Bin yılın Türkleri

Güncelleme Tarihi:

Bin yılın Türkleri
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2000 00:00

Haberin Devamı

Geçen hafta yayınlanan ‘‘Bin Yılın Türkleri’’ dosyasını bu kez seçilenler değerlendiriyor.

Geçen hafta Hürriyet'in Pazar ekinde yayınladığımız ‘‘Bin Yılın Türkleri’’ dosyası büyük ilgi gördü. Jürilerin her alanda tespit ettiği isimler konusunda genelde herkes hemfikirdi. Ancak yine de bin yılı kapsayan böyle bir değerlendirmede listelere girememiş nice büyük isim vardı mutlaka. İşte bu kaygıyla, bu kez de seçilenlere jürilerin tespitlerini nasıl buldukları sorduk. Her alanda kendi ‘‘bin yılın Türkleri'ni’’ seçmelerini istedik.

Süleyman Demirel

Seçimler doğru

76 seneye bakıldığı zaman bunun içerisinde aktörler var. Bu aktörler devlet adamı olarak var, siyasiler olarak var. Evvela devlet adamıyla siyasetçiyi ayıralım. Turman'ın çok güzel bir sözü var. Turman diyor ki: 'Siyasetçi ülkeyi idare eden kişilerdir. Hükümeti yönetenlerdir'' diyor. Devlet adamları için diyor ki: ‘15 sene evvel ölmüş siyasetçilerdir.’ Şimdi bu 76 sene içerisinde Kurtuluş Savaşı'nın kahramanları var, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları var. Bunların listenin başlarında olması doğaldır. Onlar rakipsizdirler ve onların yerlerini kimse alamaz.

Listede benim oluşuma gelince: Ben Cumhuriyet çocuğuyum. Cumhuriyetin okullarında okudum. Ayrıca ben çok partili siyasi rejimin içinde varım. Ben aynı zamanda bu Cumhuriyet'in eşitlik erdeminin ispatıyım, belgesiyim. Çünkü ben İslamköyü'nden Çankaya'ya geliyorum. Türkiye'nin buna çok iyi bakması lazım. Bir adam var Isparta'nın İslamköyü'nden geliyor, bütün kademeleri geçiyor, ondan sonra ülkeye mühendis olarak büyük hizmetlerde bulunuyor, sonra siyaset sahnesinde çıkıyor ve diyor ki: ‘‘Türkiye parçalanamaz. Bütün olacağız, ve yine birbirimize sarılacağız, yine kalkınma hamlesi devam edecek’’. Siz benim resmimi oraya koymuşsunuz ve soruyorsunuz: Doğru mu yaptık, yanıldık mı? Ben sizin yanılmadığınızı ibra ediyorum. Yani sizi savunmak için benden daha iyi avukat bulamazsınız!

BÜLENT ECEVİT

İnönü’den feyz aldım

Evvela bu sıralamada bana verilen yer benim için çok büyük bir onur. Atatürk'ten, İnönü'den sonra gelmenin tabii çok büyük bir anlamı var. Benim siyasal yaşamım boyunca, hatta siyasetten öncede hep Atatürk'ü benimsedim. Uzun yıllar büyük devlet adamı İsmet İnönü'nün yanında çalıştım. Ondan feyz aldım.

Bu bin yılda Türkiye açısından çok önemli gelişmeler var. Bir kere iki kutuplu dünya sona erince, Türkiye'nin dünyadaki jeopolitik konumu hem değişti, hem de daha önemli hale geldi. Başlangıçta Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye'nin artık kendileri için, kendi güvenlikleri için öneminin çok azaldığını düşündüler, fakat bir dünya devleti olarak ABD gerçeğin bilincine daha erken vardı. Ortaasya'daki ve Kafkasya'daki yeni Türk cumhuriyetleriyle çok yakın, gelişen ilişkilerimiz var. Ayrıca yine Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Balkan ülkeleriyle ilişkilerimiz büyük bir ivme kazandı. Eskiden dış ilişkilerimiz devletin tekelindeydi. Fakat son yıllarda bölgemizde yeni bağımsızlığa kavuşan ülkelere devletten daha çok girişimciler açıldılar. Bu Türkiye'nin pazar ekonomisine uyum sağlamadaki başarının sonuçlarıydı. Ayrıca bilgi ve bilim çağını yakalama yolunda 1997'deki eğitim reformuyla Türkiye çok önemli bir atılım yaptı. Türkiye artık çok önemli bir enerji terminali de oluyor. Bütün bunlar Türkiye'nin öneminin çok büyük bir ölçüde ve çok büyük bir hızla arttığını gösteriyor.

TANSU ÇİLLER

İlkler benimle gerçekleşti

Önemli olan yüzyılın liderleri arasında seçilmek değil, demokrasi mücadelesidir. Eksiklerimiz olmuş olabilir ama, ben sadece Türkiye'nin ilk kadın Başbakanı olmayı değil, Türkiye'de diğer ilkleri de gerçekleştirdim. Örneğin Gümrük Birliği benim dönemimde gerçekleşti. AB'ye adaylık kabul edildiyse bunun getirisidir. Eğer Refahyol döneminde benim Başbakanlığım gerçekleşmiş olsaydı biz üç ay daha kalabilseydik o zamandan girerdik. O zamanlar Kıbrıs'ın satıldığı söylendi. Birçok tavizin verildiği iddia edildi. Ama bugün çok daha ağır yaptırımlara razı olunmak zorunda kalındı. Keşke 1972'de Ecevit evet deseydi de bu kadar yükün altına girmeseydik.

