Başbakan Erdoğan Polis Akademisi'nde konuştu

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Erdoğan Polis Akademisinde konuştu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2013 11:55

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Polis Akademisi mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada Gezi eylemlerini eleştirdi ve 'Polisimiz kurşun yiyor, karşılığında su ve biber gazı sıkıyor. AB müktesebatında da polisin su ve gaz sıkma hakkı olduğu görülür. Türkiye’nin polisi konusunda takdirde bulunacak merci başka ülkelerin parlamentoları değil millettir. Polisimize nasıl şiddet uygulandığını gösteren görüntüleri önümüzdeki günlerde ortaya koyacağız' dedi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Polis Akademisi Mezuniyet Töreninde yaptığı konuşmada, bugün mezun olan 475 öğrencinin sadece Türkiye'nin değil içinde bulunduğu coğrafyanın en güzide eğitim kurumlarından biri olan Polis Akademisi'nde, en iyi ve en kaliteli eğitimi aldığını belirtti. Polislere, polis teşkilatının gelecekteki yöneticilerine burada verilen eğitimin çok önemli olduğuna inandığını kaydeden Erdoğan, "Zira bu akademide teorik eğitim yanı sıra Türkiye'nin birikimi, tecrübeleri yani pratik de öğrencilerimize verildi" dedi.

Türkiye'nin zorlu bir coğrafyada yer aldığını dile getiren Erdoğan, çoğunluğu Müslüman olan, anayasal, parlamenter sistemi ve demokrasiyi bir rejim olarak benimsemiş, başarıyla uygulayan, aksaklıkları gideren, standartlarını yükselten bir ülke olarak Türkiye'nin farklı kimliklerle öne çıktığını vurguladı. Türkiye'de uzun yıllar boyunca terörle mücadele edildiğini, teröre rağmen demokratikleşme adımlarının atıldığını, kararlı reformların hayata geçirildiğini ifade eden Erdoğan, bu nedenlerle, Türkiye'nin emniyetinin sağlanması için çok hassas bir denge içinde çalışılması gerektiğinin altını çizdi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, "Biz hem güvenliğini tam anlamıyla tesis etmek hem de bunu hukuk, demokrasi içinde, özgürlüklere tam manasıyla sahip çıkarak gerçekleştirmek zorundayız. Böyle zorlu bir coğrafyada Türkiye'nin güvenliğinden asla taviz veremeyiz ancak geçmişte yaşandığı gibi güvenliği bahane ederek hukukun çiğnenmesine, demokrasinin duraklamasına, özgürlüklerin kısıtlanmasına da asla imkan tanıyamayız" diye konuştu.

"Özgürlükler genişledikçe birliğimiz pekişti"

Hükümet olarak 10,5 yıl boyunca özgürlük-güvenlik dengesini büyük bir hassasiyetle muhafaza ettiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakın bundan ciddi olarak rahatsızlık duyanlar da oldu. Özgürlüklerin genişletilmesinin, demokrasinin standartlarının yükseltilmesinin güvenlik sorunu doğuracağını iddia edenler de oldu. Biz bunların hiçbirine aldanmadık. 'Bizim halkımız demokrasi ve özgürlük noktasında en ideali hak ediyor. Hatta bu konuda geç bile kalındı' dedik ve özgürlükleri olabildiğince genişlettik. Özgürlükler genişledikçe, demokrasinin standartları yükseldikçe ortaya bir güvenlik sorunu çıkmadı. Tam tersine birliğimiz pekişti, bütünlüğümüz güçlendi, kardeşliğimiz daha da anlam kazandı. Yasakları, kısıtlamaları kaldırdıkça, engelleri, engellemeleri tek tek Türkiye'nin gündeminden çıkardıkça Türkiye daha güvensiz değil tam tersine daha güvenli, daha huzurlu, özgür ve itibarlı bir ülke haline geldi.

