Canikli'den BDP'ye terör eleştirisi

Güncelleme Tarihi:

Canikliden BDPye terör eleştirisi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2011 17:41

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, BDP'nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme talebini değerlendirirken, “BDP'nin terör örgütü başıyla görüşmek için böyle bir girişimleri var. Yani ne görüşecekler terör örgütü başıyla Allah aşkına? Görüşmeleri gerekiyorsa, kendilerine oylarıyla destek veren halk ile görüşsünler” dedi.

Haberin Devamı

Canikli, düzenlediği basınla sohbet toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, “Somali için 300 milyon dolar dediniz ama bir de 200 milyon dolar haberleri var. Libya'da nakit olarak muhaliflere gönderilen paradan söz ediliyor. Muhalefet de bugün kaynağını sordu” sözleri üzerine Canikli, kendilerinde bu konuda herhangi bir bilgi bulunmadığını söyledi. Canikli, “Bugün basında yer alan haberle ilgili bilgi mevcut değil. Zaten örtülü ödenekten öyle bir aktarma yapıldı mı yapılmadı mı? Bunun açıklaması mümkün olmaz. Örtülü ödenekten ulusal güvenlikle ilgili harcama yapılır onlar hep gizli kalır” diye konuştu.

“Sayın Babacan, bankacılık sistemi konusunda yeni bir stratejiden söz etti. Bir de kurun mevcut seviyesinin enflasyon açısından değerlendirmesini nasıl yaparsınız?” sorusuna Canikli, “Kurdaki gelişmelerin Temmuz ayı enflasyon rakamları üzerinde olumsuz etki yapacağı tahmin ediliyordu. Oradan yola çıkarak 'Merkez Bankasının faiz oranlarını yükseltmesi' beklentisi söz konusuydu. Fakat Temmuz rakamları bu beklenti çerçevesinde ortaya çıkmadı. Tam aksine Temmuz ayında kurdaki ciddi yükselişe rağmen fiyatlar geriye geldi” diye konuştu.

Merkez Bankasının enflasyonun oranının düşük çıkacağı beklentisinde olduğunu anımsatan Canikli, bu nedenle faizlerin düşürüldüğünü ifade etti.

BANKACILIK SEKTÖRÜ

Canikli, hem 2008'deki hem de şu anda yaşanan küresel kriz ortamından ülkenin en az etkilenmesinin temel nedenlerinden birinin bankacılık sektörünün güçlü yapısı olduğunu vurgulayadı. Canikli, bankaların mali yapılarının güçlü durumlarını sürdürdüğünü anlattı.

Türkiye'nin bankacılık sektöründe çok başarılı politikalar uyguladığını belirten Canikli, “Bu dinamik bir süreç. Bu anlamda çok radikal, özel bir düzenleme yok. Keskin bir düzenleme söz konusu değil. Sürekli olarak gözden geçirilmesi, yeni gelişmelerin adapte edilmesi ve sisteme entegre edilmesi gerekiyor. Yapılan çalışmaların bu çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.

KOŞANER'İN SES KAYDI İDDİASI

“Kamuoyuna yansıyan bir ses kaydı var. eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'e ait olduğu dile getiriliyor. İçeriği ve Genelkurmay'ın dinlenebilir olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Canikli, “Böyle bir konuşma olup olmadığını bilemiyoruz. Basına yansıyan bilgiler var. Bunlar gerçek mi değil mi bilmiyoruz” dedi.
“Bu tür yasadışı dinlemeleri şiddetle kınıyoruz” diyen Canikli, şöyle devam etti:
“Burada bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerekir. Yine bazı haberlerde, 'bu tür dinlemelerin sadece MİT ve polis tarafından yapılabildiği, böyle bir teknik donanıma bunların sahip olduğu, dolayısıyla böyle bir dinleme varsa, bunlar tarafından yapılmış olabileceği' şeklinde ifadeler var. Yasadışı dinlemeleri bu kuruluşların yapması kesinlikle söz konusu değil. Formel yapı içerisinde yasadışı dinleme yapılması söz konusu olamaz. Çok net olarak bunu ifade ediyoruz. Bu tür dinlemeleri teknik olarak herkesin yapabileceğini çok iyi biliyoruz. İç ya da dış kaynaklı olabilir. Bu tür dinlemeler çok zor şeyler değil. Elbette bizim istihbarat örgütlerimiz, kuruluşlarımızın bu tür dinlemeleri ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları mutlaka yapıyorlardır. Sadece bu iki kuruluşumuz tarafından yapılabildiği şeklindeki bilgiler doğru değil. Tüm istihbarat örgütleri bu tür imkanlara sahiptir. Kim tarafından yapıldığını bilmemiz elbette mümkün değil. Bu haberler doğruysa, bunun doğruluğunu teyit edecek kişi Sayın Koşaner'dir ama doğruysa bunu yüzlerce istihbarat örgütü yapabilir.”
Bu tür ses kayıtları üzerinden yapılan tartışmaların daha önce de yaşandığına dikkati çeken Canikli, “Terörle mücadelede profesyonel yaklaşımların hem yönetim anlamında hem de organizasyon anlamında daha profesyonel kuralların uygulanmasını gerekli olduğu bir kez ortaya çıkıyor. Doğru mudur, değil midir bilmiyoruz ama içeriği konuşursak böyle bir değerlendirme yapabiliriz. Doğru ise bu konuşmalar hükümetimizin bu konuda ne kadar isabetli bir doğrultuda hareket ettiğini de teyit eden bir açıklama olur” diye konuştu.
Canikli, Hükümetin terörle mücadelede aldığı etkili kararların daha da hızlanacağını belirtti.

