Baykal: Türkiye Irak'a ilgisini sergilemeli

Güncelleme Tarihi:

Baykal: Türkiye Iraka ilgisini sergilemeli
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2007 16:04

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal “rica ederek dış politika yapanların, bir süre sonra şikayet etmek durumunda kalacaklarını” savunarak, “Türkiye'nin hukukunu korumak, çevresinde husumet oluşturacak unsurların caydırılması için Türkiye'nin bu bölgedeki gelişmeler karşısındaki ciddi ilgisini etkin biçimde sergilemesine ihtiyaç var. Bunu sergilemediğin sürece siz bu süreçlerin kurbanı durumuna düşersiniz” diye konuştu.

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM Grubunda yaptığı konuşmada, Irak'taki gelişmelere değindi.
Irak konusunun sadece Türkiye ve bölge açısından değil bütün dünya bakımından çok önemli, kritik bir noktaya geldiğini belirten Baykal, bugün yaşanan olayların, 3-4 yıllık bir sürecin ardından ortaya çıktığını kaydetti.
Baykal, 4 yıl önce ABD'nin Irak'a askeri müdahalesi gündeme geldiğinde, bunu coşkuyla sahiplenen ve destekleyenlerin, artık bambaşka bir noktaya geldiklerini söyledi.

Irak'ta bugün etnik ve mezhep çatışmaların yaşandığına, güvenlik ve istikrarın ortadan kalktığına dikkati çeken Baykal, Irak'ın, parçalanmayla karşı karşıya bırakıldığını kaydetti. Bu gelişmelerin, Türkiye ve bölge açısından yeni güvenlik sorunlarına, yeni tehlikelere yol açacağını kaydeden Baykal, Türkiye'nin yıllarca teröre karşı mücadele verdiğini ve çok ağır bedeller ödediğini anlattı.

Haberin Devamı

Baykal, Irak'ta yaşananları gördükten sonra Türkiye'nin, yeniden bir kardeş kavgasına sürüklenmesi ihtimali nedeniyle çok özel bir duyarlılık içinde bulunması gerektiğini belirterek, “Biz Irak'ta yaşanan olayların Türkiye'ye yansımasını istemiyoruz. Türkiye'de Irak'taki gibi bir etnik çatışma ortamının, bir mezhep kavgasının kendini göstermesini istemiyoruz. Oradaki tablonun her an Türkiye de sıçrayabileceği, Türkiye'yi de karıştırabileceği, hepimizi kaygılandırması gereken çok ciddi bir olaydır “ diye konuştu.

1 MART TEZKERESİ

ABD'nin Irak'a müdahalesi sürecinde yaşananları anımsatan Baykal, o dönemde Türkiye'de, özellikle iktidar çevrelerinde “askeri müdahale içinde yer tutma heveslerinin kendini gösterdiğini” söyledi. Partisinin buna karşı çıktığını ve TBMM'nin tarihi bir kararla 1 Mart Tezkeresini reddettiğini belirten Baykal, “Bu kararla, Türkiye'nin Ortadoğu'da yaşanan savaşın kundaklandığı bir ülke haline dönüştürülmesine izin verilmedi” dedi.

Baykal, 1 Mart Tezkeresi ile ilgili olarak kamuoyunda yanlış bir algılamanın söz konusu olduğunu savunarak, tezkerenin, Türkiye'nin Irak'a asker göndermesini değil, Amerikan askerlerinin Güneydoğu'ya yerleştirilmesini ve oradan Ortadoğu'ya askeri müdahale yapılmasını öngördüğünü kaydetti.

Haberin Devamı

“Tezkere, Türkiye coğrafyasının, Ortadoğu'daki savaşa bir üs olarak açılmasını öngörüyordu” diyen Baykal, o dönemde “ABD askerleri Türkiye'ye gelirlerse ne zaman çıkacaklar” sorusunu yönelttiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın , “Vallahi ben de bilmiyorum” yanıtını verdiğini ileri sürdü.

ABD'nin Irak'a müdahalesinden önce, Türkiye'nin sınır ötesine ciddi bir askeri birliğini yerleştirmesi gerektiğini savunduklarını kaydeden Baykal, bunu yalnızca ülke güvenliği amacıyla önerdiklerini, hiçbir zaman bir başka ülke toprağını işgal gibi bir amaçlarının olmadığını anlattı. Baykal, “10 bin kilometre öteden ABD gelip Bağdat'a girecek, biz 40 kilometre öteye Türkiye'yi savunmak için asker yollayamayacağız... Olur mu öyle şey? Bunu önerdik yapılmadı, vahim bir hatadır bu” diye konuştu.

“TÜRKİYE NASIL SESSİZ KALIR?”

