Burada yürekler konuşur

Güncelleme Tarihi:

Burada yürekler konuşur
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2012 04:51

İstanbul Mecidiyeköy'deki Down Cafe, 25 zihinsel engelli çocuk için aile, okul, rehabilitasyon merkezi çemberinin dışına açılan bir kapı.

Haberin Devamı

Down Cafe projesini sosyal paylaşım sitelerinde gördükten sonra çok merak ettim ve hemen araştırmaya başladım. Bir an önce bu güzel projeyi görmeli ve bir katkıda bulunmalıydım. Sanırım onlara yapabileceğim en büyük yardım, elimden geldiğimce seslerini duyurmak olacaktı. Ben de onları yakından tanımak için ev sıcaklığındaki cafelerine gitttim.

Cafe'ye girişte hemen beni Saruhan Bey karşıladı. Sanki evine gitmişim gibi sıcacık bir hoşgeldiniz dedi. Daha girişte böylesine sıcak gelen bir karşılama beni çok şaşırtmıştı ve mutlu etmişti. Hemen mekanı incelemeye başladım. Gayet temiz ve düzenli görünüyordu. Bir yandan da burnuma çok güzel yemek kokuları geliyordu. İçeride masaların çoğu öğrencilerle doluydu. Saruhan Bey'le boş masalardan birisine oturduk ve hemen sohbete başladık.

Haberin Devamı

Down Cafe fikri nasıl oluştu?

Ben İZEV’in  (İstanbul Zihinsel Engelliler Vakfı ) çok uzun zamandır Yönetim Kurulu Başkanı’yım. Şimdi de genel sekreteriyim. Bizim 25-30 senelik bir mazimiz var. Bu işte gönüllü olarak çalıştık. Şimdiye kadar yüzlerce çocuğu rehabilite ettik. 0-7, 7-18 yaş arası zihinsel engellileri eğittik..Yer kiralayarak İZEV'in katkılarıyla çocuklarımızı farklı branşlarda eğitmeye başladık. Birkaç sefer down cafe açmaya teşebbüs ettik, birçok yere müracaat ettik ama bir sonuç alamadık.

/images/100/0x0/55eb5243f018fbb8f8b9bf2a

Şişli Belediyesi'nin ne gibi katkıları oldu?

Bize çok destekleri oldu. Buranın boş olduğunu gördüm ve Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Kahraman Eroğlu'ndan rica ettim. Konu hakkında hemen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'le konuştuk ve cafe açma teklifimizi kabul etti ve burayı bize herhangi bir ücret almadan tahsis ettiler. Mimar olduğum için dekorunu ben yaptım. Dekor işleri yaklaşık 5-6 ay kadar sürdü.

HEPSİ EĞİTİMLİ ÇOCUKLAR

Çalışanların eğitimi nedir? Belli bir eğitimden geçiyorlar mı?

Haberin Devamı

Bu çocukların hepsi otelcilik okuluna gidip 6-7 hafta kurs alarak sertifika aldı. Burada çalışan çocuklarımızın  hepsi alanında eğitimli çocuklar.

Cafe'de toplam kaç çalışan var? Çalışanların hepsi down sendromlu mu ?

Yaklaşık 25 çocuğumuz var. Her gün dönüşümlü 5 çocuğumuz çalışıyor ve bu çocukların yanında bir veya iki tane gönüllü anne oluyor. Aslında buna down sendromlu değil de genel olarak zihinsel engelli diyelim. Kimisi otistik, kimisi down sendromlu, kimisi de doğuştan farklı engeli olan çocuklar.

 

DOWN CAFE- FOTO GALERİ

 

Cafe’de çalışma koşulları neler? Kimler çalışabilir?

Bu çocuklar eğitimli olduğu için genel bir rehabilitasyondan geçmesi lazım. İlk olarak zihinsel engelli okullardan başlıyor. Onların başı da rehberlik. Belli bir müddet sonra rehabilite olduktan sonra özel otelcilik okullarına gidip aldıkları eğitimin ardından burada işe başlıyorlar.

Haberin Devamı

Çalışma saatleri kaç?

Çocuklar sabah 8.30 - 08.45 gibi geliyor ve saat 12'ye kadar masa, cam ve yerlerin temizliği ile uğraşıyor. Bütün yemekler burada yapılıyor. 12.30 gibi yemek servisimiz başlıyor. Saat 15.00 gibi yemeklerimiz bitiyor. Sonra isteğe göre çay veya kahve servisimiz oluyor. Bir yandan da bilgisayarlarımızda internete girmek isteyen olursa internet hizmetimiz var. Bir nevi internet cafe gibi.

/images/100/0x0/55eb5243f018fbb8f8b9bf2c

BÜTÜN ÇALIŞANLAR SİGORTALI

Burada çalışanların sosyal hakları neler?

 

Bütün çalışanların sigortaları var. Çalışma gününe göre aldıkları ücret değişiyor. Kimi çocuğumuz haftanın bir günü geliyor, kimisi iki gün. Çalışma günleri farklı olduğu için geliş sürelerine göre ücretleri değişiyor.

