Baykal'dan Ersümer'e 'istifa et' çağrısı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2001 00:00
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'i, derhal istifaya çağırdı ve ''Atadığı adamlar suçlanıyor, kendisi yerinde duruyor. Böyle birşey olamaz'' dedi.
Baykal, Yenimahalle Belediyesi Tiyatro Salonu'nda, belediyelerin sorunlarının ele alındığı ''CHP'li Belediye Başkanları Toplantısı''na katıldı. Baykal, toplantı başlamadan önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ar damarı çatlamış
Baykal, bir soru üzerine Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in şu ana kadar görevde kalmasının kabahat olduğunu söyledi.
''Bakan'ın atadığı Müsteşar Yardımcısı, TEAŞ Genel Müdürü suçlanırken, kendisinin yerinde durmasını anlamanın mümkün olmadığını'' vurgulayan Baykal, şunları söyledi:
''Daha ne bekleniyor? Orada ihale ayarlamışlar. Birisi tutmuş, öbürü tecavüz etmiş. Bütün bunlar ortada. Bunlardan Bakan'ın haberi yok muydu? Başbakan Yardımcısı'nın haberi yok muydu? Türkiye'de kıyamet kopuyor. Ne hakla duruyorlar? Ar damarı çatlamış bunların. Soruşturmanın selameti için bir an önce görevinden ayrılması gerekir. Bu gelişmelere sebep olan siyasi kararları onlar aldığı için ayrılmasıgerekir. Derhal istifa etmesi lazım ve gerisinin de gelmesi lazım. Bakan'ın kendi atadığı adamlar suçlanıyor, kendisi yerinde duruyor. Böyle birşey olamaz.''
Resmi dil Türkçe'dir
CHP'nin Kürtçe TV ve Kürtçe eğitim konularındaki yaklaşımının sorulması üzerine Baykal, AB'ye katılım için hazırlanan ulusal programın bir an önce ilan edilmesini beklediklerini söyledi.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe'dir" diyen Baykal, bu nedenle devletin bir başka dili geliştirme çalışmalarına katkıda bulunmasını doğru saymadıklarını da ekledi. Baykal şunları kaydetti:
"Ama demokratik bir anlayış çerçevesinde herkes kendi dilini konuşabilir, yazabilir, yayın yapabilir, radyo ve televizyon yayını yapabilir. Bunların nasıl yapılacağı da o ülkedeki düzen tarafından şekillendirilir. Gelecekte bu doğrultuda bir gelişmenin olmasını uygun görüyoruz. Hükümetin nasıl bir yaklaşım içinde olacağını da merakla bekliyoruz.''
Yılmaz yanlış yaptı
''Askerlerin bu konudaki tepkisini haklı buluyor musunuz?'' sorusuna "Evet" cevabı veren Baykal, Askerin 14 yıldır çok ağır bir mücadelenin içinden geldiğini hatırlattı. Baykal, bu konunun kamuoyu önünde tartışma platformuna çekilmesinin yanlış olduğunu vurgulayarak, Başbakan Ecevit'in ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ı eleştirdi. Baykal, Yılmaz için şu ifadeleri kullandı:
"Eğer gerçekten Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini istiyor idiyse, yapması gereken şey, Türkiye'nin önemli devlet kurumları arasında bu konuda ortaya çıkabilecek olan farklı anlayışları, farklı düşünceleri aşma doğrultusunda iyi niyetli, yapıcı bir gayretin içine girmekti. Böyle bir yaklaşım sergilememiştir. Tam tersine suçlayıcı, karalayıcı, teşhir edici bir üslup içine girmiştir ve ortalığı gerginleştirmiştir. Bu, Başbakan Yardımcısı'nın hatasıdır ve maalesef bu konu gereksiz şekilde militarize edilmek istenmektedir. Bunu çok sakıncalı buluyorum. Buna kesinlikle yol açmadan Türkiye bu konuyu konuşabilir, kendi şartlarını değerlendirebilir.''
Ecevit de hatalı
Değerlendirme yaparken Silahlı Kuvvetler'in bu konudaki yaklaşımının duyarlılıkla ve anlayışla ele alınması gerektiğini vurgulayan Baykal, bunu yapacak organlar bulunduğunu söyledi. Baykal, şöyle devam etti:
''Bu çerçevede, ikinci büyük yanlış da Sayın Başbakan'ın yanlışıdır. O da bu konuyu kamuoyu önünde MİT Müsteşarı'nı konuşturarak, bir siyasi tartışma konusu haline getirmiştir. Bunun üzerine başka devlet kurumları da tavır takınmışlardır. Bu konu anlamsız şekilde siyasi çekişme konusu haline dönüştürülmüştür, yanlış olmuştur. Türkiye, bu konuyu Silahlı Kuvvetler'in duyarlılıklarını karşılayarak çözmelidir''
Baykal, Yenimahalle Belediyesi Tiyatro Salonu'nda, belediyelerin sorunlarının ele alındığı ''CHP'li Belediye Başkanları Toplantısı''na katıldı. Baykal, toplantı başlamadan önce gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ar damarı çatlamış
Baykal, bir soru üzerine Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in şu ana kadar görevde kalmasının kabahat olduğunu söyledi.
