Büyükelçi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyev'i yazdı: Zamanın fevkinde olan lider

Güncelleme Tarihi:

Büyükelçi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyevi yazdı: Zamanın fevkinde olan lider
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2022 16:35

Azerbaycan’ın Türkiye Büyükelçisi Doktor Reşad Memmedov, Azerbaycan’ın kurucu lideri Haydar Aliyev’in 19’uncu ölüm yıldönümünde hurriyet.com. tr için yazdı.

Haberin Devamı

 

"Seçkin siyaset ve devlet adamı, modern bağımsız Azerbaycan devletinin kurucusu, Azerbaycan halkının Ümummilli lideri Haydar Aliyev'in Azerbaycan halkına ve devletçiliğine eşsiz hizmetleri, tarihimizin en parlak sayfalarıdır. Haydar Aliyev hangi toplumsal oluşum ve siyasi yapı içinde çalışırsa çalışsın, bütün faaliyetlerinin özü halkımızın aydınlık geleceğinin sağlanması, güçlü bir devlet olarak Azerbaycan'ın milli bağımsızlığının idamesi idi. Haydar Aliyev'in çok yönlü yeteneğine dayanarak diyebiliriz ki, onun siyaset felsefesinin ilkeleri devlet inşasında ve devlet gücünün her alanında güçlü bir etkiye sahip olmuştur. Elbette devletin temeli ekonomidir. Bu anlamda bugünkü bağımsız Azerbaycan ekonomisinin temelleri 1969-1982 yıllarında Sovyetler Birliği döneminde Haydar Aliyev tarafından atılmıştır.

Haberin Devamı

Ulu önder, iktidarının ilk yıllarından itibaren Türkiye ve Türk dünyası ile ilişkilerin kurulmasına ve geliştirilmesine özel bir önem vermiştir. Bu alandaki düşünceleri, Azerbaycan'da, SSCB’nin Türk halkları ile ilişkilerinde, Türkiye ve Türk dünyası ile ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesindeki faaliyetinde kendini göstermiştir.

Büyükelçi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyevi yazdı: Zamanın fevkinde olan lider

20. yüzyılın 80'li yıllarının başında büyük önder Haydar Aliyev, Türkçülük fikrini ve Türkçülük olgusunu kişiliğiyle Sovyetler Birliği'nin en yüksek hiyerarşisine taşımıştır. SSCB liderlerinden biri olarak Moskova'da geçirdiği yıllarda dünya Haydar Aliyev'i "Kremlin'de yükselen Türk bayrağı" olarak tanımlamıştır.

19. yüzyılda Azerbaycan’da aydınlanma düşüncesinin ortaya koyduğu "vatan, dil, millet" sloganı, milli istiklalçiler tarafından ortaya konan Doğu ve Batı'nın, evrensel ve milli-manevi değerlerin sentezi olan "Türkleştirme, İslamlaştırma ve modernleşme" ilkesini esas alan ideoloji yaranmıştır. 20. yüzyılın başında yaranan Azerbaycan devletinin bağımsızlığına yol açan milli ideoloji, Ali Bey Hüseyinzade , Mehemmed Ağa Şahtahtinski, Ahmed Bey Ağaoğlu, Mehemmed Emin Resulzade tarafından ileri sürülen Türkçülük fikri, Haydar Aliyev tarafından daha da geliştirilerek yüzyılın sonunda devlet ideolojisi düzeyine yükseltildi.

Haberin Devamı

Haydar Aliyev, milli bağımsızlık ideolojisinin doğrudan doğruya milli bilinç ve dil faktörü ile ilgili olduğunun farkındaydı. Azerbaycan SSC'nin 1978 Anayasasında Azerbaycan dilinin devlet dili olarak tanımlanması, bu alanda uygulanan ileri görüşlü ve hedef amaçlı bir politikanın sonucudur.

