CHP Kürt seçmenle empati yapabilmeli
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2011 00:24
Van’da önceki gün başlayan “Siyasette Başarı Stratejisi” çalışması, iki bölüm halinde gerçekleştirildi.
Kılıçdaroğlu’nun ağırlıklı olarak dinlemeyi tercih ettiği çalışmada, “CHP’nin Kürtler, cemaatler, varoşlar, muhafazakâr seçmenlerle ilişkileri” tartışıldı. CHP’nin Van’da düzenlediği çalıştaya, Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, gelmedi. Güneş’in gelmemesine neden olarak, geçtiğimiz günlerde Kocaeli’de yaptığı iddia edilen “Kürtler bir gün kucağımıza oturacak” şeklindeki sözler gösterildi. Şehir merkezindeki halk buluşması güvenlik gerekçesiyle iptal edilen Kılıçdaroğlu’nun bugün ağırlıklı Karadenizli göçmenleri bulunduğu mahalleyi ziyaret etmesi bekleniyor. Çalıştayda ortaya çıkan öneriler özetle şöyle oldu:
Geleneksel baskı
BDP ile AKP arasına sıkışmış bölge siyasetinde CHP üçüncü bir yol bulmalı. CHP seçmeninin üniter devlet yapısının ortadan kalkacağına yönelik endişesi, Kürt seçmenle ilgili bazı açılımların önünde engel. CHP, en kısa sürede geleneksel seçmeninin baskısından kurtulması lazım. CHP’nin bölgede var olabilmesinin en önemli unsurlarından birisi tartışma konusu olan Anayasa, kültürel haklar, Anayasa değişikliği, toplumsal barış projesi ve anadilde eğitim konusunda somut ve ikna edici adımlar atmasına bağlı. CHP bölgeyle, bölge seçmeniyle empati yapmalı. Kürt sorunu konusunda verilen mesajlar olumlu. Ancak, ortaya somut bir çözüm önerisi çıkmıyor. 2009 Mayıs kurultayından sonra göreve gelen Kılıçdaroğlu ve ekibinin ‘Yeni CHP’ söylemi bu süreçte bölgeye yönelik olumlu adımlara dönüşmezse kendini bitirir. Mutlaka 30’a yakın ilde varoşlara, mütedeyyin seçmene ve BDP tabanına ikna edici mesajlar vermeli.
Korucularla mesafe
CHP’nin Ergenekon’a destek verir görüntüsü bölgede rahatsızlık yaratıyor. Uzun süredir koruculuk yapan aşiretlere mensup isimlerin aday gösterilmesinden vazgeçilmeli. CHP, korucu aşiretleriyle arasına mesafe koymalı.
Kılıçdaroğlu, Bahçesaray’da “terör mağduriyetinden doğan tazminatlarını alamadıklarını” iddia eden bir grup vatandaşla görüştü ve partisinin salı günü TBMM’deki grup toplantısında konuyu gündeme getireceğini söyledi.
Bavullar karıştırılmış
Öte yandan önceki gün toplantıya katılmak için İstanbul’dan gelen Parti Meclisi Üyesi Binnaz Toprak, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve gazeteci Nuray Mert’in bavullarının kesilmesi de kriz yarattı. Ünal, “Bavullar kesikti. Bir şey kaybolmamış, karıştırılmış” dedi.
Geleneksel baskı
BDP ile AKP arasına sıkışmış bölge siyasetinde CHP üçüncü bir yol bulmalı. CHP seçmeninin üniter devlet yapısının ortadan kalkacağına yönelik endişesi, Kürt seçmenle ilgili bazı açılımların önünde engel. CHP, en kısa sürede geleneksel seçmeninin baskısından kurtulması lazım. CHP’nin bölgede var olabilmesinin en önemli unsurlarından birisi tartışma konusu olan Anayasa, kültürel haklar, Anayasa değişikliği, toplumsal barış projesi ve anadilde eğitim konusunda somut ve ikna edici adımlar atmasına bağlı. CHP bölgeyle, bölge seçmeniyle empati yapmalı. Kürt sorunu konusunda verilen mesajlar olumlu. Ancak, ortaya somut bir çözüm önerisi çıkmıyor. 2009 Mayıs kurultayından sonra göreve gelen Kılıçdaroğlu ve ekibinin ‘Yeni CHP’ söylemi bu süreçte bölgeye yönelik olumlu adımlara dönüşmezse kendini bitirir. Mutlaka 30’a yakın ilde varoşlara, mütedeyyin seçmene ve BDP tabanına ikna edici mesajlar vermeli.
Korucularla mesafe
CHP’nin Ergenekon’a destek verir görüntüsü bölgede rahatsızlık yaratıyor. Uzun süredir koruculuk yapan aşiretlere mensup isimlerin aday gösterilmesinden vazgeçilmeli. CHP, korucu aşiretleriyle arasına mesafe koymalı.
Kılıçdaroğlu, Bahçesaray’da “terör mağduriyetinden doğan tazminatlarını alamadıklarını” iddia eden bir grup vatandaşla görüştü ve partisinin salı günü TBMM’deki grup toplantısında konuyu gündeme getireceğini söyledi.
Bavullar karıştırılmış
Öte yandan önceki gün toplantıya katılmak için İstanbul’dan gelen Parti Meclisi Üyesi Binnaz Toprak, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve gazeteci Nuray Mert’in bavullarının kesilmesi de kriz yarattı. Ünal, “Bavullar kesikti. Bir şey kaybolmamış, karıştırılmış” dedi.