Baykal, o dönemde “Amerika, Avrupa istemez, onları üzeriz” yaklaşımıyla bu önerilerinin kabul edilmediğini savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

“Başbakan şimdi şikayet ediyor, meydan okuyor. Sayın Başbakan, şimdi meydan okuyacağına o zaman tedbir alsaydın. 'Öyle yaparsak üzülürler'... Üzülüversinler. Üzmeyelim dedik, sesimizi çıkarmadık, ne oldu? Şimdi Irak'tan Kandil Dağı'ndan C4'ler, teröristler geçiyor Türkiye'de saldırılarını yapıyorlar. Kıvranıyoruz, çare diyoruz, 'Merak etmeyin, bunlar terörist onları etkisiz kılacağız' diyorlar. 'Hadi' diyoruz. 'Dur bakalım, ortalık biraz daha rahatlasın öyle' diyorlar. 4 yıl geçti. Mayıstan sonra tekrar bu saldırılar ortaya çıkarsa Türkiye nasıl sessiz kalır? Türkiye buna sessiz kalmak zorunda değil.”

Türkiye'nin sınır ötesine daha önce de defalarca asker gönderdiğini belirten Baykal, “Bunu zamanında yapsaydık, ne Türk askerinin başına Süleymaniye'de çuval geçirilebilirdi, ne Kerkük'ün nüfus yapısı göz göre göre böyle değiştirilebilirdi” dedi.

Haberin Devamı

Baykal, “Rica ederek dış politika yapanların bir süre sonra şikayet etmek durumunda kalacaklarını” belirterek, “Dış politika ne yalvararak ne de yakararak yapılır. Hukuka saygılı olarak, kendi gücünü, sınırını bilerek, şartların gerektirdiği tedbirleri zamanında kararlılıkla alarak yapılır” diye konuştu.

IRAK'TA DÜŞEN UÇAK

Kısa bir süre önce Türk işçilerini taşıyan uçağın Bağdat'ta düştüğünü ve 34 kişinin öldüğünü anımsatan Baykal, uçağın düşüş sebebinin hala anlaşılamadığına dikkati çekti.

“Kendi vatandaşına karşı bu kadar duyarsız bir iktidardın, Türkiye'nin sorunlarına sahip çıkması düşünübilir mi” diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vatandaşlarımızın niçin öldüğünü öğrenemeyecek miyiz? Sonra Başbakan nutuk atacak, Irak konusunda hamasi laflar edecek, biz de onu dinleyeceğiz. Böyle bir şey mümkün değil. Ciddi olmak lazım. Türkiye hakkını hukukunu takip etmelidir. Üzüntü verici bir olay. Yanlışlıkla olabilir, terör olabilir, neyse nedeni bilinmeli, gereği yerine getirilmeli. Bu duyarsızlık, ilgisizlik, Türkiye'yi bugün bu noktaya taşımıştır.”

BAŞBAKAN'IN SÖZLERİ

Başbakan Erdoğan'ın, “Irak'taki gelişmelerin artık seyredilemeyeceği, mutlaka bir şey yapılması gerektiği” yönünde açıklamalar yaptığına dikkati çeken Baykal, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

“Başbakan böyle bir noktaya gelmişse, bunu söylemesi gereken zemin TBMM zeminidir. Eğer bu konuda ciddi bir arayış içindeyse yapması gereken ilk iş, derhal bir liderler toplantısı düzenlemektir. Ana muhalefet partisiyle, diğer liderlerle, Cumhurbaşkanı ile bir araya gelmektir.

Eğer ciddi bir rahatsızlığı varsa, -ki bu rahatsızlığın olması gerekir-, Başbakan bunu grup toplantılarında konuşarak çözemez, TBMM'ye getirmelidir. Biz, 'Başbakanın bir sıkıntısı var, sıkıntısını gelsin TBMM'de ifade etsin, anlayalım, dinleyelim, biz de katkı yapalım, gerekirse kapalı oturumda yapalım ve Türkiye'nin önümüzdeki döneme yönelik politikasını hep beraber tartışalım ve paylaşalım' diyoruz. Biz buna hazırız. Başbakan konuşuyor ama TBMM'nin Hükümete verdiği yetkinin süresi bitmiş. Bu yetki olmadan konuşmanın anlamı yok. 4 yıl önce bizim önerdiğimiz girişimi şimdi yapmaya kalksa, onu yapmaya imkan verecek hukuki dayanak, meclis kararı yok.

Şunu açıkça söylemek lazım; ne ana muhalefet partisi olarak bizim, ne ciddi herhangi bir partinin, hükümet de dahil, ne de devlet kurumlarının, Türkiye'nin dışında bir ülkenin bir karış toprağında gözümüz yok. Türkiye'nin herhangi bir askeri maceraya sürüklenmesi düşüncesi, kimsenin aklının kenarından bile geçmez. Burada söz konusu olan olay, Türkiye'nin hukukunu korumak, çevresinde husumet oluşturacak unsurların caydırılması için Türkiye'nin bu bölgedeki gelişmeler karşısındaki ciddi ilgisini etkin biçimde sergilemesine ihtiyaç var. Bunu sergilemediğin sürece, siz bu süreçlerin kurbanı durumuna düşersiniz. “

ABD'nin Irak Büyükelçisinin, Başbakan Erdoğan'ın Kerkük'le ilgili sözlerinin önemsenmediği yönünde bir açıklama yaptığını belirten Baykal, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının sözlerinin, bir dost ülke büyükelçisi tarafından, 'Bu sözleri önemsemiyoruz' diye değerlendirilmesine tanık olmak, vatandaş olarak benim yüreğimi sızlatıyor.”

