Beyaz Enerji'de rüşvetin adı yardım

Güncelleme Tarihi:

Beyaz Enerjide rüşvetin adı yardım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2001 00:00



Görevden uzaklaştırılan eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi, Ankara DGM yedek hakimlik ifadesinde, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in 1997 yılındaki nükleer enerji santralini Kanadalı firmanın alması için kendisine baskı yaptığını iddia etti.

Muzaffer Selvi, 1997 yılında nükleer enerji santralinın yapımı için ihale açtıklarını ve konsorsiyumlardan teklifler aldıklarını ifade ederek, "Tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda Siemens Firması'nın teklifini 1. sırada, Kanada Firması'nın teklifini 2. sırada ve Amerikan Firması'nın teklifini 3. sırada belirledik" dedi. Bu konuda Bakan Ersümer'in kendisini arayarak ''Sen sıralamada bir firmayı yönlendirdin, ön plana çıkardın. Bundan sonra seninle görüşürüz'' dediğini öne süren Selvi, ''Nükleer enerji santralının yapımı ihalesi gündeme geldiğinde Kanada Firması'nın 50 milyon dolar rüşvet dağıttığı söylentileri çıktı'' dedi.

Selvi, Bakan Ersümer'in nükleer enerji santralının yapımı ihalesinin Kanada Firması'na verilmesi yönünde baskısı olduğunu, ama bu baskıyı niçin yaptığını bilemediğini ve açıkça Kanada lafını da telaffuz etmediğini iddia etti. ''Esenboğa Havalimanı yanında yapılacak Gezer Santral ihalesini AKSA Şirketi kazandı. Ancak Bakan Cumhur Ersümer ihalenin üçüncü sıradaki Park Holding'e verilmesi konusunda bize baskı yaptı'' diyen Selvi, Güriş Firması'nın her yıl kendisinin tespit ettiği bürokrat, işadamı ve siyasileri tatil yörelerinde ağırladığını savundu. Selvi, ''1998 yılında böyle bir programa ben de katıldım. Orada Bakan Cumhur Ersümer, Ünal Peker ve Birsel Sönmez de vardı'' dedi.

SELVİ: RÜŞVET DEĞİL YARDIM

Enerji Bakanlığı'nın kendisine karşı bir ön yargısı ve husumeti oluştuğunu ileri süren Selvi, eski Devlet Bakanı ve eski TEAŞ yönetim kurulu üyesi Birsel Sönmez'in kendisine yardım mahiyetinde 195 bin dolar, Park Holding ortaklarından Erhan Aygün'ün 100 bin dolar, Doğan Karadeniz'in ise 50 bin dolar verdiğini söyledi.

ESKİ DEVLET BAKANI SÖNMEZ: PARAYI KARŞILIKSIZ VERDİM

Eski Devlet Bakanı ve eski TEAŞ Yönetim Kurulu üyesi Birsel Sönmez ise ifadesinde, Genel Müdür Muzaffer Selvi ve Genel Müdür Yardımcısı olan Ünal Peker'in dönemin bakanının isteklerine ülke menfaatleri açısından karşı durduklarını, bu nedenle ''haksız yere'' haklarında müfettiş incelemesi başlatıldığını öne sürdü. İncelemeler sonucunda kendisini ve diğer iki kişi hakkında 10 trilyon liraya yakın zimmet çıkartıldığını iddia eden Sönmez, şöyle devam etti:

''Selvi ve Peker'in, haklarında her an açılabilecek davalar için paraya ihtiyaçları vardı. Tedirgin durumdaydılar. Ben de kendilerine 'dimdik ayakta durun. ben arkanızdayım' dedim. 2000 yılı içinde Selvi'ye karşılıksız 150 bin dolar verdim. Ancak Bu paraları kesinlikle TEAŞ'dan bir ihale ya da iş almak için vermedim.''

Nükleer enerji ihalesine teklif veren firmaların tekliflerinin değerlendirilmesi sonucunda Siemens Firması'nın birinci olduğu sonucuna varıldığını anlatan Birsel Sönmez, '' Enerji Bakanı, özellikle Kanada Konsorsiyumu'nun birinci gösterilmesini istiyormuş, bu bize hissettirildi. Ancak, teknolojisi eski olan Kanada Konsorsiyumu ihaleyi alsaydı, ülkenin 1-2 milyar dolar zararı söz konusuydu. Bence Selvi bu tavrı ile ülkeyi zarardan kurtarmıştır'' görüşünü savundu.

Sönmez, TEAŞ yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde 5 ayrı enerji santralı ihalesi yapıldığını, ancak bakanın Genel Müdüre, hangi ihaleyi hangi konsorsiyumun alacağı konusunda talimat verdiğini ve o şekilde anlaşmalar imzalandığını iddia etti.

