Böyle kazanılır ekmek parası

Güncelleme Tarihi:

Böyle kazanılır ekmek parası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2017 23:11

Türkiye’de her gün 46 bin maden işçisi yerin altına iniyor. Onlardan biriyle Murat Köken’le madene indik. 400 metre derinlikte ekmeği paylaşmalarına, sessizliği şarkıyla bölmelerine tanıklık ettik... Çıkarken Orhan Veli’nin şu dizeleri vardı aklımızda: ‘Yüz karası değil, kömür karası / Böyle kazanılır ekmek parası.’

Haberin Devamı

MADENCİLİK kültürünün yaygın olduğu, en fazla maden ve maden işçisinin bulunduğu bölgelerden biri Soma… 2014’teki büyük facianın haberlerini takip ettiğimiz bölgede, bu kez madene girmek ve onların sesini duyurmak için bulunuyoruz. Gireceğimiz madenin yetkilileri, işletme yönetmeliklerine uyduklarını, ek önlemlerini de aldıklarını söylüyor. Gerekli ölçümler yapıldıktan sonra işçilerden Murat Köken’le birlikte iniyoruz madene. Köken, lise mezunu ve 12 yıldır yerin altında çalışıyor.



SERSERİ VARDİYASI ZOR
Köken, gündüz vardiyasında olduğundan sabah 07.30’da yerin altına inmeye başlıyor. Elinde sefer tası ve suyunu koyduğu bir minik çantası olan Köken anlatıyor: “05.30’da kalkıyorum, 06.30 civarı servise binip işletmeye geliyorum. 07.00 gibi işletmede oluyoruz, 07.30’dan sonra aşağıya inmeye başlıyoruz. 12 yıldan beri çalışıyorum. Soma’da yaşadığımız için mecburen madencilik yapıyoruz. Devlet işi de pek yok, lise mezunuyum. İlk başladığım gün zorlandım. ‘Nereye düştük’ diye düşündüm. İlk gün yanına bir usta verilir onunla inersin, gösterir her şeyi. Sonradan alıştık. Bazen vardiyam değişiyor. ‘Gündüz vardiyası’ 08.00- 16.00, ‘Paşa vardiyası’ 16.00 - 24.00, ‘Serseri vardiyası’ da 24.00 - 08.00 arası. Serseri vardiyası zor biraz.

Böyle kazanılır ekmek parası

Banu ŞEN - Murat KÖKEN

İNİP ÇIKMAMIZ 20 DAKİKA

Yer altında bantlar çalıştığında işe başlıyoruz. Şirketimiz teknolojiyi takip ediyor. Sürekli kürek atıp kazma sallamıyoruz. Çıkarılan kömürleri alıp, bantlara koyuyoruz. Mekanize bir sistem var. Makine çıkartıyor çoğunu. İşçiler makinelere yön veriyor. 2-3 kişilik gruplarda çalışıyorum. Ama kalabalık grup halinde 6-10 kişi çalışanlar da var. İnsan nakli bandı var paydos zamanı geldiğinde mühendislerin talimatıyla banda biniyoruz. 20 dakika inmemiz çıkmamız sürüyor. Yer üstüne çıktığımızda giyinme odalarımızda duşumuzu alır, elimizi yüzümüzü yıkar eve öyle gideriz. (Soma faciasından sonra) O zaman 1200-1300 lira civarlarındaydı maaşlarımız. Şimdi 3600 lira maaş alıyoruz. Hafta tatili 2 güne çıktı. 39 yaşında emekli olacağım. Eskiye göre şartlar burada daha iyi ama her madende aynı güvenli şartlar yok.”

'YER ALTINDA HUSUMET DARGINLIK OLMAZ'
MADENDE öğle yemeğinden sonra mesai tekrar başlıyor. Bantlardan dökülen kömürleri bantlara geri yüklüyorlar. Daha aşağılarda ise kömür çıkarma çalışmaları var. Orada çekim yapamıyoruz. Hem yardımlaşma, hem kader arkadaşlığı hem de ekmek parasını o zor şartlarda kazanmanın verdiği birlik duygusu var yer altında… Madendeki çalışma ortamını konuşurken diğer madenciler de katılıyor: “Herkes birbiriyle sohbet eder. Ben oradan bağırırım o bana bağırır. ‘Çıkışta kahveye gidelim’ deriz. Canı sıkılan; özellikle de bant boylarında şalterciler olur, tek başına dururlar belli aralıklarla. Onlar oturup şarkı söyler. Yer altına indiğinizde dışarıda kavgalı olduğunuz insan da dahil herkes birbirine hep sıcaktır. Aşağıda aynı kaderi paylaşıyorsunuz. Allah korusun belki de bir 10 dakika sonra belki de sizi o kurtaracak. Yer altında birbirine sıkı sıkıya sarılma daha fazla. Dargınlık, husumet kalmıyor. Soma faciasından her madenci gibi etkilendik. Ama burada emniyete dikkat ediliyor.”

400 METRE DERİNDE
MADENDE bantların mekanik sesi nedeniyle seslerimizi biraz zor duyuyoruz. Onlar zaten birbirlerine seslenmek yerine kasklarındaki ışığı hareket ettirerek anlaşıyorlar. Yolumuzu, kaska takılı lamba aydınlatıyor. Bantlar sürekli aşağıdan yüklenen kömürleri yukarı taşıyor, yanımızdan geçip gidiyor. Gaz ölçümü yapılıyor. Değerlerin emniyeti bozmayacağı seviyede sohbet ediyoruz. Çalışma alanı yatay mesafede 2000, dikey mesafede 400 metre. Biz ocak gazlarının çekime elverdiği yatay 500, dikey 100 metrelerde çekim yapabildik.

