Bahçeli'nin yakındığı üç gazeteci

Güncelleme Tarihi:

Bahçelinin yakındığı üç gazeteci
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2002 00:00

BAŞBAKAN Yardımcısı Devlet Bahçeli, dün gazetelerin Ankara Temsilcileri ile sohbet ederken üç gazetecinin adını telaffuz ediyor.Önce bu gazetecilerden biriyle başlayacağım.Şimdi şöyle bir şey hangi gazetecinin hoşuna gitmez, onun gururunu okşamaz?Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ekonomiden sorumlu Bakan Kemal Derviş'i üstü örtülü biçimde eleştirirken şöyle diyor:‘‘Ekonomik konularda bilgilendirmede gecikme olmamalı. Erdal Sağlam Bey'den önce hükümetin haberinin olması lazımdır.’’Erdal Sağlam, Hürriyet'in yazarı ve CNN Türk'ün ekonomik konulardaki uzmanı.Düşünün, ülkenin başbakan yardımcısı bile ekonomide alınan bazı kararları ondan öğrendiğini söylüyor.İKİ YÖNLÜ MESELE Ben bu duyguyu çok iyi bilirim.Çünkü bir zamanlar Dışişleri'nin bir üst düzey yöneticisi aynı şeyi benim için söylemişti.Onun şikáyeti, benim için müthiş bir gazetecilik keyfiydi.O nedenle bu sözlerin Erdal'ı ne kadar keyiflendireceğini tahmin ediyorum.Bu meselenin bir tarafı.Ama öteki tarafına bakınca Bahçeli'ye hak vermemek mümkün mü?Devlet Bakanı Kemal Derviş, bazı ekonomik konularda Bahçeli ile sık sık çatışıyor.Ben bunun arkasındaki en büyük nedenin, prensiplerden çok bu duygusal nedenler olduğunu düşünüyorum.Sohbetin o bölümündeki şu diyalog, Bahçeli'nin bu konuda ne kadar hassas olduğunu açıkça gösteriyor.Soru: Derviş'ten dördüncü ortak diye de bahsedildi, Derviş'in çalışmasını başarılı buluyor musunuz?Bahçeli: ‘‘Suali hükümetin bir bakanı başarılı mı değil mi diye sorarsanız cevap veririm, koalisyon ortağı olarak dördüncü vasfı kabul etmem. Başbakan Yardımcısı olarak Bahçeli'nin bu hassasiyetinin haklı olduğunu düşünüyorum.Derviş, birbirinden oldukça farklı özelliklere sahip, üçlü bir koalisyon içinde çalıştığını ve ciddi anlamda bazı siyasi fedakárlıklar yaptığını unutmamalı.Yazımın başında Bahçeli'nin üç gazetecinin adını verdiğini söylemiştim. O iki gazeteci de CNN Türk'ten Mehmet Ali Birand ile Cumhuriyet'in Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay.MHP içindeki tartışmalarla ilgili bir soruyu yanıtlarken, ‘‘Mehmet Ali Birand Bey'in göremediği husus’’ diye söze giriyor, galiba yaptığı ve MHP'li muhalifleri konu alan bir TV programına değiniyor.Ama onları da şöyle son derece nazik bir üslupla eleştirmiş.‘‘Eksik bilgilerimiz var. Yani MHP'yi suçlamakla, MHP'yi birtakım şeylere endekslemekle ne gazetecilik olur, ne doğru bilgi akışı olur, ne de kamuoyunu aydınlatma görevi yerine getirilmiş olur. Bunu açıkça ifade ederken sizi incitmek anlamını taşıyan bir yaklaşımda değilim.’’Ama her zaman şunu söylüyorum.Gazetecilik mesleği, alkış almak kadar eleştiri almanın da normal kabul edilmesi gereken bir meslek.Bunlar Bahçeli'nin gazetecilerle yaptığı görüşmenin, detay sayılabilecek ilginç bazı yanları.2004'E KADAR Ama bana göre bu görüşmeyle Bahçeli'nin hem Türkiye'ye hem de dünyaya vermek istediği asıl önemli mesaj şu:‘‘Bu hükümet 2004'e kadar işbaşında.’’Bunun en sağlam temel taşı da Başbakan Ecevit'le Başbakan Yardımcısı Bahçeli arasında kurulan ‘‘çok sağlam’’ ve ‘‘karşılıklı saygıya’’ dayalı ilişki.Peki bu çerçeve içinde öteki Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın fonksiyonu ne?O da çok önemli.Çünkü o artık Avrupa ile ilişkilerin hızlandırılması konusunda ‘‘katalizör’’ görevi görüyor.Bütün bunlardan çıkardığım sonuç da şu.Türkiye'nin en azından daha iki yıl bir ‘‘siyasi istikrar sorunu’’ yoktur.Biz de aday değilizSOL kanatta ‘‘boş koltuk’’ formülünde gelişme var.Ercan Karakaş, liderlik konusunda sadece Murat Karayalçın ve Fikri Sağlar'ın ısrarcı olduğunu söylemişti.Dün önce Murat Karayalçın aradı.Günlerdir tartışılan bu ‘‘boş koltuk fikri’’ kimden çıkmıştı.Karayalçın adını vermedi. Sadece ‘‘Bir öğretim üyesi’’ demekle yetindi. Peki liderlik ısrarı. Ona cevabı da şu oldu:‘‘Ben şu an için bir uzlaşmaya hazırım. Liderlik ısrarım yok. Ama ocak, şubat ayına kadar beklerim. O tarihe kadar bir şey olmazsa, kendi partimi kurarım. Ayrıca, her siyasetçi mesul olduğu siyasi hareketin başında olmak ister. Bunu ayıplamamak gerekir.’’ Daha sonra Fikri Sağlar aradı.O da Erdal İnönü ayrıldıktan sonra liderlik konusunda ısrarlı olmadığını açıkladığını söyledi.Bu konuda asıl ısrarcı kişinin Ercan Karakaş olduğunu da ekledi.Bu iki açıklamadan sonra solda yeni kurulacak parti konusunda bir engel kalmadı sanıyorum.Dolayısıyla ‘‘boş koltuk’’ formülüne ihtiyaç kalmadan bir araya gelebilirler.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!