Çevre ödüllü bir mobilyacı

Güncelleme Tarihi:

Çevre ödüllü bir mobilyacı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 1999 00:00

Haberin Devamı

Ağaçların belli bir yaşa geldiğinde kesildiği tarım ormanlarının ürnünlerini kullanan Kolleksiyon Mobilya Genel Müdürü Faruk Malhan, Çevre bakanlığından ödüllü, Ağa Han Vakfı mimari Ödül yarışmasına da aday.

1971 yılında ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezun olan Faruk Malhan, Koleksiyon Mobilya'nın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı. Malhan, doğaya olan duyarlılığı ile de tanınıyor. Sadece fabrika çevresini ağaçlandırmak için değil, iyi günleri kutlamak, kötü günlerde dostlarını teselli etmek için de ağaç dikiyorlar.

‘‘Mobilya üreten bir firma fabrika binasının çevresini ağaçlandırıyor. Bundan daha iyi düşünülmüş bir şey olamaz. Bu olsa olsa doğru seçilmiş bir şirket politikası ya da iyi bir halkla ilişkiler çalışmasıdır. İnsan içindeki suçluluk duygusunu ancak böyle atar...’’

Çevre Bakanlığı tarafından ‘‘çevre beratı’’ ile ödüllendirilen Koleksiyon Mobilya'nın Genel Müdürü Faruk Malhan ile görüşmeye gitmeden önce kafamda bu düşünceler vardı. Ancak anladım ki bu tip gönüllü çalışmalar sadece şirket politikası belirlemekle olmuyor. Bunun için insanın doğayı gerçekten sevmesi, bunu bir görev gibi kabul etmesi gerekiyor. Faruk Malhan, doğayı kendi deyimiyle taşıyla toprağıyla, yeşiliyle mavisiyle seviyor. Koleksiyon Mobilya'nın çevre duyarlılığında aslında Faruk Malhan adı yatıyor. Ev yaşantısı işine böyle yansıyor. Malhan, fabrika çevresini ağaçlandırmanın herhangi bir suçululuk duygusundan kaynaklanmadığını, çünkü zaten tarım ormanlarında yetişen ağaçları kullandıkların anlatıyor: ‘‘Ağaç kullanımında biz agro-forest denen yani tarım ormanlarının ürünlerini kullanıyoruz.

AVRUPA ÖNCÜ

Bu ormanlarda ağaçlar belli bir yaşa geldiğinde kesilir ve yerine yenisi ekilir. Doğada kendi başına yaşayan ağaçların kesimiyle yapılan mobilyalar var. Biz ve bizim gibi düşünen özellikle Avrupa'daki mobilya üreticileri bu ağaçları kulanmıyoruz.’’ Tarım ormanlarında daha çok kayın ağacı üretiliyor. Avrupa'da armut, ceviz, meşe, kavak üretimine de başlanmış.

Faruk Malhan, mobilyanın çevreyle olan ilişkisinin tasarımdan başladığını düşünüyor: ‘‘Bir mobilyanın tasarlanış tarzının çevreyle ilgisi büyüktür. Ben tüketimin hızlı artmasının dünyanın sonuna yaklaşımımızı arttırdığını düşünüyorum. Gerek daha fazla ısı ürettiğimizden dolayı, gerek artışın kurallarının olmamasından ötürü denge bozuluyor. Ürünün minumumlarda ayakta durması önemli. Kıvrımlardan, altın yaldızdan, püskülden, etekten, kısacası eski klasik mobilyadan kurtulmanın inanın çevreye büyük katkısı var. Bu aynı zamanda insanların manevi hayatlarını da etkiliyor.’’

Doğanın değişen dengesi artık sadece çevre koruma derneklerini rahatsız etmiyor. Bu sorunda payı olan kuruluşlar da yavaş yavaş önlem almaya başladı. Özellikle Avrupa ülkelerinde, en büyük ağaç tüketicileri olan mobilya firmaları artık, dünyanın nefes almasını sağlayan Yağmur Ormanları'nın ağaçlarını koruma altın aldı. Geçtiğimiz yıllarda mobilya üreticilerinin gözdesi olan ve çok para eden Afrika gülü, maun ve pelesenk gibi ağaçlar artık moda değil ve fiyatları da ucuzladı. Üstelik bu ağaçlardan yapılan mobilyalar artık küçümseniyor. Avrupa'nın son yıllarda en gözde mobilya malzemesi kayın ağacı. Çevre bilinci içinde üretim ve tasarım yapan mobilyacılar bu sektörün elit bir kesimini oluşturuyorlar. Yani sayıları çok az. Fakat aynı zamanda modayı belirleyen bir grubu oluşturduklarından bu konuda başarılılar.

Firma, Büyükdere'deki tesisini, eski Büyükdere yatağına vadiden gelen seller ve yamaçlardaki açık kanalizasyon atıklarını ıslah ederek ve iğne yapraklıları ağaçlandırarak kurdu. Arazi içindeki eski vinç fabrikasını restore eden Koleksiyon Mobilya bu uygulama ile de Ağa Han Vakfı Mimari Ödül yarışmasına aday gösterilmişti.

SÜLÜN VE KEKLİK YETİŞTİRİYORLAR

Koleksiyon Mobilya'nın Tekirdağ'daki üretim tesislerinin bulunduğu arazinin 50 bin metrekarelik bölümü yeşil arazi. Yeşil alanda 2 bin çam, 150 mavi ladin, 100 ceviz ağacı, 200 kök bağ var. Bu tesiste ayrıca yaban keklikleri ve yaban sülünleri de yetiştiriliyor. Ayda 100 yaban sülününü ormana bırakabilecek kapasiteye sahip olan tesislerde meke ve kınalı keklik üretimi denemeleri de yapılıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!