Bir patırtı duyarsanız...

Ankara'da ilk kez ‘‘sosyal patlama’’ korkusu var.Güvenlik birimlerinin raporları, yukarıda sereserpe oturanları uyarıyor.Devletin tepesindekiler ilk kez bir zahmet rahatsızlık duyuyorlar ve ilk kez MGK'da 25 Temmuz'da, muhtemel ‘‘patlama’’lara karşı neler yapılabileceğini görüşecekler.Başbakan Ecevit, Murat Yetkin'e ‘‘İlk işaretler başladı bile. Bunu konuşacağız’’ diyor.Son işaret ise Laila'nın kapısı.Daha on gün önce bu köşede ‘‘Türkiye ciddi patlamalara gebe’’ görüşünün yer alması tabii ki rastlantı değildi.İnsanlar kızgın...*Peki, niçin?..Bence insanları çileden çıkartan, birilerinin orada keyfince eğlenmesi değil.Yani ‘‘Herkesin havai fişeği var patlatıyor, benim niye yok?’’ diye mi kızıyorlar?..Ya da, havaya atacak kadar dolarları olmadığı için mi sinirliler?..TV'lerin paparazzi-gece hayatı programlarının çok reyting yapması, tam tersine toplumun eğlenenleri oturup izlemeyi sevdiğini, buna bayıldığını gösteriyor.İnsanları asıl kızdıran; havada savrulan o dolarların kendisinin olduğunun farkına varması.Artık biliyor.O dolarlar kendisinindi, çaldılar ve havaya savuruyorlar.Niçin bir gece çıkıp, tabak kıran, ceket yakan, dolar savuran üç züppeyi bulup parayı nereden bulduğunu, ne kadar vergi ödediğini, soyadının ne olduğunu, ne iş yaptığını sormuyorsunuz?..*Sosyal barışı sağlamanın tek yolu kaldı:Kirli elleri kırmak.Bu toplum, bu soygun ekonomisi ile yaşayamaz.Yolsuzlukların üzerine gidiyormuş gibi yapıp, görevini kötüye kullanan, yoksulların hakkını satan siyasetçileri-bürokratları-hırsız işadamlarını daha geçen hafta kurtaran bu iktidar ile hiç.Kimsenin kimsenin hakkını çalmadığı, kimsenin de kimsenin eğlenmesine kızmadığı bir Türkiye için başka yol kalmadı.Ya kirli eller kırılacak...Ya yoksul kitleler, soygun ekonomisinin elinden kurtarılacak...Ya da bu ülke sosyal barış yüzü görmeyecek.Asla...