Çin çatışma değil medeniyetler birleşmesi istiyor
Güncelleme Tarihi:
Kahire ziyaretinde Arap ülkelerini hedef alarak konuşan Çin Başbakanı Wen Jiabao ülkesinin asıl isteğinin mediyetlerin çatışmasından ziyade birleşmesi olduğunu söyledi.
The Independent gazetesi, Çin Başbakanı Jiabao’nun geçtiğimiz hafta Kahire ziyaretinde Arap ülkelerini hedef alarak yaptığı konuşmadan alıntılar yaptı. Jiabao konuşmasında medeniyetlerin birbirinden farklı olabileceğini ancak hiçbir medeniyetin bir diğerinden üstün olmadığına dikkat çekti.
Çin başbakanı her bir medeniyetin kalkınma ve ilerleme seyrinde şekillenen ortak vizyon ve tutkuları bünyesinde barındırdığını, Çin medeniyetinin uzun zamandır “En değerli şey uyumdur”, “Çeşitlilikte uyum ara” ve “Başkalarının sana yapmasını istemediğin şeyleri sen de başkalarına yapma” fikirlerinin rehberliğinde yol aldığını dile getirdi.
Jiabao sözlerine şu şekilde devam etti: “Tıpkı Çin medeniyetinde olduğu gibi İslam medeniyeti de barışa değer ve hoş görü çağrısında bulunur. Kuran’da barışa gönderme yapan 100’ün üzerinde referans bulunuyor. Çeşitlilik dünyasında fikir birliği oluşturarak uyum aramamız ve değişimlerle birlikte ileriye doğru adım atmamız gerekiyor. Bu, medeniyetlerin her geçen gün biraz daha geliştiği bir dünyada bütün milletlerin benimsemesi gereken bir yaklaşım.”
Medeniyet çeşitliliğinin genelde etnik ve dinsel çeşitlilikle yansıtıldığına dikkat çeken Jiabao, Çin’in etnik yapısı geniş, çok dinli bir ülke olduğunu belirtti. Ülkede 56 farklı etnik grubun yaşadığının altı çizen Başbakan, Taoizm’in uzun süredir Budizm, İslam, Hıristiyanlık ve dışarıdan tanıştırılan dinlerle uyum içinde varlığını sürdüğünü söyledi.
Jiabao konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bölgesel etnik otonomi sisteminin uygulanması ve geliştirilmesi, bütün etnik gruplar arasında eşitliği sağlamak ve bu grupların ikamet ettikleri alanların ve azınlık etnik grupların ekonomik ve sosyal kalkınma hızlarını artırmak Çin hükümetinin temel politikasıdır. Çin’de 10 farklı etnik gruptan toplamda 20 milyondan fazla kişi İslam’a inanıyor. Bütün bu insanlar Çin milletini oluşturan büyük ailelerin önemli üyeleri ve bu kişilerin dini inançları, kültürel gelenekleri ve yaşama şekillerine sonsuz saygı duyulmaktadır.
"Çin genelindeki şehirlerde ve şehir dışı alanlarda 35 binden fazla cami var. Herhangi bir Çin şehrinde Müslüman lokantalarıyla karşılaşabilirsiniz. Şanghay gibi uluslar arası bir şehirde, Müslümanlara yiyecek desteğinin sağlayacağına dair yerel bir kanun var. Üstelik ülke genelindeki fabrikalarda, okullarda ve devlet dairelerinde, Müslümanların olduğu yerde Müslüman’lara özgü yemekler servis ediliyor. Kalabalık bir arkadaş grubuyla bir yere gittiğinizde, içinizden sadece biri Müslüman olsa bile diğer kişilere Müslümanlara özgü yiyecekler seçenek olarak gösteriliyor.”