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin üç renkli bayrağının Nahçıvan Ali Konseyi'nin toplantısında ulusal bayrak ilan edilmesi de Haydar Aliyev'in inisiyatifi ve başkanlığında olmuş ve aynı kararın Azerbaycan Cumhuriyeti Ali Konseyi tarafından kabulü için dilekçe verilmiştir.

Büyükelçi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyevi yazdı: Zamanın fevkinde olan lider

1993 yılında Azerbaycan halkının Ümummilli lideri Haydar Aliyev halkın ısrarı üzerine yeniden iktidara geldi. O dönemde, bağımsızlığını yeni kazanmış genç devletin ulusal çıkarlarına uygun, sağlam temelli bir dış politika kursunun geliştirilmesine ve pratik olarak uygulanmasına büyük ihtiyaç vardı. Devlet adamlığı konusunda büyük bir tecrübeye sahip olan ve dünyada cereyan eden siyasi olay ve süreçleri yakından bilen Haydar Aliyev, çok zor ve karmaşık bir dönem ve ortamda Azerbaycan devletinin dış politika kursunu geliştirebildi. Haydar Aliyev'in olağanüstü kararlılığı, iradesi ve zekası sayesinde ülkede iç savaş ve darbe girişimlerinin önüne geçildi.

Ülke içinde kalıcı istikrar ve sivil dayanışmanın sağlanması gibi zor ve karmaşık görevler de çözüldü. Tüm bu olaylar ve süreçler, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına askeri saldırısı ve saldırının önlenmesi ile aynı zamanda gerçekleşmekteydi. O dönemde Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgal edilmesi ve işgalin sonuçlarının dünya kamuoyuna ulaştırılması ve Azerbaycan'ın meşru taleplerinin yerine getirilmesi ülkemizin dış politikasında temel hedeflerdendi.

Haberin Devamı

Haydar Aliyev'in dış politikasında Türkiye ile işbirliği ön plandaydı. Tarihe baktığımızda, farklı yıllarda doğmalarına rağmen benzer bir kaderi yaşayan, anlamlı hayatlarını Türk dünyasının, milletinin birlik ve beraberliği uğruna harcayan iki deha –Atatürk ve Haydar Aliyev dehasının, onların vasiyetlerinin bugün bile Türkçülük fikrinin temelini oluşturduğu görülüyor. Ulu önder, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e olan saygısını şu sözlerle ifade etmektedir: "Mustafa Kemal Atatürk, tüm Türk dünyasının tarihi bir şahsiyetidir. O, tüm Türk dünyasının vazgeçilmez ve ölümsüz lideridir."

Büyükelçi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyevi yazdı: Zamanın fevkinde olan lider

Haberin Devamı

Türk dünyasının bu iki önemli devlet adamının inancı ve amacı manevi köprüleri korumak, köklerimize dönmek, emperyal siyasetle zaman zaman bölünen tarihimizle bütünleşmek, ortak paydalarımızı birleştirmek, korumak ve yaşatmaktı ve onlar bu konuda millete ve devlete büyük bir miras bırakmışlardır. Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin bugün parlak dönemini yaşaması, bu iki büyük tarihi şahsın oluşturduğu politikaların sonucudur. Ümummilli lider'in bir şiar haline gelen "Bir millet iki devlet" anlayışı günümüz Türkçülüğünün temelini oluşturur. Türk Devletleri Birliği'nin kurulması, ortak Türk tarihi ve ortak alfabenin getirilmesi bu stratejinin özünü oluşturmaktadır.

Haberin Devamı

Haydar Aliyev, Nahçıvan'ı yönetirken Türkiye ile doğrudan ilişkiler kurmuş, abluka altında yaşayan özerk cumhuriyetin nüfusunun yaşam koşullarını iyileştirmek için kardeş devletin imkanlarından yararlanmış ve o zaman Türkiye hükümetinin başında bulunan Süleyman Demirel ile dostluğunu daha da pekiştirmiştir. Daha sonra bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti'nin başına geçtiği andan itibaren Türkçülükle ilgili fikirlerinin gerçekleşmesine yönelik kararlı adımlar atmaya devam etti.