AK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİNDEN SOMALİ'YE 300 BİN LİRA

“Somali'ye yardım konusunda grubunuzda başlattığınız bir yardım kampanyası vardı sonuçlandı mı? Ne kadar para toplandı? Hangi kurulaşa aktaracaksınız?” sorusuna Canikli, “Evet, milletvekillerimize yönelik olarak bir çalışmamız oldu. Sonuçlandı. 300 bin lira toplandı. Başbakanlık'ın yardım hesabına aktaracağız. Biz de bu şekilde AK Parti milletvekilleri olarak oraya yardımlarımızı aktarmış olacağız” dedi.
Bir başka gazetecinin, “Genelkurmay Başkanı'nın ses kaydının ortaya çıkmasının zamanlamasını nasıl buluyorsunuz? Terörle mücadele var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Kim bunu kamuoyuna aktardı, kim servis yaptı bilemiyoruz. Ne zaman verilirse verilsin bu zamanla tartışması hep gündeme gelir. Terörle mücadele süreci yeni değil. 'Sınırötesi etkili hava harekatını olumsuz etkilemek amacıyla böyle bir döneme denk getirildi' gibi bir amaçla söylüyorsanız ona bir faydası olmaz. O kararlılık devam edecektir. Zamanlamaya ilişkin ifadeleri çok anlamlı bulmuyorum. Bu şekilde değerlendirme yapılacak bir sebep her zaman bulunur.”
“Bayramdan sonra kara operasyonu yapılması gündemde mi? Ayrıca, BDP'nin Adalet Bakanlığına, terör örgütünün elebaşı ile görüşmek için bir başvurusu var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Canikli, “BDP'nin terör örgütü başıyla görüşmek için böyle bir girişimleri var. Yani ne görüşecekler terör örgütü başıyla Allah aşkına? Görüşmeleri gerekiyorsa, kendilerine oylarıyla destek veren halk ile görüşsünler. İrade orada, irade millet. Bir talimat alacaklarsa, oradan alsınlar. Böyle bir tavrı anlayışla karşılamak kesinlikle mümkün değil” ifadesini kullandı.
“Kaset olayları Sayın Baykal ile başladı, MHP ile devam etti. Bu tip olayların AKP iktidarıyla gündeme gelmiş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Acaba bunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?” sorusunu da Canikli şöyle yanıtladı:
“Onlar yargıda şu anda. Yargının bizden talep ettiği her türlü bilgi aktarılmaktadır. Ne istiyorsa yargı... Yargıya intikal ettikten sonra yapacak bir şey yok.
Bunların AK Parti döneminde ortaya çıkmasını da açıkçası... Kaset olayları her dönemde olabilir. Kim iktidarda olursa olsun o dönemde ortaya çıkabilir. Bunu biz olduğumuz için çıktı şeklinde, ya da örtülü şekilde bizim dönemde olmasını acaba hükümetimizin ya da bazı organlardan kaynaklanmış olacağı şekilde ima içeriyorsa, Hiçbir şekilde hiçbir kuruluş tarafından yapılması söz konusu olamaz. Bunun engellenmesi için teknik adımlar atıldı. Yurtdışından servis yapılmışsa bunların takibi hem zaman alıyor hem de zor.
Sayın Baykal ile ilgili kasetler kamuoyuyla paylaşıldığı zaman yoğun şekilde hükümetimiz suçlandı. Böyle olunca doğal olarak kendimizi savunduk. Daha sonraları bu görüntülerin iç çekişmelerden kaynaklanmış olacağı şekilde yoğun görüşler ortaya atıldı. Sayın Baykal'ın bunu ima eder açıklamaları oldu. Bunlar önemli. Bu tür olayların ne partimizle ne de kamu kuruluşlarıyla ilgisi bulunduğu düşünülemez. Bunu belgeleyen en ufak bir husus ortaya konulamamıştır.”

