Cinnah fısıltıları

Güncelleme Tarihi:

Cinnah fısıltıları
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2002 00:00

‘Amcasının danışmanı’ FBI ajanlarını kanka yaptıTÃœRK kamuoyu, onu önce AKP lideri Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın yakın koruması olarak tanıdı. ErdoÄŸan, Çankaya Köşkü'ndeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı davetine onunla gelmiÅŸti. Basında kıyamet koptu, ErdoÄŸan nasıl olur da özel korumasını Köşk'teki davete götürürdü. Korumaların kokteyl salonunun dışında beklemeleri gerekmez miydi? Sonradan ErdoÄŸan'ın koruması olmadığı anlaşıldı. Adı Ali ErdoÄŸan'dı ve soyadından da anlaşılacağı üzere amcasının yeÄŸeniydi. Ardından onu AKP liderinin yurtdışı seyahatlerinden, diÄŸer önemli bütün temaslarında hep ErdoÄŸan'ın yanı başında görmeye devam ettik. ÖrneÄŸin ErdoÄŸan Beyaz Saray'da BaÅŸkan Bush'un yanından çıkarken, yanında Ali ErdoÄŸan vardı. ErdoÄŸan, Kopenhag'da uçaktan inerken yine o. ARKADA KONUÅžLANIYORÄ°ster bir cenaze namazında saf tutan cemaat içinde olsun, ister uluslararası bir pazarlık masasında, o, hep amcasının en yakınında. Pozisyon olarak tam arkasında konuÅŸlanıyor. Ankara basınının duruma yeni uyanmasına bakmayın; ErdoÄŸan'ın belediye baÅŸkanlığı döneminden bu yana görüntü hep böyleydi aslında. Gelgelelim, kendisinden ‘‘koruma’’ diye söz edilmesinden hiç mi hiç hoÅŸlanmıyor ve alınıyor. ‘‘Ben amcamın koruması deÄŸil, danışmanıyım’’ diyor. Nitekim, ErdoÄŸan'ın çıktığı yurtdışı gezilerde protokol listesinde görevinin karşısına ‘‘özel asistan’’ diye yazılıyor. O da amcası gibi derin ve damardan KasımpaÅŸalı. Ancak, galiba KasımpaÅŸa'nın moderniteye açık kanadını temsil ediyor. ÖrneÄŸin, KasımpaÅŸa raconuna ters düşen bir ÅŸekilde saçlarını jölelemeden dışarı adım atmıyor. Façası da her zaman yerinde. Şık giyinmeyi seviyor. Amcasının sık sık dışa vuran çatışmacı çizgisine karşılık, Ali ErdoÄŸan biraz daha mutedil bir kiÅŸiliÄŸi yansıtıyor ve alçakgönüllülüğü ile iktidar sarhoÅŸluÄŸuna kapılacak gibi gözükmüyor. Bir kere, onda ÅŸeytan tüyü var. SevimliliÄŸi ve cana yakınlığı ile hemen insanlarla yakınlaÅŸabiliyor. ÖrneÄŸin ErdoÄŸan'ın AB turu sırasında Kopenhag Büyükelçisi Figen Ok'la hemen samimileÅŸip, ‘‘Abla, bir emrin var mı?’’ diye sorabiliyor. O, galiba ErdoÄŸan'ın yakın çevresi içindeki Mükremin Abi. ROZET HEDÄ°YE ETMÄ°ÅžABD gezisi sırasında FBI'nın ErdoÄŸan'ı korumak üzere görevlendirdiÄŸi asık suratlı iki özel ajanın iki günlük gezinin ortalarına doÄŸru Ali ErdoÄŸan ile 40 yıllık dost gibi samimi olmalarına ne demeli? Nitekim, gazetecilere FBI ajanlarını ‘‘Benim kankalar’’ diye tanıştırıyor, ayrıca AKP'nin ampul ÅŸeklindeki rozetlerini hediye ediyor. Ali ErdoÄŸan, bu gezilerde amcasının her zaman en yakınında yer alıyor, özel iÅŸlerinde yardımcı oluyor. Amca ErdoÄŸan'ın da yeÄŸenini ne kadar sevdiÄŸi her halinden anlaşılıyor. Ali ErdoÄŸan'ın son günlerde en büyük sıkıntısı, eÅŸi ve oÄŸlunun Ä°stanbul'da oluÅŸları. YeÄŸen ErdoÄŸan, bu nedenle fırsat buldukça hatta bazen akÅŸamları gidip sabah gelmek üzere sık sık Ä°stanbul'a kaçıyor. ErdoÄŸan, geçenlerde Hürriyet'in AKP muhabiri Turan Yılmaz'a ‘‘Ankara'ya bir türlü alışamadım, Ä°stanbul gibisi var mı’’diyerek uzun uzun dert yanıyor.Meclis'te bir gurbetçiANAP barajın altında kalmasına raÄŸmen, bu partide siyaset yapan 14 isim TBMM'ye girmeyi baÅŸardı. Bu isimlerden birisi de Bitlis'ten bağımsız milletvekili seçilen Safter Gaydalı. Gaydalı ilk gün tanıdık yüzlere rastlayamayınca, kendisini çok yalnız hissetti. Yemin töreni için Meclis'e geldiÄŸinde gözleri eski arkadaÅŸlarını aradı. Ardından Gaydalı, diÄŸer partilerde siyaset yapmayı tercih eden eski ANAP'lı arkadaÅŸlarını görünce sevincini gizlemedi. Gaydalı arkadaÅŸlarına sarılırken duygularını, ‘‘Kendimi Almanya'da