Haydar Aliyev'in on yıllık cumhurbaşkanlığı döneminde yabancı ülke liderleriyle yaptığı 500'den fazla görüşmenin yaklaşık 100'ünü Türkiye ile gerçekleştirmesi Türkiye ile ilişkilere verdiği özel önemin göstergesidir.

Büyükelçi Dr. Reşad Memmedov, Haydar Aliyevi yazdı: Zamanın fevkinde olan lider

Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin kardeşlik düzeyine çıkarılmasında müstesna hizmetleri olan Ulu Önder'in politikasını devam ettiren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu misyonu başarıyla sürdürmektedir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Avrupa Birliği'nin "Doğu Ortaklığı" Programı zirvesinde yaptığı konuşmada, "Bu masada Türkiye'nin temsilcisi yok. Ama ben buradayım" demesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında dünyanın çoğu ülkesinin tepki göstermediği bir sırada "Karabağ Azerbaycan kadar bizim de meselemizdir" açıklaması, Azerbaycan'a resmi ziyareti sırasında Milli Meclis'te yaptığı konuşmada, "...Nasıl ki Balkan Harbi sırasında Azerbaycan Milli Marşı’nın yazarı Ahmet Cevat, berberindeki Azerbaycanlı gençlerle Osmanlı Ordusunda savaşmışsa, nasıl ki Çanakkale’de Azerbaycan’dan gelen yiğitlerle Anadolu’nun delikanlıları birlikte mücadele edip, hep birlikte şehadete yürüyüp zafer kazanmışlarsa, nasıl ki Kafkas İslam Orduları’nın aslanları, Nuri Paşa’nın askerleri o gün Azerbaycanlı kardeşlerimizin yardımına koşmuşlarsa, biz de bugün ve gelecekte bir ve beraber olacağız. Azerbaycan’ın aydınlığı aydınlığımız, sevinci sevincimiz, azadlığı azadlığımız, kaderi kaderimiz, kederi kederimizdir" diyerek kararlı tutum sergilemesi Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin sarsılmazlığının somut örnekleridir. Bu ilişkiler devlet başkanlarımızın siyasi iradesi ve çabalarıyla güçlenmeye devam etmiş, geçtiğimiz yıl Haziran ayında imzalanmış Şuşa Beyannamesi ile stratejik müttefiklik düzeyine ulaşmıştır.

Diyebiliriz ki, Azerbaycan halkının Ümummilli Lider Haydar Aliyev’in kurucusu olduğu bağımsız Azerbaycan devleti, Türk birliğinin gelişmesinde önemli bir konuma sahip olduğu gibi, Türkiye ile kardeşlik bağlarının güçlendirilmesinde de açık ve kararlı bir tutuma sahiptir.

Dünya tarihi, şahsiyetlerin gücünün, zekasının, cesaretinin, siyasi iradesinin ve bilgeliğinin mensubu olduğu halkın hayatında ve oluşturduğu devlette vazgeçilmez bir role sahip olduğunu kanıtlamıştır. Milli liderlik ile siyasi liderlik niteliklerinin bir devlet adamında bir araya gelmesi, insanlık tarihinde ender ve benzersiz bir durumdur. Bu şahsiyetler arasında modern bağımsız Azerbaycan devletinin mimarı Ulu Önder Haydar Aliyev'in özel bir yeri vardır. Ulu Önder, faaliyet gösterdiği her alanda lider olarak kendini tasdik etmiştir.

Yüksek zirveler uzaktan daha iyi görünür. Bu anlamda Haydar Aliyev'in zirvesinin büyüklüğü ve azameti zaman geçtikçe daha derinden anlaşılmaktadır. Halkının kalbinde ebediyete kadar yaşayacak olan Ümummilli lideri vefatının 19. yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz!"

BAKMADAN GEÇME!