Avrupa'nın ekonomik durumu

Güncelleme Tarihi:

Avrupanın ekonomik durumu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2004 17:18

Polonya'nın başkenti Varşova'daki Avrupa Ekonomi Zirvesi'nin bugünkü toplantılarında Avrupa'nın Ekonomik Görünümü masaya yatırıldı.

Haberin Devamı

The Ekonomist dergisi Avrupa Bölümü Editörü John Peet başkanlığındaki oturumda, özellikle Avrupa'da sürdürülebilir büyümenin nasıl sağlanabileceği üzerinde duruldu.

John Peet, euronun uygulamaya girmesinden önce, bu para biriminin Avrupa'daki ekonomik büyümeye katkı sağlayacağı görüşü olduğunu, fakat özellikle AB'nin üç büyük ekonomisi Almanya, Fransa ve İtalya'nın son yıllarda ortalama yüzde 1.6 oranında bir büyüme sağlayabildiğini söyledi.

İtalya Yenilik ve Teknoloji Bakanı Lucio Stanca, ekonomideki istikrarın gerekli olduğunu, fakat ekonomik büyümenin daha da önemli olduğunu vurguladı.

Lucio Stanca, Avrupa'daki piyasaların daha da büyütülmesi gerektiğinin altını çizerken, Avrupa Birliği'nde tek pazarın sağlanması gerektiğini kaydetti.

2 Mayıs'ta, Polonya'nın yeni Başbakanı olarak göreve başlayacak olan Marek Belka da, genişlemenin bazı sorunları ve getirileri olacağını hatırlatırken, genişlemenin AB'ye canlılık ve ekonomik büyüme getireceğini, fakat yeni üyelerin de gerekli uyum reformlarını yapması gerektiğini ifade etti.

Haberin Devamı

AVRUPA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

Avrupa'nın, esnek çalışma piyasası ve kamu finansmanının iyileştirilmesi reformlarını gerçekleştirmesi halinde daha hızlı büyüyebileceği vurgulandı.

Küresel ekonominin, kısmen ABD ve Çin'deki ekonomik büyümenin katkısıyla canlandığı belirtilirken, Japonya ile Asya ülkeleri ve Latin Amerika ülkelerindeki büyümenin de güçlü olduğu ifade edildi.

Euro bölgesindeki ekonomik büyümenin ise tam bir hayal kırıklığı yarattığı bildirildi. Euro bölgesinin bu yıl yüzde 1.7'nin altında büyümesinin beklendiği vurgulanırken, ABD'nin büyüme tahminin ise yüzde 4.2 olduğu belirtildi.

AB'de, Kuzey ülkeleri, İngiltere, İspanya ve İrlanda'nın, uyguladıkları esnek istihdam piyasası uygulaması ile vergi oranlarındaki düşüklük nedeniyle, diğer üyelere göre daha canlı bir ekonomik canlanma sağladığı, İtalya, Almanya ve Fransa'nın ise gereken reformları uygulamaması nedeniyle yeteri kadar büyüyemediği ifade edildi.

Ekonomik büyümenin sağlanması için Avrupa Merkez Bankası'nın faiz oranlarını düşürebileceği de vurgulandı. AB'deki yetersiz büyümede tüketicinin güvensizliğinin de önemli bir faktör olduğu belirtilirken, tüketici güveninin yeniden tesis edilmesi halinde büyümenin de artabileceği bildirildi.

Haberin Devamı

AB'nin 15 üyesinden altısının, ABD'den daha düşük bir işsizliğe sahip olmasına karşın, geri kalan kısmında işsizliğin daha yüksek olduğu kaydedildi.

AB'ye yeni katılacak olan Doğu ve Orta Avrupa kökenli ülkelerin, yatırımlar açısından daha cazip olduğu da ifade edilirken, özellikle Estonya ve Slovakya'nın yatırımcılar açısından cazip olduğu, ayrıca Estonya'nın, Fransa ve İspanya'dan daha rekabetçi bir ekonomi durumunda bulunduğu da bildirildi.

AVRUPA SOSYAL MODELİ

Refah devletinin bir ifadesi olan Avrupa Sosyal Modeli'nin, yüksek düzeyde bir verimlilik, eğitim, esnek çalışma piyasası ve iyi çalışan bir hükümet finansmanıyla sağlanabileceği de vurgulandı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!