Atatürk yaÅŸasaydı ‘‘Atatürk yaÅŸasaydı’’ diye baÅŸlayan cümleleri yasaklardı

Güncelleme Tarihi:

Atatürk yaşasaydı ‘‘Atatürk yaşasaydı’’ diye başlayan cümleleri yasaklardı
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 28, 2003 00:00

Cumhuriyet'i bir ‘‘rejim’’ olarak deÄŸil bir nimet olarak algılamadıkça bu toplum; cumhuriyetin gerçek deÄŸerini de bilemeyecek. Bu ülke için kanını, canını, emeÄŸini vermiÅŸ bir sülalenin mensubu olarak bu eleÅŸtiriyi yapmak en doÄŸal hakkımdır.RAHMETLÄ° dedem Süleyman Ertem, bir ‘‘İstiklal Harbi’’ gazisiydi. ÇocukluÄŸum boyunca onun anlattığı hikayeleri dinledim.Dedem, ‘‘Gazi PaÅŸa’’ demeyi tercih ettiÄŸi Atatürk'e ve bütün yaptıklarına büyük bir hayranlık duyardı. CHP örgütlerinde çalışmıştı Cumhuriyet'in ilk yıllarında.Son oy kullandığı seçimler, 1983 seçimleri olmuÅŸtu. Belki de hayatında ilk kez bir ‘‘sağ’’ partiye Turgut Özal'a oy vermiÅŸti. Ailemizde o güne kadar kimse CHP dışında bir partiye oy vermemiÅŸti. GaripsemiÅŸtim dedemin bir saÄŸ partiye oy vermesini. Sonra öğrendim ki; Kenan Evren'e kızarak oyunu son anda deÄŸiÅŸtirenlerdendi.Dedem Süleyman Ertem tam bir Atatürkçü'ydü. Aynı zamanda etrafında ‘‘Hafız’’ olarak tanınırdı. Çünkü çok güzel Kuran okurdu.Haftada bir gün, yalnız başına bir odaya çekilir ve Kuran okurdu.Din konusunda çok bilgiliydi ama onun yanında geçirdiÄŸim yaz mevsimleri boyunca mahalleden bazı çocukların Kuran kursuna gittiklerini, benim de gitmem gerekip gerekmediÄŸini sorduÄŸumda kısaca ‘‘Gerek yok, istersen sonra öğrenirsin okumayı’’ demiÅŸti.*Dedem Süleyman Ertem'in seyretmeyi sevdiÄŸim ritüellerinden biri de resmi bayramlarda bayrak asmasıydı.Ritüel derken abartmıyorum. Bayrak sandıktan özenle çıkarılırdı. Anneannem Nazike Ertem bayrağı ütülemekle, ben de dedeme lojistik destek saÄŸlamakla görevli olurdum. Dedem bayrağı Ãœsküdar'daki üç katlı evin penceresine saÄŸlam bir ÅŸekilde astıktan sonra, sokaÄŸa çıkar, evimizin karşısında durur ve düzgün gözüküp gözükmediÄŸine bakardı.Her seferinde düzgün olurdu.Ä°lkokulda Cumhuriyet Bayramı'nda ÅŸiir okuduÄŸumu öğrendiÄŸi zaman beni çağırıp ÅŸiiri ona da okumamı istemiÅŸti.Benim ciddiyetimle hafiften dalga geçermiÅŸ gibi bir gülümsemeyle (Galiba biraz gurur da duyuyordu benimle) defalarca okutmuÅŸtu.Ä°ki kızını, annem Sevim'i ve teyzem Zehra'yı tam bir Cumhuriyet çocuÄŸu olarak büyütmüştü.OÄŸullarını da asker yapmıştı dedem. Bir oÄŸlu, Tabip Binbaşı DoÄŸan Ertem ÅŸehit oldu. DiÄŸer oÄŸlu Albay Ä°hsan Ertem, emekli olduÄŸunda Kore Gazisi'ydi.