MUSTAFA ARSLAN: BORÇ ALDIM

Mustafa Arslan ise ifadesinde, 1995 yılında TEAŞ Genel Müdürlüğü Yük Dağıtım Daire Başkanlığı'nda Şube Müdürü görevine atandığını ve halen de bu görevini sürdürdüğünü ifade ederek şöyle devam etti: "Silopi'deki Mobil Elektrik Santralı ihalesi alan Karadeniz Enerji Yatırımları Şirketi'nin sahibi Doğan Karadeniz, bir süre daire başkanlığına vekaleten baktığım dönemde odama gelerek beni ziyaret etti. O sırada eşimle konuşuyordum. Eşim telefonda 'bayram tatili için bir yerlere gidelim' dedi. Ben de, gidemeyeceğimizi bazı sıkıntılarımızın olduğunu söyledim. Doğan Karadeniz bunu duydu. 'sıkıntı para ise ben sana borç vereyim' dedi. Ben 'sıkıntının para olmadığını, borç alamayacağımı' söyledim. Ama bayramdan 2-3 gün önce yine odama geldi. Borç vermek istedi, kabul etmedim. Bir ara lavaboya çıkınca zarf içinde parayı bırakıp gitmiş. Parayı görünce Karadeniz'i aradım ve 'yaptığının yanlış olduğunu, bayramdan sonra gelip almasını' söyledim. Ancak bayramdan sonra hakkımızda soruşturma başladığı için parayı iade edemedim. Esasen Doğan Karadeniz'in benimle hiç bir işi yoktur. Parayı tamamen arkadaş olmamızdan dolayı yardım olsun diye borç olarak verdi."

ÜNAL PEKER: RÜŞVET DAĞITILSA HABERİM OLURDU

Ünal Peker ise çocuklarının kurduğu Kandera İnşaat Şirketi'ne ''yardım olsun'' diye Karadeniz'in karşılıksız 15 bin dolar verdiğini ifade ederek şunları söyledi: "Görev yaptığım süre içinde enerji santralı ihalesi veya başka ihale kazanan firmaların rüşvet dağıttığını görmedim, bilmiyorum. Rüşvet dağıtma olayı olsa benim haberim olurdu. Çünkü bizim denetim birimlerimiz ve teftiş kurulumuz vardır. Nükleer enerji santralı ihalesinin yapımı sırasında Kanada Firması'nın 50 milyon dolar rüşvet dağıttığı konusunda tüm kamuoyunda olduğu gibi Enerji Bakanlığı'nda da bazı söylentiler çıktı. Ancak benim görgüm ve bilgim yoktur.''

Alınan bilgiye göre, Karadeniz Enerji Yatırımları Endüstri TicaretŞirketi'nin sahibi Nuri Doğan Karadeniz yedek hakimlik ifadesinde, soruşturmada adı geçen Muzaffer Selvi, Ünal Peker ve Mustafa Arslan'ı tanıdığını, Birsel Sönmez, Mustafa Mendilcioğlu ve Osman İlhan'ı çok iyi tanımadığını söyledi.

FEZLEKE HABERLERİNE SORUŞTURMA

Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Cevdet Volkan, ''Beyaz Enerji'' operasyonu soruşturmasının gizliğini ihlal edenler ve soruşturmayı olumsuz yönde etkileyenler hakkında Başsavcılığın soruşturma başlattığını bildirdi.

Başsavcı Volkan, DGM binası önünde gazetecilere yaptığı açıklamada bazı yazılı ve görsel yayın organlarında, Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ''Beyaz Enerji'' soruşturmasını olumsuz yönde etkileyici, soruşturmanın gizliliği ilkesini açıkça ihlal edici, basın ahlak ve yayın ilkelerine aykırı haberlere yer verildiğini bildirdi. Volkan, gazetede, Jandarma tarafından gönderildiği öne sürülen ''fezleke''nin görüntülendiğini ve TEAŞ soruşturması ile ilgileri olduğu açıklanan bazı isimlerin açıklandığının anlaşıldığını kaydetti.

Volkan, soruşturmanın gizliliğini ihlal edenler hakkında 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi ve 5680 sayılı Basın Kanunu'nun 30. maddesi gereğince soruşturma başlatıldığını ve 10. maddenin 2 yıldan 3 yıla, 30. maddenin ise 1 aydan 6 aya kadar hapis cezası öngördüğünü hatırlattı.

Başsavcı Volkan, fezleke olup olmadığı yönündeki ısrarlı sorulara yanıt vermedi ve "Beni zorlamayın, ben genel olarak bir açıklama yaptım" dedi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!