“SAKIN HA DENEME”

Baykal, Irak'taki oyunun, Türkiye'de oynanmamasını sağlamak istediklerini belirterek, Irak'ta etnik bir ayrışma oyunu oynandığını kaydetti.

Türkiye'de bu etnik ayrışma oyununun ortaya çıkmaması gerektiğini vurgulayan Baykal, Türkiye'de bu oyunu, içeride ve dışarıda terör desteğinde takip etmek isteyenler olduğunu söyledi.

Önlerindeki bu sorunun, etnik değil terör sorunu olduğunun unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini vurgulayan Baykal, şöyle konuştu:

“Herkesin etnik kimliği farklı olabilir ama hepimiz Türk milletinin parçasıyız. 'Bu millet anlayışını parçalayacağız, etnik kimlik temeline indirgeyeceğiz ve bunu da terörle yapacağız' diyenlere, 'sakın ha deneme' diyoruz. Bu, senin için de orada yaşayanlar için de Türkiye için de yanlıştır. Bu, emperyalizmin oyunudur. Ortadoğu'yu bölme stratejisinin satrancındaki piyonlara oynattırılan bir oyundur bu... Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Türkiye'yi hep birlikte kazandık, hepimiz kendi kimliğimize sahip çıkacağız. Onlar, bizim ortak zenginliğimiz. Ama hiçbirimiz, ayrışma, şiddet, sabotaj yöntemleriyle Türkiye'de ayrışma politikasına alet olmayacağız. Bu politikanın parçası olarak önümüze sunulan aldatmacalara kendimizi kaptırmayacağız.”

“BABA BABA TAHSİL ETMEK ZORUNDA...”

Ortadoğu'nun dağıtıldığını ifade eden Baykal, “Türkiye'yi dağıttırmama” çağrısında bulundu. Baykal, hiç kimsenin, kutsallarıyla, temelleriyle oynanmamasını istedi.

TÜPRAŞ'ın 14,76 hissesinin satışından 300 milyon dolarlık Hazine zararı çıktığının ve hukuk dışılığın, yargı kararıyla tescil edildiğini ifade eden Baykal, “Baba baba nasıl sattığın görüldü. Eğer bu devlet devletse, bu 300 milyon doları bunlardan baba baba tahsil etmek zorunda” dedi.

“CİN FİKİRLİLİK”

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “İstanbul'da vize uygulaması ve plaka sınırlaması” önerilerini, “Zihni Sinir Projesi” olarak nitelendirdi.

Erdoğan'ın, “Zihni Sinir Projesi” ortaya atarak, “Bir fikrim var” deyip, bu önerileri getirdiğini belirten Baykal, “Türkiye, vize haksızlığına maruz bırakılmış bir ülke. Konsoloslukların önünde insanlar, sabahlara kadar vize için bekliyorlar. Kendi vatandaşına karşı bu vize lafını nasıl kullanırsın?” diye sordu.

Trafiğin metro, tren, deniz otobüsü gibi toplu ulaşımla çözülebileceğine işaret eden Baykal, şöyle konuştu:

“İstanbul, 15 yıldır bunların yönetiminde; 5 yıldır iktidardalar. En büyük kaynak, İstanbul Belediyesine aktarıldı. Siz bu kaynakları 15 yıldır altyapı için ciddi yatırımlara yönlendirmediyseniz, bunun bedelini vize koyarak vatandaştan almaya ne hakkınız var. 'Vize koyacağım' cin fikirliliğiyle Türkiye'nin gündemini değiştirerek, uçuk, kaçık düşüncelerle bir yere varılmaz.”

MAĞDUR BÜROKRAT ENVANTERİ

Baykal, gelecek dönemin sadece CHP'nin dönemi değil, Türkiye'nin ortak atılım ve yenilenme dönemi olacağını ifade etti. Baykal, bu konuda düşünen, önerisi, tezi olan herkesten katkı alacaklarını dile getirdi.

Asayiş ve güvenlik konularında yeni bir çalışma yaptıklarını bildiren Baykal, kimsesiz çocuklar ve engelliler için de duyarlılık sergileyeceklerini anlattı.

Baykal, “AK Parti iktidarında kadrolaşmanın yol açtığı haksız uygulamalar ve bu uygulamalardan mağdur olan bürokratların” bir envanterini çıkaracaklarını da söyledi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!