzamış otlar vardı. Otların ezilme izlerini takip ettim. İz, Hantepe Bölgesinde belirli bir mesafeye geldikten sonra kuzeye doğru gidiyordu. Birde dere yatağına doğru izler vardı. Dere yatağına olan izleri takip ettim, olay bölgesine ulaştım. Yüzbaşı Nurettin’e “ne işiniz var burada” diye sorduğumda bana “1. taburu takip etmem emri verildi. Ancak bir askerimin ayağı burkuldu. 1. taburla irtibat kesildi. İzleri takip ettiğimizde dere yatağına gidildiğini gördük. Kılavuzluk eden uzman çavuşlarda dere yatağını gösterdi” dedi.

Samanoğlu, Mahkeme Başkanı Mehmet Yüzbaşıoğlu’nun “Siz o bölgede döşenmiş bir patlayıcıdan haberdar mıydınız” sorusuna “Operasyon öncesinde 4-5 noktanın koordinatları verilmişti. Oralara dikkat edilmesi istenmişti” şeklinde cevap verdi. Samanoğlu, “Sabah 5’e kadar can pazarı vardı. Oraya bizim veya teröristlerin? Kimin patlayıcılarının döşendiğinin konuşulup konuşulmadığını duymadım” dedi. Samanoğlu, Hantepe Bölgesi’ne ulaşmak için askerin indiği dere yatağı ile harekât haritasında belirtilen yerden gitmesi durumunda çıkılacak alanın aynı olup olmadığı şeklindeki bir soruya da “Şinil sırtlarından devam edilince Çağlayan Mahallesi’ndeki köprüye çıkılıyor. Dere yatağından gidilince aynı köprüye 2 kilometrelik batı yönüne sapmayla çıkılıyor” sözleriyle yanıt verdi.

DEVİR TESLİMİN İYİ YAPILDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM


Ellerindeki mayın krokileri ile patlamanın olduğu alan arasında 200-300 metrelik bir sapma olduğunu belirten Samanoğlu, Zeki Es’in “Döşenen mayınların içeriği hakkında bilgi sahibi olup olmadığı” şeklindeki sorusuna da şöyle yanıt verdi.

“Mayınlar bizim tarafımızdan mı yoksa teröristler tarafından mı döşendi bilmiyorum. 10 yıl önceki konuşlanmalardan kalan bilgiler de vardı. Bu bölgenin haritalarında mayınlı alanlar incelendiğinde bölge kıpkırmızı oluyordu. Patlayıcıların hangi kapsamda olduğunu bilmiyorum. Alarm ikaz sistemleri konusunda Zeki Es komutanım ve Rıza Albayım çok hassastı. Birlikler görev yerleri değişinde bu sistemler konusunda birbirlerine bilgi devir teslimi yapıyorlardı. Ben devir teslimin çok iyi yapılmadığını düşünmüyorum. Yüzbaşı Nurettin’e sorduğumda net olarak yerlerini değil, bir bölgeyi gösterdi. Dere yatağında taşlık bir bölgeyi gösterdi. Bilgi devir tesliminin hassasiyetle yapıldığını düşünmüyorum.”

Samanoğlu’nun değerlendirmenin ardından söz alan Yüzbaşı Altay, “Amacım 1. taburu takip etmekti. Arazi koşulları ve havanın kötülüğü göze alınmalı, bir de bir askerimin ayağının burkuldu. Böylece 1. taburla aramızdaki mesafe açıldı. Önümdekini takip edeceğim diye dere yatağına girdim. Koşullar nedeniyle intikal güzergâhında sapma olabilir. Harekat haritası dikkate alındığında 700-800 metrelik bir sapma olabileceği görülmektedir” dedi.

Daha önce talimatla ifadesi alınan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’yle (TSK) ilişiği kesilen tanık İbrahim Kılınç'ın, ifadesinde “Bölük komutanımız, tugay komutanının (Zeki Es) mayını teröristler döşemiş gibi işlem yapılmasını istediğini söyledi” sözleri dönemin Çukurca İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erdem Özgür’e anımsatıldı. Özgür ise olay yeri incelemesi ve soruşturması sırasında her hangi bir baskı görmediğini söyledi. Tanık Üsteğmen Caner Aydın ise bölgeye döşenen mayınların bilgilerinin görev bölgesi değişikliği sırasında devir teslimlerinin düzenli olarak yapıldığı söyledi. Duruşma savcısının “Bir türlü ulaşamadığımız harita ve krokiler kimde bulunuyor” sorusuna Aydın, “Bölük komutanı tarafından muhafaza ediliyordu” şeklinde cevap verdi.

TELSİZ KONUŞMALARI

Mahkeme Başkanı Yüzbaşıoğlu, ifadesi talimatla alınan tanık Kurmay Binbaşı Binali Bozbaş’ın ifadesini mahkemede okudu. Bozbaş ifadesinde GES Komutanlığı’ndan teröristlerin bölgedeki konuşmalarının dökümünün yapıldığını belirtti. Bozbaş, olay sonrasında mayınların Hantepe Bölgesi’ndeki terörist gruplarca yapıldığına yönelik telsiz konuşmalarının bulunduğunu ilgili konuşmaların dökümlerinin yer aldığı belgelerin sehven yok edildiğini söylediğini aktarıldı. Heyet, müzakerenin ardından, bazı talimat ifadelerinin beklenmesi ve diğer eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!