“TSK HAKKINDA YANLIŞ İMAJ OLUŞABİLİR”

“Koşaner'in ifadeleri arasında, 'silahlarını bırakıp kaçan komutanlar var' diyor ve bundan üzüntü duyduğunu ifade ediyor. Siz bundan üzüntü duyuyor
musunuz? Bir de EMASYA protokolü yerine yenisini hazırlandığını ifade ediyor. Bundan haberiniz var mı?” sorusu üzerine Canikli, böyle bir protokolden haberleri olmadığını söyledi.
Hiçbir kurumun mevzuata aykırı adım atamayacağını belirten Canikli, buna izin verilemeyeceğini ifade etti. Böyle bir çalışma olup olmadığını bilmediğini ifade eden Canikli, böyle bir çalışmaya ihtimal vermediğini kaydetti. Canikli, “Demokratik sisteme, onun ilkelerine, anayasamıza uygun olmayan, kaynağını anayasadan almayan bir düzenlemeye hiçbir şekilde müsaade edilemez” dedi.
Sorunun birinci kısmıyla ilgili olarak, böyle bir ifadenin kullanılmasının TSK hakkında yanlış imaj oluşmasına neden olabileceği uyarısında bulunan Canikli, “Çok büyük ordumuz var. Hatalı insanlar olabilir. Bunu büyüterek bir değerlendirme yapmak TSK'nın yapısına zarar verebilir. Çünkü, oradaki askerlerimizin tamamına yakını gerçek bir kahraman. Bunu siyasi bir söylem olarak düşünmeyin. Tek tük olabilir. Bunu doğal karşılamak lazım. Bunun öne çıkarılması TSK'ya haksızlık yapılmasına neden olur” şeklinde konuştu.
Canikli, bir başka soru üzerine, “BDP'yi halkın iradesini temsil eden, ondan yekti almış bir organizasyon olarak tanıyabileceklerini” belirterek, “Ama terör hareketinin bir parçası gibi duracaksa, o zaman öyle bir yapıyla ilişki içerisinde olmamız düşünülemez” açıklamasında bulundu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in anayasa profesörleriyle yapacağı görüşmeye ilişkin bazı eleştiriler yapıldığının anımsatılarak, görüşünün sorulması üzerine Canikli, şunları söyledi:
“Yöntem konumu daha önce tartışıldı. Muhtemelen grubu bulunan her siyasi partinin eşit katılımıyla oluşacak bir komisyon marifetiyle bu çalışmalar götürülecek. Bunun ötesi, arkası, önü yok. Sayın Meclis Başkanımızın uzmanlardan görüş alması bu sürecin böyle gideceği gerçeğini ortadan kaldırmayacak. Sayın Başkanımız bu süreçte aktif olarak bulunacak. Dolayısıyla, bu sürecin daha iyi, sağlıklı yürütülmesine katkı sağlayacağını düşündüğü uzmanların görüşünü alıyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Anayasayı bu profesörler yapmayacak. Birikimleri, sürece katkı sağlayacak. İyi bir şey yapıyor Sayın Meclis Başkanımız”
Bir gazetecinin, “ekonomi konusunda Türkiye'nin şu an ki seviyesini nasıl buluyorsunuz? Türk lirasının düşmesi veya değerlenmesi konusunda görüşünüz var mı?” sorusuna da Canikli, şu yanıtı verdi:
“TL'nin seviyesiyle ilgili 'iyi ya da kötü' diye bir değerlendirme yapılması mümkün değil, doğru değil. Çünkü, uyguladığımız politika dalgalı kur politikası. Tamamen piyasa şartları tarafından belirleniyor. Doğru fiyattır. Merkez Bankasının kur hedefi yoktur. Belki Merkez Bankası Başkanımızın yaptığı bir açıklama buna neden olmuş olabilir. Bundan vazgeçilmiş değil. Merkez Bankası piyasaları yönlendirmek isteyebilir zaman zaman. Bunu o çerçevede düşünmek gerekir. Hiçbir şekilde Merkez Bankasının bir kur hedefi olamaz. Buna taviz verilmeden devam edilecek.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!