Haberin Devamı

30 yıldır devam eden terör sorununu artık çözüm aşamasına getirdik. Bu aşamaya; bu umut verici noktaya sadece güvenlik tedbirlerini artırarak değil güvenlik ve özgürlük dengesini samimi şekilde gözeterek ulaştık. Daha çok yasaklayarak, kısıtlayarak, görmezden gelerek değil tam tersine özgürlükleri genişleterek, yolları açarak, gönülleri kazanarak bu güzel seviyeye gelebildik. Buradan geriye dönüş de, Allah'ın izniyle, olmayacak. Türkiye'de güvenliğin, özgürlüklerin ve demokrasinin önüne geçtiği dönemler inşallah geri gelmeyecek. Hiçbir sabotaj, hiçbir tahrik, hiçbir tuzak Türkiye'yi güvenlikçi politikaların egemen olduğu günlere geri döndüremez ve döndüremeyecek. Özellikle bu akademide en iyi, en kaliteli eğitimi almış, güvenlik birimlerini öğrendiği kadar hukuku, demokrasiyi, milli iradeyi, özgürlükleri saygıyı özümsemiş polislerimiz Türkiye'nin hem daha fazla değişmesini hem de sürekli ileriye gitmesini temin edecekler."

Haberin Devamı

"Polisimiz çok zorlu bir demokrasi testinden başarıyla geçti"

Taksim Gezi Parkı odaklı eylemlerin polise karşı sistemli ve tertipli bir kampanyaya dönüştürülmek istendiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, daha en başından itibaren bu gösterilerde polisin, hükümetin, demokrasinin ve milli iradenin hedef alındığını kaydetti. Ulusal ve uluslararası medya ile bazı parlamentoların hedefinde hep polisin olduğunu ifade eden Erdoğan, gösterileri en başında itibaren büyük bir dikkatle izlediklerini, gösterilerin hiçbir aşamasında polisin demokrasinin dışına çıkacak, hukuku çiğneyecek, özgürlükleri kısıtlayacak bir tavrın içinde olmadığını anlattı.

Polisin, amirlerinden aldığı emirle kendilerine tanınan yetki çerçevesinde, hukuk ve meşruiyet içinde kalarak görevini başarıyla yerine getirdiğini dile getiren Erdoğan, "Daha önce de ifade ettiğim gibi polisimiz çok önemli, çok zorlu bir demokrasi testinden başarıyla geçmiştir" dedi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, polisin, bir başka ülkede yaşansa asla tahammül edilmeyecek saldırılara, tahriklere hukuk dışına kesinlikle çıkmadan karşı koyduğunu ve adeta kahramanlık destanı yazdığını belirterek, şöyle konuştu:
"Böylesine uzun soluklu bir mücadeleyi vakarını, disiplinini bozmadan, 48 saat adeta aç susuz kalarak sürdürebilmek, açık söylüyorum, sadece bizim polisimizin başarabileceği bir iştir. Özgürlükleri bu kadar genişleten, demokrasinin standartlarını yükselten, bu kadar reform yapan bir hükümetin başbakanı olarak şunu bütün kalbimle bütün samimiyetimle ifade ediyorum; biz 'İşkenceye sıfır tolerans' diyen bir hükümetiz. Biz polisimizin olaylara müdahale, gözaltı, sorgulama kurallarını değiştiren, demokratikleştiren bir hükümetiz. Polisimiz hata yaptığında bunu açık yüreklilikle söyler, gereğini de yaparız. Ancak hiç kimsenin, kim olursa olsun, ister milletvekili ister birileri bizim polisimize küfretmeye, hakaret etmeye hakkı yoktur."

Haberin Devamı

''AB ders verirken önce kendi müktesebatını okusun''

Polis üzerinden ülkeye operasyon yapılmasına da müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Polisimize hakaret edenler Yunanistan'ı görmüyor mu, Almanya'yı görmüyor mu, İngiltere'yi görmüyor mu, Fransa'yı görmüyor mu? Bizim polisimizin yapmadıkları orada çok çok aşırı derecede fazlasıyla yapılıyor. Bizim polisimiz kurşun yiyor, bunun karşılığında su sıkıyor, biber gazı sıkıyor. Avrupa Birliği müktesebatına bakarlarsa orada bunun polisin en doğal hakkı olduğunu görürler. Bize Avrupa Birliği Parlamentosu ders verirken önce müktesebatın içeriğini okusun" değerlendirmesinde bulundu.

