‘Ben birini vurdum’ diyerek kaçıyordu

Güncelleme Tarihi:

‘Ben birini vurdum’ diyerek kaçıyordu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2010 00:00

Hrant Dink cinayeti davasının 14. duruşmasında bir başka davadan tutuklu bulunan ve tanık olarak dinlenen polis Cavit Kılıç “Ogün Samast olay günü ‘Ben birini vurdum’ diyerek kaçıyordu” dedi.

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın 14’üncü duruşması, dün İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme Başkanı Erkan Canak’ın yerine Hâkim Resul Çakır’ın başkanlık yaptığı duruşmada, tutuklu sanıklardan Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ile tutuksuz sanıklar Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Salih Hacısalihoğlu hazır bulundu. Duruşmaya Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal, kardeşi Orhan Dink katılırken, yazar Adalet Ağaoğlu da davayı izledi. Duruşmada, Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde polis memuru olarak kadrosunun bulunduğunu ve adam öldürmek suçundan tutuklu olduğunu söyleyen Cavit Kılıç tanıklık yaptı. Kılıç, Şişli Şafak Sokak’ta babasının adına kayıtlı işyerinde 2004 yılında internet kafe açtığını belirterek şunları anlattı:

Silahı fark etmedim

“Olay günü Ogün Samast, bizim işlettiğimiz internet kafeye, olaydan önce 09.30-10.00 civarında geldi. Dükkan, gazeteye 50 metre mesafedeydi. Üzerinde beyaz şapka ve mont vardı. 5 numaralı masada oturdu. Yaklaşık 2,5 saat birileriyle yazıştı. Yazışırken heyecanlı olduğunu gördüm. Çok hızlı yazıyordu. Ogün Samast’ın yazışmalarına bir ara gözüm takıldı. İstanbul’u fazla bilmediğini yazışmalarında okudum. 5-6 arkadaşıyla msn’den konuştuğunu gördüm. Olaydan sonra ilk eşkâl veren benim. Vurduktan sonra, Samast sokakta yürüdü. Bir ya da iki el silah sesi duydum. Camdan baktığımda ‘Ben birini vurdum’ diyerek kaçıyordu. Yanında onunla beraber kimseyi görmedim. Dükkanda otururken, benim belimdeki silah kılıfını gördü, sadece baktı.”
Kılıç, daha önceden de Agos gazetesine “mezar temizliği” ilanı vermek için gittiğini, gazetede Hrant Dink’i gördüğünü söyledi.
Kılıç, avukat Bahri Belen’in sorusu üzerine Samast’ın üzerinde silah olup olmadığını fark etmediğini söyledi. Tanık Kılıç, avukat İnci İşbulur’un, “Siz polissiniz. Sizde silah kılıfını görünce Samast tedirgin olmadı mı? Suça meyilli olduğunu anlamadınız mı?” sorusuna, “Suça meyilli değildi demek ki, anlayamadım” dedi. Kılıç’a olay yerine gelen polislere, Samast’la ilgili bilgiyi ne zaman verdiği soruldu. Kılıç’ın bu soruya çelişkili yanıtlar vermesi, avukatların tepkisine neden oldu. Kılıç, tepkiler üzerine, “Ben burada sanık değilim. Olay yerine gelen polisler, kafeye de geldiler. Samast’ın eşkâlini o zaman verdim” dedi. Tutuklu olması nedeniyle psikolojisinin iyi olmadığını söyleyen Kılıç’a, avukat Arzu Becerik, “Burada psikolojisi kötü olan başkaları da var” dedi. Kılıç’ın “Hiç belli olmuyor” yanıtı vermesi de salondakilerin tepkisine neden oldu.

“Türk’üz” yazısı

Avukat Arzu Becerik’in, “Olaydan sonra kapıya neden ‘Hepimiz Türküz yeniden’ yazısı yazdınız?” sorusu üzerine Kılıç, “Hepimiz Ermeniyiz diye sokağı taşladılar. Dükkanımız da taşlandı. Ben de ‘Hepimiz Türküz’ yazdım. ‘Yeniden’ diye yazmadım” karşılığını verdi. Avukat Fethiye Çetin de Kılıç’a, “Emniyet ifadenizde Samast’ın kaçarken söylediği söz yok. Neden söylemediniz?” diye sordu. Kılıç, “Ne söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
Bir önceki duruşmada dinlenmesine karar verilen ancak hazır bulunmayan tanıklar Mesut Kadri ile Cemal Yıldırım’ın zorla getirilmesi için müzekkere yazılmasına hükmeden mahkeme, tanık Sinan Raşitoğlu’nun dinlenilmesi için Trabzon Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına, Şahabettin Şahin için de Çemişgezek Asliye Ceza Mahkemesine yazılan talimatların tekrarlanmasına karar verdi. Duruşma 25 Ekim’e ertelendi.

Jandarma Özen’i yalanladı
/images/100/0x0/55eb3c64f018fbb8f8b4177f


GEÇEN duruşmada tanık olarak dinlenen Erhan Özen’in “İstanbul Jandarma Merkez Komutanlığı’ndan para alıyorum ve JİTEM’e çalışıyorum” sözleri üzerine bu kişinin haber elemanı veya yardımcı eleman olarak çalışıp çalışmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi için İstanbul İl Jandarma Merkez Komutanlığı’na yazı yazılmıştı. Duruşmada, jandarmanın, “bu kişinin haber elemanı olarak çalışmadığı, bu kişiye ödeme yapılmadığı ve kod numarası verilmediği” cevabı verdiği belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!