Bergama davasında haklı aranıyor

Güncelleme Tarihi:

Bergama davasında haklı aranıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2000 00:00

Deniz SİPAHİSADECE Muz Cumhuriyeti'nde olabilecek olaylar yaşıyoruz.Örnekler çok...İşte Bergama'da 1989 yılından bu yana devam eden altın tartışması.Hukuken bir bakıyorsunuz altını çıkarmak isteyen Eurogold firması önde, bir bakıyorsunuz bölgede yaşayan köylüler adına mücadeleyi sürdüren çevreci avukutlar...Çevre Bakanlığı, üç yıl araştırıyor, kapsamlı incelemeler yapıp ‘‘olumlu görüş’’ bildiriyor.Sonrasında da olası risk faktörleri bulunduğu gerekçesiyle Danıştay 6'ıncı Dairesi kararı iptal ediyor.Bunun üzerine şirket ilave tedbirler alıyor; Çevre Bakanlığı da Danıştay 1'inci Dairesi'nin görüşüne başvuruyor.Başbakanlık, TÜBİTAK Başkanlığı'nca oluşturulacak bir uzman komisyon görevlendiriyor.Raporda da çevre ve insan sağlığını tehdit edecek risk bulunmadığı ortaya konuluyor.Eurogold üretim için çalışmalarını hızlandırırken; Bergamalı köylüler de ‘‘Kuvva - i Milliye’’ adını verdikleri protestolarıyla Çanakkale'ye kadar yürüyorlar.Şimdi herkes ikinci siyanür savaşına hazırlanıyor.Tamam da; işler tam bir arapsaçı.Şirkete tahsis iznini Orman Bakanlığı veriyor.Enerji Bakanlığı'nın verdiği arama ve işletme ruhsatlarının iptali ise mümkün gözükmüyor.Bu arada Sağlık Bakanlığı'nın gayri sıhhi müessese izninin yolda olduğu ifade ediliyor.Bir ara devreden çıkan Çevre Bakanlığı yeniden karşımıza çıkıyor ve ÇED raporuyla ilgili sonuca doğru gidildiğinin mesajları veriliyor.Önce ‘‘olur’’ veren, sonra ‘‘iptal’’ ediyor.Yıllardır devam eden bu tartışmalar daha sürecek gibi gözüküyor.*TARAFSIZ bir gözle baktığımda...Gelinen bu noktada iki tarafı da haklı buluyorum.Böyle şey olur mu diyeceksiniz? Olur...Eurogold, başlangıçta gerekli yatırım izinlerini almış, köylüler büyük çoğunluğu da topraklarını satmış, paraları ceplerine koymuş. Şirket olarak çalışmaya başlıyorsunuz.Milyon dolarlar harcıyorsunuz, hatta Bergama'dan sonra Türkiye'nin birçok yerinde altın aramayı düşünüyorsunuz.Sonrasında bir bakıyorsunuz, herşey tersine dönmüş, silbaştan olmuş.‘‘Ne yapalım, bu kadarmış’’ deyip gider misiniz?Ben olsam gitmem...Ya Bergamalı köylülere ne demeli.Bugüne kadar görülmemiş örnek bir mücadele yürüten, parmak ısırtacak bir toplumsal hareket başlatan Bergamalılar bu davadan vazgeçebilir mi?Ben Bergama köylülerinin ve onlara destek veren 3999 çevreci avukatın yerinde olsam asla vazgeçmem.Peki ne olacak?Devlet, yatırımcısına da, halkına da dürüst olmalıdır.Bugün ‘‘evet’’ dediğine, yarın ‘‘hayır’’ dememelidir.‘‘Türkiye bir hukuk devletidir’’ mesajı verip, hukuksuzluğa izin vermemelidir.Ve devlet gerektiğinde de hatasını kabul etmelidir.Güven ortamını başka türlü sağlama şansımız bulunmuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!