Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin yerli ve milli ilk insanlı savaş uçağının üretildiği merkez, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) yoğun güvenlik önlemleriyle çalışan tesis. Türkiye'nin ilk yerli ve insanlı savaş uçağı KAAN'ın ilk uçuşu 21 Şubat, 2. uçuşu ise 6 Mayıs’ta oldu. 2. uçuşu yapan Test Pilotu Gökhan Bayramoğlu uzun yıllar hava kuvvetlerinde savaş pilotu olarak görev yaparak F-16 uçurdu.
Tasarım ve imalatıyla milli olan KAAN'ın kanat açıklığı 14, yüksekliği 6, uzunluğu ise 21 metre. Kokpiti tek kişilik, çift motorlu, yüksek manevra kabiliyetli, gövde içi silah taşıyabilir, elektronik harp kabiliyetli, düşük radar görünürlüğü ve yapay zekayla artırılmış muharebe gücüne sahip.
TESİSE GELENLERİN TELEFONLARININ KAMERALARI BANTLANIYOR
Tesise giden CNN TÜRK Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, "TUSAŞ'a girmek öyle kolay değil. Kritik üretimlerin yapıldığı bir tesis burası. Çeşitli güvenlik aşamasından geçtik. Telefonların kameraları bantlandı. Çok yoğun güvenlik önlemi var burada. Burada prosedür bu. Herkesin kamerası bantlanıyor. Çünkü anlık görüntü çekilebilir, bir yere atılabilir. Bütün riskler göz önünde bulunduruluyor." dedi.
"İLK KEZ UÇMUŞ GİBİ HİSSETTİM"
Gökhan Bayramoğlu CNN TÜRK'e yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
"Barbaros kaptanım ilk uçuşu yaparken ben de takip uçağı rolündeydim. Dışarıdan yıllarca emek verdiğimiz uçağın uçuşunu görmek ayrı bir sevinç, ayrı bir gurur kaynağı. Ancak ikinci uçuşta içinde yer almak bambaşka bir duygu. Bambaşka hislerim oldu, tarif edemiyorum. İlk kez uçmuş gibi hissettim, ilk kez ayaklarım yerden kesilmiş gibi hissettim. 20 yıldır bu işin içindeyim. İlk uçuşumda neler hissettiysem aynı şeyi hissettim.
5 Mayıs'ta hazırlık bilgisini aldıktan sonra, test noktalarına konsantre olduk. Heyecanlıydım. Yüksek konsantrasyon gerektiren bir şey. Kendinizi buna göre uyarlamak zorundasınız. Mühendisler ve pilotlar arasında güven çok önemli. Sabah geldik herkes gayet neşeli, herkes uçağa güveniyor. Güzel ve çok etkili bir uçuş oldu. Zaman nasıl geçti hiç anlayamadım. Hiç doyamadım. Bütün verileri görmek uçağın itaat ettiğini görmek açısından uzun bir süreydi. İlk uçuş 13 dakikaydı. Sürelerde uçak havaya çıktıktan sonra uçağımız pilotun komutlarına nasıl cevap veriyor. Uçağımızı olgunlaştırıyoruz. Daha uzak bölgelere götüreceğiz.
"KAAN BİZİM İÇİN UÇAK DEĞİL SİLAH OLACAK"
Biz istediğimiz verileri topladık. Daha seri ve daha hızlı bir şekilde uçtuğunu göreceğiz. KAAN'ı uçak kısmından silah kısmına taşıyacağız. Görev sistemlerini kontrol edebiliyor olacağız. Çünkü KAAN bizim için bir uçak değil, KAAN bizim için bir silah olacak. Onu en etkili şekilde kullanmak için bütün görev sistemlerini test etmiş olmamış gerekiyor.
Çok uzun bir yol var. Amacımız 2028 yılında hava kuvvetlerimize tam kapasiteli bir KAAN'ı teslim etmek olacak.
5. NESİL SAVAŞ UÇAĞI
5. nesil bir savaş uçağının en büyük özelliği çok yüksek teknoloji sensörlerle donatılmış olması. Düşük görünebilirlik kabiliyeti, düşük bir ayar izi dediğimiz sıcaklığı dışarıya vermesini düşürmek istiyoruz. Bu da bizi 5. nesil özelliklere sahip kılıyor. Silahların KAAN'ın gövdesinin altında olması ve radara yakalanmaması gibi özellikler bizi 5. nesil uçak özelliklerine doğru taşıyor.
TUSAŞ'ın pek çok projesi var. Diğer projelerde de yer alıyoruz. Asli görevimiz KAAN'ın test pilotluğunu yapmak.
Aslında bunu kıyaslayabileceğimiz bir uçak yok. Yeni bir konsept yaratmak istiyoruz. Tüm hava hakimiyetini sağlayabildiğimiz bir uçak peşindeyiz. Hep söylüyoruz bu bir uçak değil bir silah olacak. Bu silahı bir komuta kontrol merkezi olarak da kullanabileceğiz. Bizim ulaşmak istediğimiz nokta bu."