İkinci olarak terör mücadelesinde çok önemli adımlar attık. Terör azaldıysa o zaman alınan tedbirler sayesinde oldu. Bunda sadece iç mücadele değil, dış mücadelemizin de katkısı büyüktür. Bugün bizim dediklerimize gelmeye başladılar. Cumhurbaşkanı olmayı kabul edenlerin girdikleri pazarlıklar, söyledikleri sözler var. Seçilmişler atanmışlığı kabul ettiler. Partisi kapatılacak biz olmadığımız halde bunun mücadelesini verdik. Demokrasi için ne gerekiyorsa çıkıp söyledik. DGM'lerin şablonunun değişmesi gerektiğini o zaman söyledik. Ama şimdi DGM değişikliğini Apo için yaptılar. AB istiyor diye yaptılar. Böyle yapılan bir düzenlemenin fermandan farkı ne?

Seçilenler seçti

NASUH MAHRUKİ

Özellikle sporda, dalgıç Yasemin Dalkılıç'ın adı olmalıydı.

Ayla Erduran

Diğer alanlarda isim vermek için çok uzun düşünmem lazım. Müzik alanında seçilmiş olmaktan ötürü gerçekten çok mütehassıs oldum. Ancak eksik bir değerlendirme. Ayşegül Sarıca, Verda Erman, Ulvi Cemal Erkin, Hüseyin Sermet, Pekineller gibi daha birçok sanatçının da bu listede isimlerini görmek isterdim.

TURGAY ŞEREN

Jürinin seçimleri çok yerinde ama elbette eksikler var. Ancak yüzyıl yüzyıl taransaydı sayfalar yetmezdi bu sefer. Benim tercihlerim:

Sporda Yaşar Doğu, Metin Oktay ve Ruhi Sarıalp derim.

Politika' da elbette Atatürk. Sonra İnönü ve Turgut Özal

Edebiyatta bir numara Yaşar Kemal. Esat Mahmut Karakurt beni en çok etkileyen yazardır.

Sinema da Cahide Sonku, Hülya Avşar ve Ayhan Işık

Tiyatroda Engin Cezzar ve Gülriz Sururi. Bir de bizim dönemimizin en sempatik tiyatrocusu Muammer Karaca.

Görsel sanatlarda Bedri Rahmi. Ve tabii ki Ara Güler.

TÜRKAN ŞORAY

Öncelikle şunu söylemek isterim ki bu aldığım en güzel, en onurlandırıcı ödül oldu. Seçimleri de çok çok isabetli buldum. Devlet adamı olarak da tarihi kişilik olarak da ben bir tek Atatürk diyebilirim. Sinemada oyuncu ayıramam, Zuhal Olcay'ı da Fatma Girik'i de çok beğenirim ama herkes bir bütün, kimseyi ayıramam. Yönetmen olarak Yılmaz Güney'i ayırırım ama. Onun üstüne yok. Edebiyatta Nazım Hikmet derim. Sporda Metin Oktay, çünkü bir efsaneydi aynı zamanda. Görsel sanatlarda Fikret Mualla. Bilimde Gazi Yaşargil çok önemli, ameliyatlarında mucizeler yaratıyor. Tiyatroda tabii ki Bedia Muvahhit ve Yıldız Kenter.

CELAL şengör

Bin Yılın Türkleri gibi, Türkiye'de bilimi özendirici işler yapılıyor olması çok olumlu. Ben listeyi değerlendirirken kendi önerilerimi şöyle dile getireyim: Dünyanın önünde neredeyiz? Bu açıdan bakıldığında birinci kişi Cahit Arf değildi. Bana göre, birinci sıraya oturacak üç isim var. Asla sıraya koyamayaca-ğım İhsan Ketin, Ekrem Akurgal ve Fuat Köprülü. Görebildiğim kadarıyla bu üç adam, kendi alanlarında müthiş etki uyandıran işler yapmışlardır. Örneğin İhsan Ketin, jeolojide tam devrim diyeceğimiz olayı açığa çıkarmıştır, Fuat Köprülü, türkolojide bir numaradır ve bütün dünyaca tanınır. Arkeolojide ise Ekrem Akurgal. Cahit Arf da bu listede mutlaka var. Ama birinci sırada değil.

ERDOĞAN ŞUHUBİ

20. yüzyıla damgasını vuran bilim adamlarıyla ilgili böyle bir çalışma çok sevindirici. Listede olmaktan onur duyuyorum. Sosyal bilimlerle ilgili bilgim çok yeterli değil, bu nedenle çok fikir yürütmek istemiyorum. Ancak, listeye giren isimler benim de düşündüğüm ve yerinde isimler. Temel bilimler alanındaki isimler arasına ise halen ABD'de yaşayan İTÜ mezunu Prof. Dr. Cemal Eringen'i eklemek isterim. Mühendislik, temel bilimler ve mekanik alanında 10 bin ISC'si olan bu başarılı bilim adamını unutmamak gerekir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!