Çete kanunu geliyor

Pişmanlık Yasası'nı ‘Çete ile mücadele yasa taslağı’nın içine alarak, bakanların imzasına açan hükümet, temiz toplum hedefini 3 aşamalı bir planla uygulamaya geçirecek. İtirafçılara geniş olanaklar tanıyan taslakta, ihale ve çek-senet mafyası da, ‘çete’ tanımı içine alınıyor.

‘TEMİZ toplum, temiz siyaset’ hedefini 3 aşamalı bir planla hayata geçirmeyi amaçlayan hükümet, düğmeye bastı. Pişmanlık Yasası'nı da ‘Çete ile mücadele yasa taslağı’nın içine alarak Başbakanlığa gönderip bakanların imzasına açan hükümet, itirafçılara tanınan olanakları genişletiyor. Hükümet, ‘çete’ tanımını da ihale ve çek-senet mafyasını da içine alacak şekilde yeniden düzenledi.

Başbakan Mesut Yılmaz, temiz toplum ve temiz siyaset için öngördüğü 3 aşamalı planın en geç Aralık ayı içinde sonuçlanmasını istedi. Yılmaz, milletvekilleriyle yaptığı son toplantıda ‘Dokunulmazlık, Çete suçları ve Pişmanlık ile Memurin Muhakemat yasalarında’ yapılacak değişiklikleri ‘birbirini tamamlayan unsurlar’ olarak niteledi. Yeni düzenlemeyle ihale ve çek-senet mafyası da çete tanımına sokuldu. Yeni çete tanımı şöyle:

‘‘Doğrudan veya dolaylı bir biçimde, bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün denetimini ele geçirmek, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde etkinlik ve denetim elde etmek, madde ve eşyanın nedretine, fiyatların artmasına neden olmak, kendilerine veya başkalarına haksız menfaat sağlamak, seçimlerde oy temin etmek veya seçimleri engellemek maksadıyla zor veya tehdit uygulamak veya kişileri kendilerine tabi kılmaya zorlamak veya mensupları arasında her ne suretle olursa olsun, açık veya gizli işbirliği yapmak suretiyle, yıldırma veya korkutma veya sindirme gücünü kullanarak suçlar işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye olmak veya örgüte bilerek hizmet etmek.’’

Hükümet ortakları, dokunulmazlığın sınırlandırılması Anayasa değişikliği teklifinin Meclis'ten vize alması için kulis çalışmalarını da yoğunlaştırdı. Planın üçüncü ayağında ise memurların çete suçlarıyla ilişkisi durumunda yargılanmasını kolaylaştırılması hedefleniyor. Bu amaçla Memurin Muhameket Yasası'nda değişiklik için de çalışma başlatıldı.

ANAP Grup Başkanvekili Uğur Aksöz, 1998'i, ‘aklanma ve temizlik yılı’ ilan ettiklerini belirterek, ‘‘ Aralık ayında bu 3 değişikliği de gerçekleştirmiş olacağız. Bu tür işlere bulaşığı olan siyasetçi ve memur dokunulmazlığın arkasına sığınamayacak’’ dedi. Aksöz, şöyle konuştu:

‘‘Harekete önce kendimizden başladık ve milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılmasını gündeme getirdik. Referanduma gerek olmadan bu değişikliği Meclis'te yapabilmek için de formüller arıyoruz. Temaslar yapıyoruz. Açık oy kullanma önerimiz de bunlardan biri. Ardından diğer iki düzenleme gelecek. Ancak bütün bunlara rağmen sistemde bir tıkanıklık görürsek, yargı reformunu gündeme getireceğiz ve çalışmanın tüm cepheleri tamamlanmış olacak. İtalya'daki operasyonun bir benzerini Türkiye'de gerçekleştireceğiz ve herkes deterjanla iyice yıkanmış olacak.’’

Tanık koruma programı

İtirafçılara ABD'deki ‘tanık koruma programı’ uygulanacak.İtirafçılara yeni kimlik verilecek ve büyük maddi imkan tanınacak.İtirafta bulunan çete üyesi eğer hiç suç işlememişse, hiç ceza almayacak. Suç işlemişse sembolik bir ceza verilecek. Polis, çeteleri çökertmek için mahkemeden izin alarak telefonlarını dinleyebilecek. 3 ayda bir mahkeme kararı yenilenecek. Polis, çete üyesi olduğundan şüphelendiği kişileri takip ederken, her türlü teknolojik imkanı kullanacak. Polise tanınan geniş yetkiler sınırlanarak, yargıya devredilecek.Çete kurucu veya yöneticileri ile çeteye bilerek hizmet edenlere en az 3 yıl, en çok 6 yıl hapis cezası verilecek. Çete üyelerine ise 2-4 yıl arasında hapis cezası verilecek. Çete üyeleri silahlıysa verilecek ceza katlanarak artacak.Polis, çeteleri çözmek için herkesi ajan olarak kullanabilecek.