Arif'in ailesinden 'silahsızlanma' çağrısı

Güncelleme Tarihi:

Arifin ailesinden silahsızlanma çağrısı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2013 12:31

İzmir'de yılbaşı gecesi havai fişek gösterisini izlediği sırada başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 10 yaşındaki Arif Dallı'nın ailesi 'silahsızlanma' çağrısında bulundu.

Bornova ilçesi Yunusemre Mahallesi'ndeki evlerinde yılbaşı gecesi oğlunun vurulmasını ve sonrasını AA muhabirine anlatan Arif'in annesi Yıldız Dallı, olayın üstünün kapatılmamasını ve attığı kurşunla Arif'in ölümüne sebep olan kişinin bulunmasını istedi. Bu işin peşinin bırakılmaması gerektiğini, polislerin de zaten gece gündüz olayı aydınlatmak için çalıştıklarını ifade eden Yıldız Dallı, katilin bulunmasının çocuklarını geri getirmeyeceğini ancak bir nebze de olsa acılarını hafifleteceğini söyledi.

Umut'un annesinden ziyaret

Daha 10 yaşındayken çocuklarını toprağa vermenin acısını yaşadıklarını, bir haftadır ancak 2 kez gidip oğlunu mezarında ziyaret edebildiğini anlatan Dallı, Karabağlar'da bir parkta oynarken vurulan Umut olayında olduğu gibi Arif'in katilinin de bulunacağına inandıklarını dile getirdi.
Dallı, “Umut'un katilinin bulunduğu gibi inşallah bizim çocuğumuzun ölümüne sebep olan da bulunur. Bu işin peşini bırakmasınlar, bunu istiyoruz. 1 yıl da geçse, 2 yıl da geçse katil bulunsun. O evinde rahat oturuyor ama ben 19 gündür yediğim yemeği bilmiyorum. Dayanamıyorum çünkü, bu nedenle sürekli tedavi görüyorum” diye konuştu.
Umut'un annesi Gülhan Ceylan'ın da evlerine gelerek kendilerini ziyaret ettiğini, kendilerini bu işin peşini bırakmamaları, mücadele etmeleri tavsiyesinde bulunduğunu belirten Dallı, iki acılı anne olarak karşılıklı oturdukları süre içinde göz göze dahi gelemediklerini, sürekli ağladıklarını vurguladı.
Dallı şöyle konuştu:
“Oğlumun öldüğü günün ertesinde gece saat 02.00-03.00'e kadar silah sesi geldi. Herkes silah atıyor. Arif'in olayından sonra da buralarda silah sesi duymaya devam ediyoruz. Her zaman buralarda silah sesleri duyuyoruz. Bir sevinçle atılan bir kurşun işte bizde olduğu gibi bir aileyi yıkıyor. Hem maddi hem manevi olarak mahvolduk. Eşimin şu anda eli işe varmıyor, çalışamıyor. Eşim inşaat işçisiydi. 'Bir senede ancak kendimi toparlayabilirim' diyor. Biz yılbaşı kutlama meraklısı değiliz o gün kardeşlerim de oraya gelmişti. Hep beraber olalım istemiştik. Ölümü inkar etmiyorum, ölene çare yok. Rabbim onun kaderini öyle yazmış. Ama bu ölüm çok acı. Bu kör kurşun yönünü şaşırdı, 18 kişinin içinde benim evladımı buldu. Evin terasında çevre duvarları da yüksek, oğlumun boyu da kısa ama hepimizin arasında onu buldu.
Karşıyaka'ya doğru bakıyorduk, bir de mahallemize yakın olan Forum Bornova'daki havai fişekleri izliyorduk. Millette balkonlara çıkmıştı. Çocuk ortamızda duruyordu. Kızım bize seslendi. Arif'in başından kanlar aktığını söyledi. Yorgun kurşun olmadığı direkt olarak bize doğru sıkıldığı tespit edildi. Biz terasta 6. kattaydık. Orada en yüksek binalardan birisi babamın eviydi. Sıkan da muhtemelen bizimle eş değer yükseklikteki bir binadan gelmiştir. O da benim oğlumun kaderi 10 sene yaşadı ömrü o kadarmış. Kanının yerde kalmamasını istiyoruz. Bunu yapan kimse bulunmasını istiyoruz. Bugün bana yaptı, yarın gider başkasının da ocağını söndürür. Bu ilk değil ki, ne ilk olacak ne de son olacak. Bu silahlar kalkmadığı müddetçe bu olaylar daima devam edecek. Bir ana yüreği olarak çocuğumuzun katilinin bulunmasını istiyorum.”

Polis olmak istiyordu

Arif'in en büyük hayalinin büyüyünce polis olmak olduğunu belirten Yıldız Dallı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda okul programıyla yaptıkları bir polis merkezi ziyaretinde Arif'in polislerin koltuğuna oturur haldeki fotoğrafını gösterdi.
Baba Şerafettin Dallı da, olay günü ziyarete gittikleri kayınpederinin evinden tam kalkmak üzere olduklarını, Arif'in “havai fişek gösterilerini izlemek istiyorum” ricasıyla biraz daha kalmaya karar verdiklerini ve bu elim olayı yaşadıklarını anlattı. 5 çocukları olduğunu Arif'in ise tek erkek çocuk olduğunu belirten Şerafettin Dallı, oğlunun ölümüne yol açan kişinin bulunması için emniyetin mahallede sürekli inceleme yaptığını, mahallede silahı bulunanların silahlarının da toplandığını söyledi.
Şerafettin Dallı, “Ben diyorum ki bu silahları toplasınlar, her önüne gelen silah ruhsatı alamasın. Herkesin belinde bir silah var. Yılbaşı gecesi de oturduğum yerden çok fazla silah sesi duydum. Bu mermi çok yakından atılmış, çünkü bir silah mermisi 500 metreden adam öldürmez. Benim komşularımdan da ricam, Allah'ını, peygamberini seven, gören bilen gelsin, bize söylesin. Vicdanı olan adam gelir, bize söyler. Eşim şu anda ayakta duramıyor. Şu anda benim de elim ayağım tutmuyor. Çalışamıyorum. 19 gündür daha uyumadım” diye konuştu.
Arif'in dedesi Fethi Yavuz ise olayı gerçekleştiren kişinin yakalanması için emniyetin elinden geleni yaptığını, İzmir Valisi ve Emniyet Müdürü'nün kendileri ile sürekli görüştüğünü ve bu işin peşini bırakmayacaklarını dile getirdi.
Yavuz, “Devletimiz ilgili tüm kurumlarıyla bu işle ilgileniyor. Bu olayın aydınlanacağına ve yapanın da gidip cezasını çekeceğine inanıyoruz” dedi.
İzmir Bornova'da 11 yaşındaki Arif Dallı, yılbaşı kutlaması için gittikleri dedesinin evinin çatısında havai fişek gösterisini izlediği sırada başına isabet eden kurşunla ağır yaralanmış, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı. Tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen Arif Dallı hayatını kaybetmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!