Bazı şoförler denizde keyfediyor

Hızlı feribotlar ve araba vapurları her yıl 7 milyon aracı gidecekleri yerlere denizden ulaştırıyor. Bu araçların şoförleri mutlu bir azınlık oluşturuyor!

İstanbul Denizotobüsleri İşletmesi (İDO) ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) arabasıyla yolculuk etmekten vazgeçemeyen İstanbullulara denizden, kısa, ucuz ve güvenli bir yolculuk imkanı sunuyor.

TDİ elindeki 22 araba vapuru, İDO ise 4 hızlı feribotla her yıl 7 milyon aracı karayollarından çekerek gitmek istedikleri yerlere denizden ulaştırıyor. Araçların 6 buçuk milyonu TDİ 500 bini de İDO tarafından taşınıyor. Böylece her gün yaklaşık 20 bin araç denizde yolculuk ediyor.

Denizyolunu kullanan sürücüler, ilk bakışta ücretler yüksek gibi görünse de aslında hem yakıttan hem zamandan tasarruf ettikleri görüşünde.

Günün yoğun saatlerinde arabalı vapurla Boğaz'ı geçmek sadece 20 dakikaya mal olmakla kalmıyor, sürücülerin keşmekeşten uzak, soluklanıp dinlenmelerini sağlıyor. Şehirlerarası yolculuklar için İDO'nun sunduğu olanaklar bütün Marmara'yı 1 saat 45 dakikada geçmenizi sağlıyor.

İstanbul Denizotobüsleri İşletmesi şimdilik kentiçi ulaşıma girmeyi düşünmüyor. Çünkü feribotların yanaşma ve dolma-boşalma süreleri ile Boğaz'daki hız limiti 'tercih edilirlik' düzeyini düşürüyor. Yetkililer Boğaz'da iskele kuracak yer bulmakta güçlük çıkacağını da belirtiyor.

Ancak TDİ'nin Sirkeci-Harem arasında 24 saat çalışan araba vapurları ile köprüye alternatif olarak düşünülen Kabataş-Harem arası arabalı vapurları bu boşluğu dolduruyor. Köprüde sıkışmak istemeyen sürücüler, ikinci köprüyü kullanmak zorunda olan büyük araç sahipleri için araba vapuru bulunmaz bir olanak. Böylelikle 40-50 kilometre daha az mesafe katediliyor.

Kabataş-Harem çok yeni

Yine de deniz ulaşımında sorunlar eksik değil. Yeni kurulan Kabataş-Harem hattının karayolu bağlantıları düzenlenmediği için gemilere biniş ve inişlerde karmaşa var. Bir de bu hat yeni kurulduğu için henüz yeterince kullanılmıyor ve ölü saatler denilen öğle saatlerinde vapurlar birkaç araçla neredeyse bomboş kalkıyor. Araçların içindeki yolculardan alınan 400 biner lira ekstra ücret de caydırıcı rol oynuyor.

Yine de ister feribot, ister araba vapuru yolcusu olsun, konuştuğumuz İstanbullu sürücülerin hepsi bu uygulamalardan son derece memnun. Marmara Havzası'na doğru hızla büyüyen İstanbul ve civar yerleşimleri için benzer yatırımlara devam edilmesi herkesin hemfikir olduğu bir konu.

İDO ve TDİ deniz taşımacılığını arttırabilmek için yeni çalışmalar içinde. TDİ Kabataş-Harem hattı gibi yeni hatlar kurarken, İDO filosunu büyütüp, internetten bilet temini gibi kolaylıklar üzerinde çalışıyor. Ancak hızla büyüyen İstanbul'un deniz ulaşımından yeteri kadar faydalanmadığı da yine bu kuruluşların yetkilileri tarafından dile getirilen bir gerçek.

Sürücüler çok memnun

Erdal KARAMAN: (Kabataş-Harem hattı) ‘‘İşyerimden Maltepe'deki evime gidiyorum. Hergün kullanıyorum bu hattı. Şimdi arabamdan inip çayımı yudumlayıp Boğaz'ı seyrederek karşıya geçeceğim. Köprü karmaşasındansa bu rahatlığı tercih ediyorum.’’

Şenol ÖZGÜR: (Yenikapı-Bandırma hattı) ‘‘Yolculuk Erdek'e. Trafik kazalarından çok korktuğum için Bandırma'ya kadar denizden gidiyorum. Aksi takdirde Beşiktaş, köprü, E-5 güzergahını direksiyon başında geçiriyorum. Buralar da çok kaza oluyor.’’

Gökhan ÖMÜR: (Yenikapı-Bandırma hattı) ‘‘İzmir'e her gidişimde arabamla feribota biniyorum. Çünkü hem güvenli, hem yolu kısaltıyor. Hizmet kalitesinden de memnunuz, fiyat olarak da neredeyse aynı.’’

Orhan ÖZYAŞAR: ‘‘İstanbul'dan Gönen'e gidiyoruz. Feribotla gitmek hem daha kısa, hem daha zevkli. Denizin tadını çıkarabiliyoruz.’’