*Rahmetli babam Osman Atkaya'ya doÄŸum yılı sorulduÄŸunda kısaca ‘‘Cumhuriyet çocuÄŸuyum’’ derdi. 1923 yılında doÄŸmuÅŸtu.Babam bir Cumhuriyet çocuÄŸuydu fakat Cumhuriyet'in doÄŸduÄŸu topraklarda doÄŸmamıştı.Muhacirdi. Ãœsküp, Kalkandelen'den Türkiye'ye geldiÄŸi vakit, Cumhuriyet rejimi emekleme devresindeydi.Babam solcuydu. Atatürk'ün en büyük devrimcilerden biri olduÄŸunu düşünürdü.AskerliÄŸini, Ä°kinci Dünya Savaşı yıllarına denk geldiÄŸi için çok ama çok uzun yapmıştı. Yine de eÄŸlendiklerini söylerdi.1970'li yıllarda Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerini paltosunun içinde saklardı dedemlere giderken.Dedemden çekindiÄŸinden deÄŸil. Dedem de Hürriyet ve Milliyet okurdu. Babamın gazeteleri paltosunun içine saklamasının nedeni, Ãœsküdar Meydanı'ndaki karşıt görüşlülerdi.Cumhuriyet'in 50'nci yılında beÅŸ yaşındaydım. Televizyonda seyrede seyrede öğrendiÄŸim 50'nci Yıl Marşı'nı büyük bir ciddiyetle karşısına dikilip okuduÄŸumda çok gülmüştü.Artık nasıl bir ciddiyetle okuyorsam... O da dedemin ÅŸiir okuttuÄŸu gibi marÅŸ okutmuÅŸtu bana...*1981'de Atatürk'ün 100'üncü doÄŸum yılı kutlanırken ortaokul öğrencisiydim. 12 Eylül yönetimi öyle bir Atatürk bombardımanına tutmuÅŸtu ki bizleri, deyim yerindeyse gına gelmiÅŸti. ‘‘Atatürk yaÅŸasaydı...’’ diye baÅŸlayan cümlelerin ortak özelliÄŸi sıkıcı ve boÅŸ olmalarıdır. Böyle cümleler kuran arkadaÅŸlarımı ‘‘Atatürk yaÅŸasaydı, ‘Atatürk yaÅŸasaydı...' diye baÅŸlayan cümleleri yasaklardı’’ diye uyarırdım.Sanırım Atatürk 1981’de yaÅŸasaydı, doÄŸum gününün öyle kutlanmasına da karşı çıkardı. O dönem benim gibi öğrenci olanların çoÄŸu bu görüşüme katılacaktır herhalde.Dedeme ‘‘Bıktırdılar dede Atatürk'ten’’ dediÄŸimde çok kızmıştı.*Cumhuriyet'i bir bayram olarak kutlamayı öğrenemediÄŸimiz; bu önemli günü resmi geçitten çıkarıp bayrama çeviremediÄŸimiz sürece kıymetini anlayamayacağız gibi geliyor bana. Annem hálá bayrak asıyor Cumhuriyet Bayramları'nda. Ama o da farkında her sene asılan bayrakların sayısının azaldığının.Cumhuriyet'e duyulan baÄŸlılık hamasi söylemlerin ötesine geçmedikçe, bu bayram Amerikalılar'ın 4 Temmuz'u veya Fransızlar'ın 14 Temmuz'u gibi gönülden bir coÅŸkuyla bir parti gibi kutlanmadıkça, Cumhuriyet'i bir ‘‘rejim’’ olarak deÄŸil bir nimet olarak algılamadıkça bu toplum; cumhuriyetin gerçek deÄŸerini de bilemeyecek. Bu ülke için kanını, canını, emeÄŸini vermiÅŸ bir sülalenin mensubu olarak bu eleÅŸtiriyi yapmak en doÄŸal hakkımdır.Cumhuriyet Bayramı'nız kutlu olsun!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!