Çok mu oksijen veriyorsunuz

Güncelleme Tarihi:

Çok mu oksijen veriyorsunuz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2011 00:00

İkinci Ergenekon davasının dünkü 97’nci duruşmasında sorgusuna devam edilen emekli Albay Arif Doğan’ın bağırarak konuşması üzerine, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, nezaret eden doktora, “Doktor bey, çok mu oksijen veriyorsunuz da bu kadar dinamik. Bu hareketliliği, rahatsızlığıyla bağdaşmıyor” dedi.

Haberin Devamı

Doğan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki dünkü çapraz sorgusunda şu iddialarda bulundu:

Kimse hesap soramaz

Cem Ersever JİTEM’de görev yapmadı. Ersever, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nda görev yapmıştır. Kimse benden hesap soramaz. İddianamedeki JİTEM, benim kurduğum JİTEM değildir. Bunu anlatamıyorum.

(Abdülkadir Aygan’ı kastederek) Şerefsiz. Sen kimsin Cem Ersever’in Arif Doğan’ın ismini ağzına alıyorsun. Benim albayım kafasına sıktı. Abdülkerim Kırcı kafasına ‘Şerefsiz yaşamaktansa ölürüz daha iyi’ diyerek sıktı. Şimdi ben bunun hesabını kimden sorayım?

Bu sırada Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Arif Doğan’a, “Siz zaten konuşmadığınız için hastasınız sanırım. Zira konuştukça açılıyorsunuz. Aslında hakkınızdaki teşhisin doğru olup olmadığını tekrar sormak lazım” dedi. Kendisinde ele geçen belgelerde PKK’lıların listesinin olduğunun hatırlatılması üzerine Doğan, “Ne yani PKK’lıların değil de genelevde çalışanların listesi mi olacaktı. PKK’nın bir numaralı hedefiyim. Ben onları unutsam da onlar beni unutmaz” diye konuştu.

Konuşurken cep telefonunun sesi duyulunca Arif Doğan, “Özür dilerim. Korumalarım yanımda yok. Üzerimde kalmış” dedi. Sanık Mustafa Öztürk’ün evinde bulunan askeri malzemelerin, yıllık istihkakının 10’da 1’i olduğunu savunan Doğan, “Bu boş kovanlardan kalemlik yapıp eşe dosta dağıttık. Bunlar arasında vali, belediye başkanı, hâkim ve savcılar vardı. 2 silahın hesabını yapıyorsunuz. OHAL bölgesinde ruhsatsız 3 bin silah dağıttım. Onları neden sormuyorsunuz?”

‘Bağırmadan konuş’ uyarısı

Doğan’ın bağırması üzerine Başkan Şengün, “Çok konuşuyorsun. Çok mu oksijen veriliyor? Bu konuşma sıhhatine ne yapar? Konuşma temponuza bakınca rahatsızlıklarınızla uyumlu değil” dedi. Gülüşmeler üzerine Doğan, “Beni gülünç duruma düşürüyorsunuz” diye konuştu. Şengün ise “Bu şekilde rahatsız olan birinin bu şekilde konuşması normal değil” yanıtını verdi. Doğan, sesi çıkmadığı için bağırdığını söyleyince Şengün, sanık gibi konuşması, bağırmaması gerektiğini hatırlattı. Doğan, sanık olmadığını söyleyince Şengün, “Sanıksınız, jandarma değil. Bağırarak neyi çözeceksiniz?” dedi.
Doğan, 16 Eylül 1989 tarihinde Cizre’deki bir karakolda öldürüldükleri iddia edilen Hasan Caner, Tahsin Sevim ve Hasan Uçar’ı tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine, “Ben dün ne yediğimi hatırlamıyorum. Her ölen adam bana mı sorulacak? Belki eceli gelmiş ölmüştür. Ben nereden bileyim” dedi. Duruşma yarına ertelendi.

Asker değil leşkerim

TEKERLEKLİ sandalyede çapraz sorguda sorulara yanıt veren Doğan “JİTEM ile ilgili belgeleri imha etmeye niyetim yok. Kendimi imha mı edeceğim. Bunlar JİTEM’in arşividir. Ben asker değil, leşkerim. Kanas kullanırım” dedi.

Haberin Devamı

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!