Asmalı mı, beslemeli mi

Güncelleme Tarihi:

Asmalı mı, beslemeli mi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Öcalan'a idam kararı, dünyada ve Türkiye'de tartışılıyor

Bebek katili için ‘‘vatana ihanet’’ suçlamasıyla verilen idam kararının infazı konusunda farklı görüşler var. Yazarlar, parlamenterler, şehit yakınları ve yabancı çevreler, karardan çok, kararın uygulanıp uygulanmaması konusunda değişik görüşler ortaya koyuyor.

İdamı ne getirir ne götürür

Oktay EKŞİ (Hürriyet Başyazarı): Adalet son sözünü söyledi ve 1984 Ağustos'undan beri yurdumuzda meydana gelen 19 bin silahlı eylem sonucu binlerce insanın ölmesine sebep olan Abdullah Öcalan'ın ‘‘idamına’’ karar verdi. Bunda beklenmedik bir şey yoktu. Abdullah Öcalan'ın idam edilmesi Türkiye için gerekli ve yararlı mıdır, değil midir? mesele budur. Bu sorunun yanıtını aramak da hepimizin görevidir. Nitekim önümüzdeki günlerde yapmak istediğimiz budur.

Zamana ihtiyaç var

Ertuğrul ÖZKÖK (Hürriyet): Öcalan hakkında verilen idam cezası, bundan önceki Kürt isyanının lideri Şeyh Sait'in idamı ile aynı güne rastladı. Kaderin bu cilvesi, belki hepimiz için iyi bir muhasebe yapma imkanı da sağlar. Serinkanlı bir değerlendirme yapabilmek için biraz zamana bile ihtiyacımız var.

Bağırlara taş basmaya değer

Tufan TÜRENÇ (Hürriyet): Hiç kuşku yok ki tarih, dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı teröristi olan Abdullah Öcalan'ın bu cezayı fazlasıyla hak ettiğini yazacak. Ama hiç kuşkusuz önemli olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yüce çıkarlarıdır. Onun için bütün acıları unutmaya, bağırlara taş basmaya değer.

Asalım gösterileri anlamsız

Emin ÇÖLAŞAN (Hürriyet): Bütün mesele, Apo acaba idam edilecek mi, yoksa devreye başka gelişmeler girecek mi? Apo sonuçta idam cezasını çoktan hak etmiş biridir. Ama bunun karşılığı, Apo için anlamsız ve gereksiz ‘‘derhal asalım’’ gösterilerine girişmek olmamalı.

Hiç şehidin bayramı olur mu

Enis BERBEROĞLU (Hürriyet): Balıkesir'den gelen davulcu da tıpkı şehit yakınları ve Abdullah Öcalan gibi karar anını bekliyor. Karar idam çıkarsa sevabına davul çalacak. Naklen kararın ilk cümlesinin duyulmasıyla birlikte Roman tokmak coşuyor... Şehit ve bayram... Hiç şehidin bayramı olur mu?

Öcalan'dan öc almak

Mümtaz SOYSAL (Hürriyet): Yitirilen insanların öcünü Öcalan'dan almak. Öcün alınmasıyla gidenin geri gelmeyeceği bilinse de, ağır basan düşünce budur. İdam cezasını kaldıran yeni Türk Ceza Kanunu öntasarısı da 1997'den beri hükümetlerin önünde beklemekte. O metin, mübebbet hapis cezalarının ikiye ayırarak, bilinen ‘‘müebbet’’ten öteye bir de ölüm cezasının yerine geçebilecek ‘‘ağırlaştırılmış müebbet cezası’’ getiriyor. İnsanları, neredeyse asılmadıklarına hayıflandıracak bir ceza.

İdamı doğru bulmuyorum

Hasan CEMAL (Milliyet): Ben ölüm cezasının infazını doğru bulmuyorum. Hem de öteden beri ölüm cezasının kaldırılmasından yanayım. Sonbahara kadar vakit var! Yarınları,yeni barışı planlarken, akan kanların eğer boşa gitmemesini de istiyorsak, duygularımızdan sıyrılarak düşünebilmeliyiz.

