Güncelleme Tarihi:
Ruslar tarafından 1983 yılında askeri garnizon olarak inşa edilen Tacikistan’ın Murghab kasabası, bugün yeni bir gücün altında büyük tesislerin inşasına tanık oluyor. İnşa edilen otopark, Çin’den Orta Asya ülkelerine akmakta olan giysi, elektronik ürünler ve ev eşyalarını taşıyan tırların durağı olacak. Tırlar Kırgızistan’ın steplerindeki göçmenlerin yaşadığı bölgelerden, antik Semerkand ve Buhara kentlerine kadar mal taşıyor.
Doğu ve Güneydoğu Asya’da kendini öne çıkaran Çin, ekonomik nüfuzunu ve politik ağırlığını iyice ortaya koymaya başlarken, bir zamanlar Rusya’nın kontrolünde olan Batı cephesinde de varlığını hissettiriyor.
Çin, enerji güvenliği, ticaretin büyümesi, etnik istikrar ve askeri savunma açısından Orta Asya’yı kritik bir bölge kabul ediyor. Bölgedeki enerji boru hatları, tren yolları ve otoyollara olan yatırımını artıran Çin, Orta Asya’daki başkentlerde Pekin’de konuşulan Mandarin dilini öğreten Konfüçyüs Enstitüleri açıyor.
‘ABD ÜSSÜNÜ KAPAT’ RÜŞVETİ
Çin Halk Ordusu’ndan General Liu Yazhou, Orta Asya’yı “Cennetten, modern Çin’e sunulan pastanın en büyük dilimi” olarak tanımladı. 1991 yılında Sovyet Rusya’dan bağımsızlığını kazanan Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan, 19’uncu yüzyılda Rusya ve İngiltere arasındaki rekabetin merkezindeydi. Bugün, bu rolü yeniden üstlenmiş durumdalar. Ancak bugün, oyuncular Çin, Rusya ve ABD.
Çinli yetkililer, ABD’nin askeri üsleri ve Asya’da kurduğu ittifaklar ile kendisini bir çember içine almak istediğinin farkında. Bölgede askeri gücünü artıran Çin, Eylül ayında Kazakistan’da Orta Asya ülkelerinin de katıldığı bir tatbikat düzenledi.
Dahası, Wikileaks’in sızdırdığı, ABD büyükelçiliklerine ait belgelerde, Çin’in ABD’ye ait hava üssünü kapatması için Kırgızistan’a 3 milyar dolar önerdiği belirtiliyor.
13 Şubat 2009 tarihine ait kriptoda, ABD’nin Kırgızistan Büyükelçisi Tatiana Gfoeller, görüştüğü Çinli meslektaşı Zhang Yannian’a bu konudaki endişesini belirtmiş. Gfoeller, gönderdiği kriptoda, “Zhang’ın bu konuyu açmasının ardından çok sinirlendiğini, ara ara Rusça konuşmayı bırakarak, not alan yardımcısına Çince bir şeyler dediğini” ifade etti.
YENİ İPEK YOLU
Çin’in Orta Asya’daki yeni varlığı, Büyük Oyun’un hayata geçmesinden çok İpek Yolu’nun tekrar canlandığını gösteriyor. Çinli analistler, Pekin’in, Orta Asya’daki ekonomilerle bütünlük sağlamak istediğini ve ticari bariyerleri ortadan kaldırmayı amaçladığını belirtti.
İsmini vermek istemeyen ABD’li bir yetkili, “Bölgede Çin’in ekonomik etkisi çok belirgin. Yatırımlar, sadece Orta Asya ülkeleri değil, ABD tarafından da hoş karşılanıyor. Ancak Çin’in yatırımları ve diğer ülkelerle kurduğu ilişkilerde bir şeffaflık sorunu var” dedi.
Diğer yandan, Çin’in etkisiyle ekonomik dengelerin değişmesinden korkan Orta Asya ülkelerindeki halk, göçmenlerin ülkelerine akın etmesinden endişe ediyor. Kazakistan’ın başkenti Astana ve sınırdaki bir kasaba olan Zarkent arasında kamyon sürücülüğü yapan 35 yaşındaki Aidelhan Onbedbayev, “Birçoğumuz Çinlilerin etkisinden genel olarak çekiniyoruz. Ama bu konuda ne yapabiliriz ki?” dedi.
Ancak Çinli yetkililer, bölgedeki çıkarları konusunda sert görüşlere sahip. General Liu, geçtiğimiz yaz Phoenix Weekly dergisinde yayımlanan bir yazısında şu ifadeleri kullandı: “Çin’in Orta Asya ülkeleriyle enerji alanındaki işbirliği 1990’lı yıllarda başladı. Ancak son yıllarda ABD ve Rusya’nın bu alanda geri kalması üzerine, doğan boşluğu Çin doldurdu.”
Liu yorumunu şu sözlerle tamamladı: “Çin bölgede oldukça etkili bir tüketici hareketi başlatmak konusunda başarılı oldu.”
http://twitter.com/HurriyetPlanet