''Bakan'ın atadığı Müsteşar Yardımcısı, TEAŞ Genel Müdürü suçlanırken, kendisinin yerinde durmasını anlamanın mümkün olmadığını'' vurgulayan Baykal, şunları söyledi:
''Daha ne bekleniyor? Orada ihale ayarlamışlar. Birisi tutmuş, öbürü tecavüz etmiş. Bütün bunlar ortada. Bunlardan Bakan'ın haberi yok muydu? Başbakan Yardımcısı'nın haberi yok muydu? Türkiye'de kıyamet kopuyor. Ne hakla duruyorlar? Ar damarı çatlamış bunların. Soruşturmanın selameti için bir an önce görevinden ayrılması gerekir. Bu gelişmelere sebep olan siyasi kararları onlar aldığı için ayrılmasıgerekir. Derhal istifa etmesi lazım ve gerisinin de gelmesi lazım. Bakan'ın kendi atadığı adamlar suçlanıyor, kendisi yerinde duruyor. Böyle birşey olamaz.''
Resmi dil Türkçe'dir
CHP'nin Kürtçe TV ve Kürtçe eğitim konularındaki yaklaşımının sorulması üzerine Baykal, AB'ye katılım için hazırlanan ulusal programın bir an önce ilan edilmesini beklediklerini söyledi.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe'dir" diyen Baykal, bu nedenle devletin bir başka dili geliştirme çalışmalarına katkıda bulunmasını doğru saymadıklarını da ekledi. Baykal şunları kaydetti:
"Ama demokratik bir anlayış çerçevesinde herkes kendi dilini konuşabilir, yazabilir, yayın yapabilir, radyo ve televizyon yayını yapabilir. Bunların nasıl yapılacağı da o ülkedeki düzen tarafından şekillendirilir. Gelecekte bu doğrultuda bir gelişmenin olmasını uygun görüyoruz. Hükümetin nasıl bir yaklaşım içinde olacağını da merakla bekliyoruz.''
Yılmaz yanlış yaptı
''Askerlerin bu konudaki tepkisini haklı buluyor musunuz?'' sorusuna "Evet" cevabı veren Baykal, Askerin 14 yıldır çok ağır bir mücadelenin içinden geldiğini hatırlattı. Baykal, bu konunun kamuoyu önünde tartışma platformuna çekilmesinin yanlış olduğunu vurgulayarak, Başbakan Ecevit'in ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ı eleştirdi. Baykal, Yılmaz için şu ifadeleri kullandı:
"Eğer gerçekten Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini istiyor idiyse, yapması gereken şey, Türkiye'nin önemli devlet kurumları arasında bu konuda ortaya çıkabilecek olan farklı anlayışları, farklı düşünceleri aşma doğrultusunda iyi niyetli, yapıcı bir gayretin içine girmekti. Böyle bir yaklaşım sergilememiştir. Tam tersine suçlayıcı, karalayıcı, teşhir edici bir üslup içine girmiştir ve ortalığı gerginleştirmiştir. Bu, Başbakan Yardımcısı'nın hatasıdır ve maalesef bu konu gereksiz şekilde militarize edilmek istenmektedir. Bunu çok sakıncalı buluyorum. Buna kesinlikle yol açmadan Türkiye bu konuyu konuşabilir, kendi şartlarını değerlendirebilir.''
Ecevit de hatalı
Değerlendirme yaparken Silahlı Kuvvetler'in bu konudaki yaklaşımının duyarlılıkla ve anlayışla ele alınması gerektiğini vurgulayan Baykal, bunu yapacak organlar bulunduğunu söyledi. Baykal, şöyle devam etti:
''Bu çerçevede, ikinci büyük yanlış da Sayın Başbakan'ın yanlışıdır. O da bu konuyu kamuoyu önünde MİT Müsteşarı'nı konuşturarak, bir siyasi tartışma konusu haline getirmiştir. Bunun üzerine başka devlet kurumları da tavır takınmışlardır. Bu konu anlamsız şekilde siyasi çekişme konusu haline dönüştürülmüştür, yanlış olmuştur. Türkiye, bu konuyu Silahlı Kuvvetler'in duyarlılıklarını karşılayarak çözmelidir''
Haberin Devamı