hemÅŸerisini gören gurbetçi gibi hissettim’’ esprisiyle dışavurdu. Gazeteciler de Gaydalı'nın ‘‘siyasi sıla hasreti’’ne pansuman oldu. Gaydalı Hürriyet Gazetesi'nin Meclis ve ANAP muhabiri Nuray Babacan'a, ‘‘Sizi bile gördüğüme ne kadar sevindim bilemezsiniz. Kendimi yalnız hissetmiÅŸtim’’ dedi. Gaydalı'nın hasretini, yalnızlığını biraz olsun hafifleten 13 ANAP'lı daha var Meclis çatısı altında. Bu isimler arasında AKP'de siyaseti tercih eden Erkan Mumcu, Murat BaÅŸesgioÄŸlu, Abdülkadir Aksu, Cemil Çiçek, ErtuÄŸrul Yalçınbayır, Hasan Özyer, Miraç AkdoÄŸan, Ali Er, Ali DoÄŸan ve Vahit Erdem başı çekiyor. CHP'den Adana Milletvekili seçilen UÄŸur Aksöz ile Hakkari Milletvekili seçilen Esat Canan da bir dönem ANAP'ta siyaset yapmışlardı. Bir de Gaydalı gibi Meclis'e bağımsız milletvekili olarak giren eski ANAP'lı Ãœlkü Güney var. ANAP Meclis dışında, ama Özal'ın ruhu hálá Genel Kurul sıraları arasında dolaşıyor.Åžener’in CHP’li tez babasıPROF. Dr. OÄŸuz Oyan, 1980'li yılların ortalarında Gazi Ãœniversitesi Maliye Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yaparken, iki genç doktora öğrencisine tez hocalığı yapmıştı. Bu öğrencilerden biri bugün Milliyet Gazetesi'nin Ankara TemsilciliÄŸi'ni yapan Fikret Bila'ydı.Ä°kinci isme dikkat: Bugünkü ekonomiden sorumlu BaÅŸbakan Yardımcısı Abdüllatif Åžener...Åžener, Ankara Ãœniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra Gazi Ãœniversitesi Bolu Yüksek Okulu'nda araÅŸtırma görevlisi olarak iÅŸe baÅŸlamış, bir yandan da Gazi Ãœniversitesi Maliye Bölümü'nde doktora yapmaya yönelmiÅŸti.Åžener'in doktora çalışması için kendisine ‘‘tez babası’’ diye de adlandırılan bir profesör bulması gerekiyordu. O da gözüne Prof. OÄŸuz Oyan'ı kestirdi. Ancak halledilmesi gereken bir sorun vardı. Åžener saÄŸ görüşlü bir öğrenciydi. Prof. Oyan sıkı bir solcuydu. Åžener, ‘‘Hocam ben sizinle aynı siyasi görüşü paylaÅŸmıyorum ama sizin tez babalığımı üstlenmenizi isteyeceÄŸim. Kabul eder misiniz’’ diye sordu. Oyan da ‘‘Ben bu konulara siyasal yaklaÅŸmam. Memnuniyetle üstlenirim’’ karşılığını verdi.Oyan ‘‘tez babası’’ olduÄŸu Åžener'e ‘‘Arapça bildiÄŸi’’ için ‘‘Tanzimat dönemi vergi düzenlemeleri’’ konusunu verdi.Åžener Arapçası sayesinde Osmanlı arÅŸivlerine girerek iki yıllık bir çalışma sonunda tezini tamamladı. Tez babası Oyan'ın da içinde olduÄŸu üç kiÅŸilik üniversite jürisi Åžener'in tezini kabul etti ve kendisine doktor unvanı verildi.Oyan ve Åžener arasında 15 yıl öncesine dayanan bu hoca-öğrenci iliÅŸkisi, bugün TBMM'de çeliÅŸkili bir görüntüyle karşımıza çıkıyor. Çünkü Prof. Oyan CHP Grup BaÅŸkanvekili olarak, ana muhalefete ayrılan sıraların en önünde oturuyor. Biraz ilerideki Bakanlar Kurulu sıralarının en önünde ise eski öğrencisi Åžener, BaÅŸbakan Yardımcısı kimliÄŸiyle hocasına el sallıyor.BAKALIM HOCADAN GEÇER NOT ALACAK MI?Prof. Oyan, muhalefet sözcüsü olarak eski öğrencisinin icraatına geçer not verecek mi?Oyan, Hürriyet Gazetesi'nin CHP muhabiri Åžaban Sevinç'in bu sorusuna ÅŸu karşılığı verdi:‘‘İyi bir öğrencimdi. Tezini iki yılda bitirdi. Çalışkandır ama bu kez iÅŸ farklı. Ãœzerinde hocalık hakkım vardır. Ama yanlışını görürsem, notunu kırarım. Kendisine cömert davranacağımı hiç ummasın.’’Prof. Oyan ile Åžener arasındaki iliÅŸkiyi gözleyip deÄŸerlendirmek ise diÄŸer doktora öğrencisi gazeteci Fikret Bila'ya düşüyor. Ancak Bila'nın hem kendi hocası Prof. Oyan'a, hem de okuldan sıra arkadaşı Åžener'e gazeteci olarak not verme hakkı var.Roller bir kere deÄŸiÅŸmeye görsün...Bir konu iki görüşIrak’a harekát konusunda gerekirse halka gidilmeli. Biz demokratik bir ülkeyiz. Halkın kanaati alınmalı. Çünkü bedelini halk ödeyecek. Bunu BaÅŸkan Bush'a söyledim. Zaman elverirse referandum yapılabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!