Böyle hizmet olmaz

İlyas ÖZGÜVENGEÇMİŞTE de vardı, ama son zamanlarda İzmir'i yönetenlerde garip bir anlayış gelişti. İstediğin caddeyi, sokağı kapat, istediğin gibi kaz, halka işkence çektir, adına da ‘‘Hizmet’’ de. Yaz modası bir şarkı var; ‘‘Yalanın batsın’’MUHALEFET partilerinin, basının, meslek odalarının, en önemlisi halkın sesini iyice kıstığından mıdır, yoksa İzmir'i haritaya bakarak öğrenmeye çalışan ithal bürokratların cüretinden midir bilmiyorum ama, İzmir'de yaşamak her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Bunun da adı ‘‘Hizmet’’ oluyor. İçimden ‘‘Hizmetiniz batsın’’ demek geliyor, ama dilim varmıyor. HALKIN KAFASINA VURMAYINYILLARCA altyapısı ihmal edilen İzmir'e vurulan her kazmayı biz de alkışlarız. Ama bu işleri yaparken kimse, Ege Bölgesi'nin başkenti İzmir'de yaşayan milyonları, her gün işine gitmek zorunda olan yüz binlerce çalışanı yok sayamaz. Yani, ‘‘İzmir'i ameliyat ediyoruz’’ diye genel anestezi yapamazsınız. Büyük altyapı projeleri hayata geçirilirken, caddeler, sokaklar kapatılırken, çağdaş ülkelerde önce alternatif güzergahlar bulunur, araç sayımları yapılır, hatta insanların sosyal alışkanlıkları, gelenekleri dikkate alınır. Bu da yetmez, anketler yapılır halkın projeye katılımı sağlanır, bilgilendirilir. BİZDE öyle mi ya? Çek kırmızı şeritleri, istediğin gibi çalış. İnsanlar mahsur kalmış, otomobilin, otobüsün içinde saç baş yolmuş kime ne? Nasıl olsa kimsenin sesi çıkmıyor düşüncesiyle, ‘‘Al sana hizmet’’ diye yaptığınız işleri de kafamıza vurmayın. JET BÜROKRATLARŞehitler Caddesi kazılırken yukarıda saydığım, işlemlerden hangisini yaptınız? Tam bir alaturka, komedi. ‘‘Hızlı’’ bürokratın biri kimseye danışmadan iş makinalarını caddeye soktu, sonra da işin uzmanlık istediği, İZSU'nun yapması gerektiği anlaşıldı. İş de uzadı da, uzadı. Ne bir alternatif güzergah, ne servis yolu. ZATEN belediye bürokratlarının hizmet heyecanına inanın ben bayılıyorum. (!) Geçen ay da bir mühendis hizmet için öyle heyecanlandı ki, kimseye haber bile vermeden Alsancak Garı'nın önünü kazıverdi, İzmir'in trafiğini felç etti. YAZ KEYFİ DE SÜREMEDİKGEÇMİŞTE yaz aylarında İzmir boşalır, tatil yapamayanlar otobüslerde, vapurda rahat rahat işine gider gelir, açık trafikte araç kullanmanın keyfini yaşar, hiç olmazsa böylece teselli bulurdu. Bu yıl dikkat ediyorum, yaz aylarında trafik hiç rahatlamadı. Altınyol, Yeşillik Caddesi, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı, Talatpaşa sabah akşam yine kilit. Şehir merkezine girmek bir işkence. YAKINDA tatilciler de dönüyor. Fuar'ın açılmasına günler, okulların açılmasına iki hafta kaldı. Düşünmesi bile kâbus gibi geliyor. Neyse ki Büyükşehir Belediyesi bu işin de çözümünü buldu! Yolları daraltarak trafiği rahatlatıyorlar! Zaten ilk uygulamalar öyle olumlu sonuç verdi ki, trafik bir rahatladı, bir rahatladı sormayın! EĞER Avrupa'yı kendinize örnek alacaksanız, projeye başlarken öncelikle yukarıda saydığım şartları yerine getirin. Sonra da kenti aynı Avrupa'da olduğu gibi otoyol genişliğinde bulvarlarla geometrik şekilde bölün, çevre yollarını tamamlayın, metroyu ağ gibi kentin altına yayın, sonra yolları daraltın. Ama lütfen masa başında hazırladığınız, kentin şartlarına, gerçeklerine uymayan projeleri güzelim İzmir'e korse gibi zorla giydirmeye çalışmayın. Avrupa'da sokak sınıfına bile girmeyen İzmir caddeleriyle de artık daha fazla oynamayın. Ama bu arada da lütfen halkın arasına karışıp neler konuşulduğunu bir zahmet dinleyiverin.