Yeni Apo arıyorlar

Bekir COŞKUN (Hürriyet): Bence dün mahkum olan sadece Apo değildi. Teröre destek veren, teröristi besleyen, onların eline silah verip yaşlı-kadın ve çocukların üzerine salan Suriye-Yunanistan başta olmak üzere birçok ülke, kararda yer almasalar da mahkum oldular. Ben biliyorum, şimdi onların aradıkları tek şey vardır: Yeni bir Apo...

Kararı idam ama idama karşı

Umur TALU (Milliyet): Aslında Mahkeme Başkanı Turgut Okyay durumu özetledi: Karar, idam. Ama bir hukukçu olarak hakim, bu davada değil, genel olarak, ilkesel olarak ‘‘idama karşı olduğunu’’, fakat kanunların gereğini yerine getirdiğini söyledi daha sonra. Acılar ve duygular hatta kanunlar ile aklın dengesini kurabilmek kolay değil.

Batı'nın tavrı sertleştirir

Doğan HEPER (Milliyet): Öcalan kararı çıktı: Ölüm. Zaten mahkemeden başka bir karar çıkması beklenmiyordu. İdam kararının uygulanıp uygulanmamasına; Türkiye'nin bütünlüğünün, birlik, beraberlik ve düzeninin, toplumsal uzlaşmanın, huzurun sağlanması, büyük Türkiye'nin geleceği açısından bakılmalıdır. bu konuyla yani idam kararı ile ilgili olarak Batı'nın tepki gösterip türkiye'yi kınamaya kalkması olsa olsa Türkiye'yi daha da sertleştirir. Harekat alanını daraltır. Baskı, sonucun değişmesine değil değişmemesine yol açar. Batı'nın bunu bilerek hareket etmesi gerekiyor.

Türkiye'nin yararına bakmalı

Taha AKYOL (Milliyet): Apo idam cezasını elbette hak etmiştir. Fakat infaz edip etmeme kararını verirken esas ölçü ‘‘Türkiye'nin yararı’’ olmalıdır. PKK kesinlikle mağlup edilmiştir. Bu, Türkiye'nin gerçek bir zaferidir. Ancak sorun çözülmüş değildir. Türkiye, bu zaferini, sorunu çözücü açılımlar için iyi değerlendirmelidir.

Karar ulusal vicdanı yansıtıyor

Güneri CIVAOĞLU (Milliyet): İçte ve dışta birçok artılar ve eksiler dikkate alınarak, ‘‘Öcalan için yolculuğun henüz başladığını ve yolun nereye varacağını henüz göremediğimizi’’ söyleyebiliriz. Ancak idam kararı, bebelerin, günahsız insanların, fidan gibi gençlerin, güvenlik güçlerimizin insanlık suçlusu katili için ulusal vicdanı yansıtmaktadır.

Cezası idamdan ağır olsun: Yaşasın

Yağmur ATSIZ (Milliyet): Ben ilke olarak ölüm cezasına karşıyım. Onun için diyorum ki ‘‘cezası idamdan da ağır olsun!!! Bırakınız, yaşasın!!!’’ Öcalan'dan öcalmanın en etkin yolu budur...

Büyük hesapta doğruyu bulmak

Güngör MENGİ (Sabah): Apo, ağırlaştırılmış müebbete mahkum olarak hücresinde ölmekten beter yaşamaya devam ettikçe, PKK, kendi lideri tarafından düşürüldüğü çirkeften çıkamayacaktır. Ama infaz onlara yeni bir fırsat verecektir. Hakkımız olan barış biraz daha gecikecektir. Büyük bir hesap bu. Doğruyu bulacağız.

İdam varsa uygulanır

Feyzi HEPŞENKAL (Star): Türkiye'de idam cezası ‘‘resmen’’ var fakat 15 yıldır ‘‘fiilen’’ uygulanmıyor! Açıkçası TBMM, Anayasa'nın kendisine yüklediği bir görevi yıllardır yerine getirmeyerek en azından ‘‘görevi ihmal’’ ve hatta ‘‘görevi suistimal’’ suçu işliyor. Tamam. İdam cezasını kaldıracaksan, kaldır. ‘‘Ben idam cezasının kaldırılmasına karşıyım arkadaş, kim ne derse desin, karşıyım.’’

İnsanımız idam diyorsa, o olur

Şakir SÜTER (Akşam): Biz önce kendi insanımızın sesine kulak vermek zorundayız. Bu ses de, ‘‘idam’’ diyor ve başta Meclis olmak üzere, bu sesin dediği olacaktır!..



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!