Bravo size çocuklar

Güncelleme Tarihi:

Bravo size çocuklar
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2008 00:00

Sivas Deliktaş Köyü’nün ilköğretim çocukları okullarına telefon bağlattı, internet getirtti

Sivas ile Kangal arasında, Yağdonduran adı verilen mevkide 1800 rakımlı bir köy var: Deliktaş. Bu köyün çocukları, yaşıtları gibi internet üzerinden dünyaya bağlanmak, bilgiye erişmek, ödevlerini doğru düzgün yapmak istiyordu. Öğrencisi oldukları Deliktaş İlköğretim Okulu’nun telefonu üç yıldır ödenemeyen borç nedeniyle kapalıydı. Okullarına bu yıl atanan sınıf öğretmenleri Ayhan Boztepe’nin (28) önerisiyle çocuklar Türk Telekom’a mektuplar yazdı, okullarına internet bağlanmasını sağladılar. Çocuk başlarına büyük bir iş başarmışlardı. Özgüvenleri tamdı. En yakın lise 45 kilometre uzaklıktaki Kangal’daydı. Bu nedenle köyden pek okuyan çıkmamıştı. Ama onların kimi polis olmak istiyordu, kimi öğretmen, kimi bilgisayar mühendisi. Öğretmenleri de söylüyordu; Türk Telekom’un taleplerini yerine getirmesi, hayata olduğu kadar derslerine de sımsıkı sarılmalarını sağlamıştı. Çocuklar, isteyince değiştirebilmenin gücünü keşfetmişti. Bunda okul müdürü dahil, 23 ila 28 yaşlarındaki genç öğretim kadrosunun önemli rolü büyüktü.

Deliktaş Köyü, 370 nüfuslu. İklim koşulları ve coğrafyası yüzünden kıraç tarlalarında yetişen buğday ancak kendilerine yetiyor. Bu yoksul köyün İlköğretim Okulu’nun 86 öğrencisi ve 7 öğretmeni var. 2007-2008 öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü Teknoloji Sınıfı kapsamına alınmıştı okul. 2008 sonunda 11 bilgisayar gönderilecekti. Ama okulun internet bağlantısı için şart olan telefonu kapalıydı, köyde internet için gerekli teknik altyapı da zaten yoktu. Telefon faturaları üç yıldır ödenemiyordu, hatta ödenmediği için borç da katlanarak 4.500 YTL’ye çıkmıştı. Öğrencilerin ödevleri için başvurduğu yegane kaynak okulun kütüphanesiydi ama boş raflardaki birkaç kitap da ihtiyacı karşılamaktan uzaktı.

TÜRK TELEKOM CEO’SU PAUL DOANY’YE MEKTUP

Sınıf öğretmeni Ayhan Boztepe (28), bu öğretim yılında Siirt Pervari’nin bir köyünden Deliktaş’a atanmıştı. Mahrumiyet bölgesindeki eski okulunda bilgisayar da, internet de vardı. Yeni okulunda internetin, telefonun bulunmayışı çok garibine gitmişti. Aralık 2007’de aklına bir çözüm yolu geldi. Okul Müdürü ve matematik öğretmeni Erdal Deniz (28) ve öğretmen arkadaşlarıyla paylaştı bu fikrini. Sonra da öğrencileriyle konuştu.

Ayhan Boztepe’nin derslerine girdiği 1, 2, 3 ve 7’nci sınıf öğrencilerinin tümü, Türk Telekom CEO’su Paul Doany’ye hitaben birer mektup kaleme aldı. Bu mektupların hiçbiri bir örnek değildi. Çocuklar, içlerinden geldiği gibi neden internet istediklerini yazmıştı. Mektuplar toplandı; müdür ve öğretmenler okudu. Hepsi de birbirinden güzeldi. Ama çok fazla olur, yetkililere zaman kaybettirir diye rastgele 20 mektup seçildi, postaya verildi.

