Babamın yerine beni itfaiyeci yapın

Güncelleme Tarihi:

Babamın yerine beni itfaiyeci yapın
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2002 01:55

İstanbul'da bir yangında ölen itfaiyeci Ersin Kırço'nun kızı, babasının yerine işe girmek istiyor. Çocukların, babalarının yerine alınması gelenek ama Başbakanlık genelgesi bunu engelliyor.

Bakırköy İtfaiye'nin yazıcısı Ersin Kırço, yeni yıla bir hafta kala, alevlerle 16 yıldır sürdürdüğü savaşı kaybetti. Samatya'daki üç katlı ahşap binanın kora dönmüş tahtaları altında kaldı. İki gün hastanede ölümle mücadele eden Ersin Kırço, hayat arkadaşı Hamide Hanım'ı, Saray Lisesi 3. sınıfa giden kızı Burçin'i, iki yıl önce evlendirdiği kızı Elçin'i, bir yaşındaki torunu Kutlay'ı bırakıp gitti. Geride, hasretini, anılarını, Binkılıç'taki iki katlı köy evini, bir de SSK'nın işlemlerini tamamlayıp ödeyemediği emekli tazminatı ile emekli maaşını bıraktı.

Babasının kaskı

Ersin Kırço'nun ölümüyle, itfaiyeci maaşının da kesildiği köy evine, üç iyi haber ulaştı. Kapıyı çalan, İtfaiye Daire Başkanı Sabri Yalın'dı. ‘‘Artık o bizim kızımız’’ dediği 17 yaşındaki Burçin'e, liseyi bitirebilmesi için burs ve diplomasını aldıktan sonra iş sözü verdi. Ersin Kırço'nun eşine de bir ev vermek için girişimlerinin sürdüğünü anlattı.

Sabri Yalın'ın yanında getirdiği pakette çok anlamlı bir de hediye vardı. Babasının görev yaparken giydiği itfaiyeci kaskını, Sabri Yalın'ın elinden alırken, Burçin'in gözyaşları kontrolden çıktı.

Burçin, babasının ölümüyle baş gösteren sıkıntılı dönemi atlatabilmek için okulu bitirir bitirmez işe girmek istiyor. Gönlüne düşen meslek, itfaiyecilik. Babası alevlerle savaşırken ölen bir kızın, neden böyle bir seçim yaptığının, korkup korkmadığının yanıtı buruk:

İtfaiyeci geleneği

‘‘Babamın anısına daha yakın olmak istiyorum. Ne de olsa baba mesleği...’’

Burçin, okulu bitirir bitirmez itfaiyeci olmak istiyor ama, 15 Ocak 1999 tarihli Başbakanlık genelgesi, hem onun hayaline hem de itfaiye geleneğinin sürdürülmesine engel. Kamu kuruluşlarında işçi olmak için merkezi sınava girmeyi öngören genelge, şehit düşen itfaiyecilerin bir yakınının teşkilatta işe alınması geleneğini sona erdirdi. Burçin, umudun tükendiği noktada değil. Sabri Yalın, ‘‘Biz onu sınava hazırlayacağız. Mutlaka kazanacak. Aramıza katılacak’’ diyor.

Yılbaşında emekli olmayı düşünüyordu

Yılbaşında emekli olmaya hazırlanan Ersin Kırço'yu, Samatya'daki yangına, talihsizlikler zinciri sürükledi. 41 yaşındaki itfaiyeci, Bakırköy İtfaiye Grubu'nda görevliydi. Grup binası tadilattaydı. O yüzden, Bakırköy'deki tüm ekip, Zeytinburnu İtfaiyesi'nde görev yapıyordu. 23 Aralık Pazar günü, Samatya'da yangın çıkınca, yakın olduğu için ilk takım, Zeytinburnu'ndan yola çıktı. Aralarında Ersin Kırço da vardı. Bakırköy'deki görev yerinde olsaydı, onun için telsizden geçen bir anons olarak kalacak yangına koştu. Alevlerin arasına girdi. Ersin Kırço, Samatya'daki yangında kora dönüşen tahtaların altında kaldığında, üzerinde alev yalamasına dayanıklı nomeks elbise vardı. Üç katlı binanın ahşap tavan kaplamaları, kapıları, merdivenleri, vücudunun alt tarafına yığıldı. O anı bir arkadaşı şöyle anlatıyor: ‘‘Ne olur beni çıkarın, ayaklarım yanıyor diye inliyordu. O kor yığınının altından çekemedik onu. Üzerine çok fazla tahta yığılmıştı. Hani çeksek, vücudunun altı kopacak gibi geldi bize. Bazı arkadaşlarımız, üzerindeki korları çıplak elle temizledi.’’ Alev alev yanan ahşap bir binaya girip girmeme konusunda, tüm arkadaşları, korkunç sonucuna rağmen Ersin Kırço ile aynı fikirdeydi. ‘‘Biz de içeri girerdik’’ diyorlardı. ‘‘Binanın içinin ahşap olduğunu bile bile mi’’ diye hayretle sorduğumuzda, yine ‘‘Evet’’ diyorlar tereddütsüz. ‘‘Girerdik. O an yangını söndürmekten başka bir şey düşünmüyorsun..’’

Beldesinden 120 itfaiyeci çıktı

Eski adı Istranca olan Binkılıç, Çatalca'dan hemen sonra İstanbul'un Tekirdağ sınırında, eski bir orman köyü. 1991 ara seçimlerinde belde olan Binkılıç'ın geliri ormancılığa endeksli. Fabrikası yok, tarım arazisi az olduğu için, iş peşine düşen Binkılıçlılar'a itfaiyenin yolunu 1970'li yıllarının başında Şükrü Vural, Bayram Katar ve arkadaşları açmış. Ardından, ormancılıktan sonra ikinci işleri itfaiyecilik olmuş. Çoğu emekli 120'ye yakın itfaiyeci çıkmış beldeden. Halihazırda, İstanbul'daki 45 itfaiyeci Binkılıçlı. Neden itfaiyeci oldukları sorusunu ise emekli itfaiyeci Cemil Başkaya, ‘‘Binkılıç'ın orman köylüsünün eli balta tutar. Yüreklidir. Çalışkandır. Onun için itfaiyeci olurlar’’ diye yanıtlıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!