Çelik: "Kapatma davasının zararı 20 milyar dolar"

Güncelleme Tarihi:

Çelik: Kapatma davasının zararı 20 milyar dolar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2010 14:04

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Bizim yüzümüze ayna tutun. Aynadaki görüntü bizi rahatsız etmez, ama lütfen bizim yüzümüze tutuğunuz ayna düz ayna olsun” dedi.

Haberin Devamı

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen “Radyocular Buluşması 2” konulu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, bu toplantının “demokratik açılım” kapsamında yapılmadığını ifade etti.

Çelik, Anayasa değişiklik paketine yönelik olarak muhalefetten, “Bu karın doyuracak mı? İşsizliği azaltacak mı? Tarım kesimine ne verecek? İşçiye, köylüye ne verecek?” şeklinde eleştirilerin geldiğini belirterek, “Sadece AK Parti'ye açılan kapatma davasından Türkiye'nin zararı 20 milyar dolardır. 20 milyar dolar ne demek biliyor musunuz? Milli Eğitim Bakanlığının her yıl merkezi yatırım bütçesi 1 milyar dolardır. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin geleceği olan 15 milyon öğrenciye, yılda 1 milyar dolar yatırım yapabiliyor. Sadece AK Parti'ye açılan kapatma davasından dolayı Türkiye'nin zararı 20 milyar dolardır. Bu, 15 milyonun 20 yılı çalınmış demektir” diye konuştu.

“TELEKOM 40 MİLYAR DOLAR EDİYORDU”

Yargının yerindelik denetimi yapmasını Anayasa değişiklik paketiyle kaldırdıklarını anımsatan Hüseyin Çelik, şunları kaydetti:
“Kamu yararı diye bir şey var. Peki kamu yararını 5-6 hakim arkadaşımız bir araya gelip düşünüyor da ülkeyi idare edenler düşünmüyor mu? 1990'lı
yıllarda Telekom 40 milyar dolar ediyordu. Telekomun özelleştirilmesini mahkemeye götürdüler. Danıştay 'kamu yararı yok' diye iptal etti. Sonra Telekom 15 milyar dolar bile etmedi. 25 milyar dolar bu ülkenin zararı oldu. O gün Telekom özelleştirilmiş olsaydı, Türkiye'nin bütün dış borcu sıfırlanıyordu. Biz diyoruz ki yargı, 'yapılan iş ve eylem kanunlara uygun mudur değil midir” bunu araştırsın, bununla ilgili yargılama yapsın. 'Efendim bu faydalıdır faydasızdır'... Bunun faydalı olup olmayacağına, kamu yararı olup olmayacağına karar vermek yargının işi değil.”

Çelik, medya alanında çok hızlı değişimlerin yaşandığını belirterek, “Çok yakın zamanda internet basını, yazılı basının pabucunu dama çıkaracak” dedi.
Radyo temsilcilerine, “Bize ayna olun, bize yandaş olun, biz ne dersek o paralelde hareket edin gibi size bir teklifimiz de olmaz” Diyen Hüseyin Çelik, şöyle konuştu:
“Bizim yüzümüze ayna tutun. Aynadaki görüntü bizi rahatsız etmez. Ama lütfen bizim yüzümüze tutuğunuz ayna düz ayna olsun, fuarlarda ayna vardır ya tümsek ayna, çukur ayna, adamı şekilden şekle sokar. Zaman zaman yapılan haksızlık budur.
Sayın Başbakanımız bu ve benzeri yaklaşımlardan rahatsız oluyor. O da onun en tabii hakkıdır. Şimdi siz diyorsunuz ki 'Biz hükümeti 365 gün eleştirelim, ama hükümet bizi hiç eleştirmesin.' Kusura bakmayın, böyle bir şey yer yüzünde yoktur. Sizin de eleştirme hakkınız var, yayınlarınızdan dolayı sizin de eleştirilmeyi yadırgamamanız gerekiyor. Yapılan yanlış şeyi eleştirin ama doğru şeye de alkış çalmasını da bilmemiz lazım.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı birisi sever birisi sevmez. Biz birbirimizi sevmesek de saymak zorundayız. Sayın Deniz Baykal anamuhalefet partisinin lideridir. Ben Sayın Baykal'ı sevmesem bile Sayın Baykal'ı durduğu pozisyondan dolayı, görevinden dolayı saymak zorundayım. Daha önce Sayın Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanıydı. Hükümet üyelerimizin herhangi birinin ağzından, herhangi bir AK Partili'nin ağzından, Sayın Ahmet Necdet Sezer'e yönelik tahkir ve tezyif edici bir söz duydunuz mu? Çünkü o Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanıydı. Sevseniz de sevmeseniz de onun temsil ettiği makama saygı duymak zorundasınız. Ama şimdi Sayın Abdullah Gül ile ilgili olarak söylenenleri duyuyor musunuz? Bunlar ayıp şeyler, bunlar yadırganması gereken şeyler. Sayın Başbakan, Time Dergisi tarafından dünyanın en etkili 17. adamı seçildi, bakın lideri değil. Orada sanatçısı da var bilim adamları da var. 6 milyar insan içinde senin başbakanın dünyanın en etkili 17. adamı seçilmiş. Ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bununla iftihar etmeliyim. Buna teşekkür edilmez mi?”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!