İNTERNET JET HIZIYLA GELDİ İKİNCİ TELEFON BAĞLANDI

Sonuç çok şaşırtıcı oldu: Mektupların postalanmasından tam bir hafta sonra köye Telekom görevlileri geldi. Köy girişine, internet için ADSL’nin bağlanması gereken port kuruldu. Okuldaki bilgisayara programlar yüklediler. Ama okuldaki telefon hattı borç nedeniyle hálá kapalıydı. ADSL’ye, dolayısıyla internete bağlanmak yine imkansızdı. Bunun üzerine Türk Telekom’a yeniden başvurdular. Borç, hemen 1.300 YTL’ye indirildi. Bundan tam 15 gün önce de Telekom okula yeni bir telefon hattı verdi. Şimdilik tek bilgisayarla da olsa, ödevlerini internet sayesinde en iyi biçimde yapıyorlar. Müdür Erdal Deniz, onlara internet kullanmayı öğretiyor ve ödev konuları hakkında internetten toplanan bilgilerin çıkışını alıp veriyor. Deniz yakın gelecekten de umutlu:"Milli Eğitim Bakanlığı, e-okul sistemi kapsamında yıl sonuna kadar 11 bilgisayar gönderecek. O zaman öğrenciler, bilgisayardan çok daha fazla yararlanacak."

TÜRK TELEKOM CEO’SU PAUL DOANY

Bu talep bize göre Cumhurbaşkanı’ndan gelmişti


Sivaslı bir öğrencimizden mektup aldık. Okulu için internet bağlantısı istiyordu. Operasyon Başkanımız Celalettin Dinçer, ADSL bağlantısının derhal yapılması için İl Müdürlüğümüze talimat verdi. Bu talebin Cumhurbaşkanı’ndan geldiğini söylemiş. Nasıl olur diye sorulunca da "Bu çocuklarımızdan biri bir gün Cumhurbaşkanı olabilir" demiş. Bu çocukların taleplerini karşılamak bizim için toplumsal bir görev. Çünkü geleceğimiz, çocuklarımız. Paul Amca diye başlayan mektuplar bir kere daha hepimize bu çocukların içtenlikleri ve dürüstlükleriyle her şeyin en güzeline layık olduğunu gösterdi. Şirketle ilgili koşturmaca içinde, iş dünyasının çok insani bir yanının tadına vardık.

AYHAN BOZTEPE (sınıf öğretmeni)

Çocukların özgüveninde sıçrama yarattı Ankara’dan internet getirttik, diyorlar

Yazdıkları mektuplara beklenmedik bir hızla ve fiilen cevap gelmesi, çocukların kişisel gelişimlerinde, özgüvenlerinde çok büyük bir sıçramaya neden oldu. Aslında hiç umutlu değildik. Ancak Türk Telekom yetkilileri çok duyarlı davrandılar. Hem biz hem çocuklar çok şaşırdık. İnternet bağlandıktan sonra çocuklara haber verdim. Sizin sayenizde oldu, dedim. Çok sevindiler. Bazıları inanamadı. Kendilerinin bu sorunu çözmeleri, büyük bir başarı duygusu verdi. Çocukların birçoğu köyden dışarı adım atmamışken bir mektupla neler yapabileceklerini gördü. Kendileriyle gurur duyuyorlar, Ankara’dan internet getirttik, diyorlar.

Beyzanur Öcal (13) 7. sınıf

Yazdığım mektupta "Bizde bilgisayar var ama işe yaramıyor. Teknolojiye biraz daha yakın olmak istiyorum" dedim. Bilgiyi araştırmak, öğrenmek istiyorum. Fen Bilgisi öğretmeni olacağım.

Merve Arslan (12) 7. sınıf

Ödevlerimizi yapamıyorduk. Ben de arkadaşlarım gibi mektup yazdım ve kırmadılar bizi. Çok teşekkür ediyorum Telekom’a. Derslerim iyi. Bilgisayar mühendisi olmak istiyorum.

Büşra Öcal (14) 7. sınıf

Babamın parası olmadığı için ondan bilgisayar isteyemediğimi, okul kitaplığının ise ödevlerimiz için çok yetersiz kaldığını yazdım. Öğretmen olmak istiyorum. İnternet bu isteğimi gerçekleştirmemde çok önemli rol oynayacak.

Hürkan Tokuş (11) 4. sınıf

Mektubumda, "Karnemizi alınca babamızdan bilgisayar isteyemiyoruz, çünkü köyümüzde internet yok, internet bağlanırsa babam bilgisayar alacak," diye yazdım. Şimdi bana bilgisayar alınacağı için tatili heyecanla bekliyorum.

Cihan Yurttaş (14) 8. sınıf

Babam çiftçi, fakir. Bilgisayar istesem de alamaz, dedim. Ama son senemde de olsa internetten dünyayı görmek istiyorum, dedim. Benden sonra kardeşlerim hiç değilse internet yüzü görecek. Bundan sonraki hayatım belli: İstanbul’a gidip kaynak ustası olacağım. Kazancımla babamı destekleyeceğim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!