 

Haberin Devamı

Cafenize gelen müşterilerin tepkisi ne oluyor?

 

Müşterilerimiz ilk başta yani ilk aylarda tedirgin oldular. Ama zamanla içeri girip yemeklerimizi yiyip beğendikten sonra çocuklarımızla muhabbet ettikten sonra alıştılar. Down sendromunun ne olduğunu bilmeyenler var, down cafe'nin ne olduğunu anlamaya çabalayanlar var, dışarıdaki resimlere bakıp anlamaya çabalayanlar var. Dolayısıyla ilk aylarda tedirgin olup, kapıdan kafalarını uzatıp giremeyenler vardı ama şu an böyle bir durum yok. Şu anda her gelen müşterimiz çocuklarımızla fotoğraf çektiriyor.

 

YENİ ŞUBELER PLANLANIYOR

 

Başka yerlerde de şube açılacak mı ?

Bu konuda Mustafa Sarıgül'den, Nişantaşı'nda veya Osmanbey'de, daha zengin semtlerde, iki yada üç katlı bir yer açma sözü aldık. Zamanla inşallah olacak.

Haberin Devamı

SPONSORUMUZ YOK

Cafe'nin eksikleri , ihtiyaçları neler ?

Cafe’nin ihtiyaçlarının en büyüğü gıda sponsoru. Hiçbir sponsorumuz yok. Kendimiz alıyoruz. Birkaç cafe bize kardeş cafe olarak yardım ediyor ama direkt olarak bir sponsorumuz yok. Bu konuda birçok büyük firmaya yazdık ama maalesef hiçbirinden cevap gelmedi.

Kazanç durumunuz nasıl ? Ay sonu hesaplarında açık mı oluyor yoksa kâr mı?

Genelde başa baş gidiyor. Geçen ay ufak bir açık verdik. Ay başlarında iyi gidiyor ama ay sonları müşteri azalıyor. Ayın 20'sine kadar iyi gidiyoruz ama 20' sinden sonra müşteri sayısında bir azalma oluyor.

BURASI ÇEMBERLERİNDEN ÇIKTIKLARI KAPI

Sohbetimiz sırasında, Saruhan Bey giden gelen müşterilerle ilgilenmeyi de ihmal etmiyor. Çocukların bir nevi annesi olan Sibel hanım ile de sohbet ediyorum biraz. Başlıyor hemen cafe'yi ve çocuklarını anlatmaya. Çocukların çemberlerinin dışına açılan kapı burası. Bir tane çember var ellerinde. Aile, okul, rehabilitasyon merkezi, yakın akrabalar dışında burası onlar için başka bir göz, başka bir ses diyor. 

Burası onlara o kadar çok şey kattı ki. Onların hayatında çok özel bir yer burası. Onları ziyaret ediyorlar, onların farkına varıyorlar. Biz de varız diyebiliyorlar burası sayesinde. Burası bu çocukların 20 yıllık birikimi diyor ve ekliyor, kimi bulaşık yıkamayı seviyor, kimisi servis açmayı seviyor,  kimisi dışarıya servis götürmeyi seviyor. Ne isterlerse onu yapıyorlar. Buraya başlarken bu kadar iyi yüreklerin olduğunu bilmiyorduk. Acaba bizim farkımıza kimler varacak diye düşünmeye ve merak etmeye başladık. Zamanla gelen ilgiden sonra baktık ki yürekler daha ölmemiş. Yüreklerin buluştuğu bir yer burası.

İŞİMDEN ÇOK MEMNUNUM

/images/100/0x0/55eb5243f018fbb8f8b9bf2e

Sohbet sırasında çalışan çocukları izlemeyi ihmal etmiyorum. Hepsi arı gibi çalışıyor. Boş kaldıkları zaman çok az. Hepsiyle sıra sıra tanışıyorum. Didem, Gürsoy, Rubi ve Gökhan. O an içlerinde uygun olan Rubi'yle sohbete başlıyoruz. Peş peşe sorduğum kısa soruları hemen cevaplıyor. Adım Rubi. 27 yaşındayım. İşimden çok memnunum. Annemle yaşıyorum diyor. Hiç beklemediğim bir anda bana ''hangi takımlısın'' diye soruyor. Gülerek Beşiktaşlıyım diyorum. Mutlu bir çocuk edasında seviniyor ve oley diyerek çak yapıyor bana.

Bu güzel mekandan çıkmadan önce güzel yemeklerini yemeyi ihmal etmiyorum. Yemekleri gerçekten çok lezzetli ve doyurucu. Çıkarken hepsiyle tek tek vedalaşıp, tekrar geleceğim diye söz veriyorum. Tam çıkarken Rubi arkamdan sesleniyor. ''Perşembe'' günü gelme. Merakla neden diyorum. Perşembe izin günüm, ben yokum diyor. Gülerek, tamam perşembe gelmem diyorum ve ayrılıyorum o güzel insanların arasından.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!