Bakan Şahin: Depreme hazırlıklı değiliz

Güncelleme Tarihi:

Bakan Şahin: Depreme hazırlıklı değiliz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2005 14:23

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Gerek Türkiye'de, gerekse İstanbul'da meydana gelecek depreme hazırlıklı mıyız? Bunu cevaplandırmak oldukça zor. Ama pek hazırlıklı olduğumuzu söyleyemeyiz” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen “Beklenen Marmara depremi ve çevre kirliliği” konulu sempozyum, üniversitenin Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde başladı.
Açılışta konuşan Mehmet Ali Şahin, depremin sürekli gündemde tutulması gereken önemli bir konu olduğunu söyledi.
Deprem gerçeğinin ölüm kadar gerçek olduğunu kaydeden Şahin, ”Depremin insanoğlunun başına geleceğini bilmek ve ona göre hazırlıklı olmak gerekir” diye konuştu.

Dünyada her yıl şiddeti 5'den büyük 800 deprem meydana geldiğini ve ortalama 18 bin insanın hayatını kaybettiğini anlatan Şahin, Türkiye'nin de dünyanın en aktif deprem bölgelerinden biri olduğunu ifade etti.

Ülkede 15 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunduğunu hatırlatan Şahin, Türkiye'de her yıl şiddeti 4'ten büyük ortalama 15 deprem meydana geldiğini belirtti.

Son yüzyılda Türkiye'de hasar doğuran 130 deprem meydana geldiğini anımsatan Şahin, “Türkiye'nin fiziki sermaye yatırımlarının toplamı 600 milyar dolar. Toplam zenginliğimiz 3 trilyon dolar. Bu zenginliğimizin yüzde 90'ı ciddi deprem riski altında. Son yüzyılda yaşadığımız depremler nedeniyle, her yıl ortalama milli gelirin yüzde 1'ini kaybediyoruz” diye konuştu.

“RUHSATSIZ BİNALAR ORTADAN KALDIRILMALI”

Yine son 500 yıl içinde İstanbul'da da 3 büyük depremin olduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi:
“Gerek Türkiye'de, gerekse İstanbul'da meydana gelecek depreme hazırlıklı mıyız? Bunu cevaplandırmak oldukça zor.

Ama pek hazırlıklı olduğumuzu söyleyemeyiz. Marmara depreminde İstanbul'un kaderini, kentteki yapıların dirençleri belirleyecek. İstanbul'da yaklaşık 800 bin bina ve 3 milyon 300 bin bağımsız bölüm var. Siz bilim adamları olarak, İstanbul'u etkileyecek depremin taş üstünde taş bırakmayacak şiddette olmasını beklemiyorsunuz. Sizleri depremin şiddetinden çok, İstanbul'un düzensiz kent dokusu endişelendiriyor. İstanbul'da mevcut 800 bin bina arasına adeta ölümcül bombalar gibi yayılmış çoğu ruhsatsız 50 bin bina tespit edilip, ortadan kaldırılmalıdır.”

Çevre konusunda yapılması gerekenlerin önemine de işaret eden Mehmet Ali Şahin, “Dünyada deprem bekleyen pek çok şehir var. Bunlar içinde depreme en az hazırlıklı olan İstanbul. Ya depremin yasalarına uyacağız, ya da kendi kafamıza göre bu konuda hareket ederek, acı ve gözyaşından kurtulamayacağız” dedi.

Mehmet Ali Şahin, İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür'ün, “10 adet deniz tabanı sismografına ihtiyaçları olduğu” konusundaki sözlerini üzerine de bunların alınması konusunda yardımcı olacağını söyledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin toplantı sonrası bir basın mensubunun, “Avcılar ve Zeytinburnu'nda bazı bölgelerde oturan vatandaşların, deprem riskine karşı başka bölgelere taşınmasına “ ilişkin sorusu üzerine de bilim çevrelerinin önerisi olan bu konuda, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın çalışma yaptığını söyledi.

ALTYAPI HALLAÇ PAMUĞU GİBİ...

Aynı zamanda sempozyum koordinatörü de olan Prof. Dr. Görür de kenti depreme hazırlamak adına bugüne kadar önemli çalışmalar yapıldığını ancak bunların yeterli olmadığını söyledi.

Depremin bir başka çehresi olan çevre üzerinde pek durulmadığını kaydeden Prof. Dr. Görür, “İstanbul'un altyapısı hallaç pamuğu gibi atıldı. Yüksek gerilim hattı, doğalgaz, su şebekesi yerin altına indirildi. Her gün yüz binlerce parlayıcı, zehirli, patlayıcı maddenin sirkülasyonu söz konusu. Bir deprem sonrası tüm bunların çevreye vereceği zararı düşünün” dedi.

Konuşmasında uluslararası kuruluşlarla Marmara Denizi'nde yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Görür, taleplerine rağmen Hükümetin bu konuda kendilerine destek sağlamadığı gibi, ne yaptıklarının da sorulmadığını söyledi.

Konuşmanın ardından söz alan Bakan Şahin ise Prof. Dr. Görür'e ”Talepte bulundunuz da mı destek verilmedi, yoksa kendiliğinden mi böyle bir talebin gelmesini beklediniz?” diye sordu.

Prof. Dr. Görür de talepte bulunmalarına rağmen destek görmediklerini kaydetti. Bakan Şahin, bu açıklama üzerine bundan sonra işbirliğini geliştirme sözü verdi.

İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da ülke topraklarının yüzde 42'sinin birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu, 1. ve 2. derece deprem bölgesinde 30 milyon nüfusun yaşadığını anlattı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!