Her türlü medya, sosyal medya aracını kullanarak polise çok ağır saldırılar yapılmasına rağmen polisin soğukkanlılıktan asla taviz vermediğini kaydeden Erdoğan, bir partinin milletvekilinin kameraların önünde çok ağır ifadeler kullanırken bile, polisin vakarından, ağır başlılığından asla geri adım atmadığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "10 yıl önce bu boyutta gösteriler, saldırılar karşısında polisin nasıl tepki vereceğini milletimizin takdirine ve tahayyülüne bırakıyorum" dedi.
Son olaylarda polisin kendisini ispat ettiğini anlatan Erdoğan, "Haftalardır farklı yöntemlerle, araçlarla polisin göstericilere şiddet uyguladığı iddia ediliyor. Göstericiler, masum, sakin, çevre gönüllüsü, ağaç sevdalısı, çiçek, böcek, karanfil çocuklar olarak gösterilirken, polisimiz şiddet yanlısı gösterilmek istendi. Oysa tablo bunun tam tersiydi" diye konuştu.

"Görüntüleri paylaşacağız''

Olaylarda bir polisin şehit olduğunu, 2 polisin silahla ağır yaralandığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Polisimiz inanın tarihinde hiç olmadığı kadar sabırlı ve itidalli davranmıştır. Görüntüler ortaya çıktıkça, polisimizin sabrı, polisimize yönelik alçakça saldırılar tek tek açığa çıkıyor. Polisimize yönelik nasıl şiddet uygulandığını önümüzdeki günlerde de milletimizle görüntülerle paylaşacağız. Polisimizi, uluslararası ya da ulusal medyaya, Türkiye'nin hasmı çevrelere asla yıprattırmayacağız. Ben ve hükümetim, polisimizi gönülden tebrik ediyoruz. Her kademedeki polis kardeşlerime, haftalardır devam eden olaylarda fedakarlıkla, vatanseverlikle mücadele verdikeri için, şahsım, ülkem ve milletim adına şürkranlarımı sunuyorum."

"Kural dışına çıkan polisimiz olursa, elbette gereği yapılmıştır"

Türkiye'nin polisi konusunda yargıda bulunacak yegane mercinin millet olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin polisi konusunda uluslararası medya kuruluşları, bunların Türkiye'deki uzantıları ya da bazı parlamentolar değil, sadece milllet takdirde bulunur. İster bu süreçte olsun isterse başka herhangi bir zaman kural dışına çıkan polisimiz olursa, elbette bunun hukuki, idari gereği neyse yapılmıştır, yapılacaktır. Bu başka bir şeydir. Polisimize, haksız, kasıtlı şekilde saldırmak bir başka şeydir" diye konuştu.

Partisince son 1 hafta içinde düzenlenen Milli İradeye Saygı mitinglerinde, milletin polise sahip çıktığına, polise yönelik güven ve sevgisini samimi şekilde gösterdiğine şahit olduğunu anlatan Erdoğan, "Çünkü, bu polis milletin polisidir. Bu polisin arkasında da milletimizin kendisi vardır" dedi. Erdoğan, polisin, özgürlüklere, demokrasiye ve hukuka daha fazla sahip çıkan, ama aynı zamanda gücü, müdahale yeteneği artan bir konumda olmasını istediklerini ve bunu her fırsatta sağlayacaklarını kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Sevgili polis arkadaşlarım" dediği yeni mezun polislere şöyle seslendi:
"Şeyh Edebali'nin, 'insani yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini vazife yaptığınız müddetçe, lütfen aklınızdan ve kalbinizden çıkarmayın. Siz devleti korumak için değil, milleti korumak suretiyle devleti korumak, devleti yüceltmek için vazife alacaksınız. İnsanımızı ne kadar korursanız, yüceltirseniz devletimiz de o kadar büyüyecek, gelişecek, güvenli ve huzurlu bir yer olacaktır. Sizlerin, demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden taviz vermeyeceğinize yürekten inanıyorum. Sizlerin, insan odaklı, insan merkezli, insana hürmet içinde hizmet edeceğinize gönülden inanıyorum."

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!