Bozkurt: Yanlış işleyen bir süreç var

Güncelleme Tarihi:

Bozkurt: Yanlış işleyen bir süreç var
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2012 12:08

ODA TV editör ve yazarı Ayhan Bozkurt, Oda TV davasında yanlış giden bir şeyler ve süreçin olduğunu öne sürdü.

Hafta sonu tatilini geçirmek için Kapadokya Bölgesi’ne gelen Bozkurt, İstanbul’daki 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Oda TV davasının 8’inci duruşmasında tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını beklemelerine karşın bunun gerçekleşmediğini söyledi. Bu dava soruşturması kapsamında aralarında gazeteciler Soner Yalçın, Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın da bulunduğu 12’si tutuklu 14 sanık hakkında açılan davanın 8’inci duruşması sonrası tutukluluk sürecinin devam etmesine anlam veremediğini belirten Bozkurt, şöyle dedi:

"Suç unsuru teşkil edecek ne var ki, onları hala içeride tutuyorlar. Bu duruşmada tahliye bekliyordum açıkçası; ama olmadı. Bir dahaki duruşmadan sonra Soner Yalçın ve diğer gazeteci arkadaşlarımızın tahliye olacağını düşünüyorum. Biz onlarla onurlu gururlu ve her zaman omuz omuza, dimdik çalıştık. Bu yüzden Soner, Doğan, Barış, ve diğer arkadaşlarımın terör örgütüne üye olacağını ve onlarla işbirliği kuracağını düşüncesine inanmıyorum. Onları gerçekten çok iyi tanıyorum öyle bir şey olsa ben en baştan anlardım. Bu düşüncelerimin hepsi Ahmet Şık içinde geçerli. Eleştirmek bana düşmüyor ama bu ülkede hukuk nasıl işliyor anlamış değilim.Şu bir gerçek ki yanlış giden bir şeyler ve yanlış işleyen bir süreç var."

Bozkurt, Oda TV davasında yargılanan arkadaşlarının suçlu olmadıklarına inandıklarını, 2 gün önceki duruşmada başta Soner Yalçın olmak üzere diğer gazeteci arkadaşları ile görüşme fırsatı bulduğunu anlatırken, şöyle devam etti:

"Hepsinin keyfi yerindeydi ve neşeliydiler. Esprilerle çıktılar duruşmaya. Çünkü suçlu olmadıklarından çok eminler. Suçlu gibi çıkmadılar hakim karşısına. Ben onların en kısa sürede tahliye olacağına inanıyorum. 12 Eylül döneminden sonrada aynı şeyler uygulanmıştı, görülüyor ki hiçbir fark yok. Demokrasiden bahsediliyorsa her fikrin varlığı kabul edilmeli ve herkesin fikri ortada olmalıdır. Şunu özellikle vurgulamak isterim ki, bir ülkede yazarların, sanatçı ve gazetecilerin özgürlükleri asla ve asla kısıtlanamaz. Faşizmin en önemli düşüncelerinden birii özgürlüğe karşı çıkmak tek taraflı düşünmektir. Bu yanlıştır. Hayatın çok renkli, farklı olduğunu birçok kültürel değer ve zenginliklere sahip olduğumuzun farkına varamıyor ve anlayamıyoruz. Biz hala Laz, Çerkez, Kürt, Türk ayrımcılığıyla uğraşıyoruz."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!