Çiller'le pazarlığım yok

CHP Lideri Baykal, Çiller'le seçim pazarlığı yapmadığını açıkladı, ‘‘Uyduruk modelle değil, halkın oyu ile iktidara geleceğim’’ dedi. Baykal, görüşmede sadece Çiller'in önerilerini dinlediğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DYP Lideri Tansu Çiller'in, ‘‘Senin başbakanlığında seçime gidelim’’ önerisine dün kapılarını tamamen kapattı. Baykal, partisinin dünkü Grup toplantısında, ‘‘CHP ara dönem koşullarını kullanarak iktidar kapma arayışında değildir. Uyduruk modelle değil, halkın oyuyla iktidara geleceğim’’ dedi.

Baykal, Çiller'le yaptığı görüşme sonrası, CHP'nin hükümetle olan ilişkisinde hiçbir değişiklik olmadığını vurguladı. Kapalı kapılar arkasında değil, halkın önünde konuştuğunu belirten Baykal, Çiller'e, ‘‘Bir an önce bu hükümeti düşürelim yaklaşımı bizce doğru değil, gidebildiği kadar gitsin. Gidemezse bunu herkes görsün. Bizim müdahale etmemize gerek yok’’ dediğini aktardı. Baykal, seçime nasıl gideceği konusunda Çiller ile müzakere yapmadığını, yapılan önerileri dinlediğini söyledi. Baykal şöyle dedi:

‘‘Seçim ya bu hükümetle olacak, ya seçim hükümeti olacak, ya da bu hükümette değişiklik yapılarak seçime gidilecek. Buna TBMM karar verecek. CHP bu üç ihtimale de aynı mesafede. CHP'nin bu modellere yönelik özel bir ilgisi ve talebi yoktur. CHP'nin seçim hükümeti kurması bekleniyorsa, herkes bilsin ki; CHP koalisyon arayışında olmayacaktır. Ara dönem koşullarını kullanarak, uyduruk modellerle iktidar kapma arayışında değiliz. Halkın oyuyla iktidara gelmeye taliptir CHP. CHP pazarlık yapmaz.’’

Baykal, seçimi de bizzat Başbakan Mesut Yılmaz'ın gündeme getirdiğini söyledi. Baykal, ‘‘İki de bir Türkiye'nin gündemine seçimi getiren sen değil misin sayın Başbakan? Bir sıçrarsın, iki sıçrarsın üçüncüde yakalarlar. Seçim, seçim, seçim dersen al öyleyse sana seçim derler’’ diye konuştu. Baykal, Yılmaz'a, ‘‘Aylak aylak dolaşma, iş yap’’ diye seslendi. Yılmaz'ın basiretsizliği yüzünden iktidar boşluğu oluştuğunu söyleyen Baykal, şöyle dedi: ‘‘Susurluk, rejimi tahrip ediyor. Kurumlar içlerindeki suçluya sahip çıkarak diğer kurumlarla çatışmaya giriyor ve siyaset de bu çatışmanın parçası haline geliyor. İktidar milletvekilleri yurtdışında kanun kaçağıyla pazarlık yapıyor. Bu laubalilik nedir?