Böyle kazanılır ekmek parası

'Sefertasıyla yemeğimizi getiririz. Eşimiz, annemiz akşamdan hazırlar. Yemekten sonra ve aralarda da çay içiyoruz. Tatlı mutlaka olur enerji için. Herkes yemeğini birbiriyle paylaşır burada.'

'BENİ ÇOCUKLARIM KARŞILIYOR'

Murat Köken, şunları söylüyor: “3 çocuğum var. Eşimin babası da madenciydi. Babasından alışık ama çocuklar geliş saatimde ‘Babam geliyor’ diye koşarak karşılıyor. Ben işe ilk girdiğimde şartlar daha zordu. Yine de zorluk yerin altında çalışmak, karanlık olması... Ama ona da alıştık zamanla... “

MADENCİ EŞİ OLMAK... 'HER GÜN BİLİNMEZE UĞURLAMAK KÖTÜ'
EŞLERİNİ her gün yerin metrelerce altına uğurlayan kadınlarla da konuşuyoruz. İsimlerini söylüyorlar ancak soyisimlerinin yazılmasını istemiyorlar. Onlardan biri olan Sevgi, şartlar ne kadar iyileştirilse de madenciliğin zor olduğunu söylüyor: “Aldığı parayla verdiği emek kıyaslanamaz. Her gün bilinmeze uğurlamak kötü. Psikolojik zorlukları var. Onlara belli edemesek de zorluğu çok… Örneğin, giysilerini bile çamaşır makinesinde yıkamadan önce kömürün karasını akıtıyoruz. O kömür her şeyimize siniyor.”

SOHBET BİLE EDEMEZSİN
Madenci eşlerinden Özlem şunları anlatıyor: “En zor paşa vardiyası. Gece 01.00’de işten eve gelip hemen uyur. Öğlene doğru kalkar. Sabah kahvaltısı mı öğle yemeği mi belli olmayan bir yemek yeriz. Kahvaltıyı kaldırmadan kumanya hazırlarsın. İki lafın belini kıramaz, sohbet edemezsin. 16.00’da başlayacak vardiya için hazırlık yapıp çıkar. Serseri vardiyası da zor. 24.00’te iş başı yapacağından 22.30 gibi evden çıkar. Sabah 10.00’a doğru ancak eve gelir. Çalışıyorsan sen zaten işe gitmiş olursun, çalışmıyorsan da o hemen yatar. O uyurken kumanyasını hazırlarsın. 22.30’da sen yatarsın o madene gider. En güzeli haftalık tatil günü. Doya doya kahvaltı yapar, akşam yemeğini yersin.”

'HER MADEN YILDA EN AZ 1 KEZ DENETLENECEK'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 24 Kasım’da Maden Çalıştayı’nın açılışında şu bilgileri verdi: “Sınıflandırarak denetim modeli getiriyoruz. Tüm sınıflarda artık her bir maden Türkiye’de yılda en az bir kere denetlenecek. 2017’de bugüne kadar 5 bin 467 maden sahasını denetledik. MİGEM sıkı şekilde sahaya girdi artık. 1780 tanesinin faaliyetini durdurduk. 258 kömür madeninde faaliyeti durdurma cezası verdik. Yıl sonuna kadar 6 binden fazla denetimi bitireceğiz. 2018 hedefimiz 7 binden fazla denetimi hayata geçireceğiz.”

Böyle kazanılır ekmek parası



MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI: SOMA'DAN DERS ALINMADI

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel: “Her yıl ortalama 65-70 maden emekçisi yaşamını kaybediyor. Soma gibi bir faciadan dahi ders çıkarılmadığı ölümlerin devam ettiği görülüyor. Kazaların asıl nedeni emekçiler aleyhine olan düzenlemeler, üretimi bilim ve tekniğine göre yapmayan anlayıştır. Mevzuat çok sık değişiyor. Yanlışlıklar nedeniyle sektör ve çalışanlar ne yapacağını bilemez halde. Sektör küçülüyor, işsizlik, güvencesizlik artıyor. ‘Soma milat olsun’ dedik. Ama ne sesimizi duyan oldu ne dinleyen. Sonra ne oldu? Ermenek faciası yaşandı. 17 Kasım 2016’da Şirvan, 17 Ekim 2017’de Şırnak faciaları yaşandı.”

6 ACİL TALEP
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, talepleri şöyle sıralıyor:

- Ulusal madencilik politikası oluşturulmalı.
- Madencilik bilgi birikimi ve deneyim gerektirir. Özelleştirmelere son verilmeli.
- Taşeronluk yasaklanmalı.
- Mevzuat değişikliği üniversitelerin, sendikaların, meslek odalarının, sektörün ve bürokrasinin katılımı ile gerçekleştirilmeli.
- Madencilik Bakanlığı kurulmalı ve taşra teşkilatı oluşturulmalı.
- ‘Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurumu’ kurulmalı. Bu kurum tarafından yapılacak çalışmalar bilimin ve tekniğin ışığında yürütülmeli.

22 AYDA 84 KARA ÖLÜM
TÜRKİYE, 13 Mayıs 2014’te en büyük maden facialarından birini yaşadı. Soma’da 301 madenci hayatını kaybetti. Daha yas bitmemişti ki aynı yıl 28 Ekim’de Ermenek’te 18 işçi yaşamını yitirdi. Her faciada yaşam odalarının, gaz ölçümlerinin, havalandırmanın ne kadar önemli olduğu, önlemlerle faciaların önlenebileceği dile getirildi. Ancak acı haberler bitmedi. Silvan, Şırnak, Karadon.. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre bu yıl 11 ayda 84 maden işçisi yaşamını yitirdi. 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’ydü. Biz de bu hafta madencilere ses veriyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!