AraÅŸtırma Dünyasından

Güncelleme Tarihi:

Araştırma Dünyasından
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 19, 2005 00:00

Bir embriyo ne zaman insan sayılmalı?Ana rahminde döllenmiÅŸ yumurta olan embriyonun ne zaman insan sayılması gerketiÄŸi konusunda bütün dünyada yıllardır süren bir tartışma var. Bu konuda uzmanlar anlaÅŸamıyor. Kilise ise döllendikten itibaren embriyonun insan sayılmasından yana ve bu nedenle de kürtaja karşı. Ama çoÄŸu bilim adamı da embriyonun insan olabilmesi için bazı ÅŸeyleri hissedebilmesi gerekir ve bu amaçla da duyu organlarının geliÅŸmesi gerektiÄŸini düşünüyor.Konunun en çok tartışıldığı ve Anayasasının döllenmiÅŸ yumurtayı insan kabul ettiÄŸi ülkelerden Almanya’da bu defa halka soruldu. Halk Anayasa gibi düşünmüyor. Freiburg Ãœniversitesi’nden biyoetik araÅŸtırmacılırınn yaptığı ankete göre, soruÅŸturmaya katılanların sadece üçte biri döllendiÄŸi ve rahme tutunduÄŸu andan itibaren embriyonun insan kabul edilmesi görüşünde. SoruÅŸturmaya katılanların dörtte biri için, embriyonun insan olması, rahme tutunduktan altı gün sonra baÅŸlıyor. Geri kalan yüzde 40’ı embriyonun insan olarak kabul edilmesini, çok daha sonraya bırakıyor. Burada özellikle beyin oluÅŸmasına önem veriliyor. Uzmanlar çoÄŸunluÄŸun beynin oluÅŸumunu dikkate almasını şöyle deÄŸerlendirdi: ‘şaşırtıcı bulduk, çünkü insan genetikçileri olarak bizler de benzer düşüncedeyiz..’ Bu arada kadınların embriyonun insan oluÅŸumunu erkeklere kıyasla daha erken safhalara alması da dikkat çekiciydi.Ne zaman embriyo insandır, size göre? Sorusuna verilen yanıtların oranları şöyle: Döllenme sırasında: % 7,9; DöllenmiÅŸ hücreler: % 20.8; 4/8 hücre bölünmesinde: %4; rahme tutunma devresinde: %24.3; Beyin organının oluÅŸmasında: %24.1; rahimde insan formu aldığının belirlenmesiyle: %15.8; DoÄŸumla: %3.Sabah saat 8’de okul çok erkenSikago’da Northwestern Ãœniversitesi araÅŸtırmacıları, sabah 8’e doÄŸru derslerin baÅŸlamasının, öğrencilerde kronik uyku eksikliÄŸi yarattığını ortaya çıkardı. Pediatrics isimli dergide yayımlanan araÅŸtırmaya göre, öğrenciler öğleden sonra, sabahlara kıyasla dikkat çekici bir ÅŸekilde daha verimli. AraÅŸtırma 60 öğrencinin ayrıntılı bir ÅŸekilde izlenmesi ve testlere tabi tutulması ile yapıldı. Çocuklar düzenli uyku defteri tuttular. Ayrıca düzenli olarak testler doldurmak zorunda bırakıldı, buradan akaç reaksiyon yeteneklerini ölçmekti. Okul zamanlarında öğrenciler, tatil günlerine kıyasla 2 saat daha az uyuyor. Verimlilik testinde öğrenciler, saat 11’den sonra, sabahlara kıyasla, çok daha verimli olabiliyor ve üretebiliyorlar. Sabahları ise ödevlere konsantrasyonlarında zorlanıyorlar. AraÅŸtırmacılar şöyle diyor: Oysa öğrenim saatleri ve planları, öğrencilere, verimliliklerinin en az olduÄŸu saatlerde büyük ödevler yüklüyor. AraÅŸtırmayı yapanlardan Martha Hansen, eÄŸer ders saatleri öne alınamazsa, en azından önemli dersler sabaha deÄŸil daha sonraya kaydırılabilir, dediFransa’da ve Almanya’da yapılan araÅŸtırmalar da, benzer sonuçlar doÄŸurmuÅŸtu.Troya: Schliemann’ın mektubu açık artırmadaAlmanya- Hamburg’da Troya hazinesini bulan Alman arkeolog Heinrich Schliemann’ın bir mektubu açık arttırma ile satıldı. 1.56 santim boyunda olan Schliemann, 1851 yılında Washington’da iken babasına gönderdiÄŸi mektupta, ‘bu kadar güzel yemeklere dayanamayıp çok ÅŸiÅŸmanladım’ diye yazıyordu. O sırada 29 yaşında olan Schliemann, mektubunu okunur bir el yazısıyla, yazmış ve aynı zamanda yanlamasına da sayfaları doldurmuÅŸtu. Acaba cimriliÄŸinden mi yoksa o sırada elinin altında kağıt yokluÄŸundan mı?2000 Euro’ya alıcı bulan Schliemann’ın mektubundan baÅŸka, 1883 yılında, hazina avcılığının ününün doruÄŸunda iken, üvey kardeÅŸi Wilhelm’e de bir mektup yazmış ve onu eleÅŸtirmiÅŸti: ‘beni kötü sigaralara layık görmen üzücü’. 1884’de Atina’dan gönderdiÄŸi bir mektubunda ise meÅŸe varillerde yıllandırılmış güzel ÅŸaraplar ve bir sandık da rom istiyordu. BaÅŸka bir mektubu da, öldüğü 1890 yılına aitti. Bu mektubunda ünlü arkeologları, Troya’nın bulunduÄŸu Hisarcık Tepesine davet ediyor ve kendi keÅŸfinin keyfini yaÅŸamak istiyordu. Mektup şöyle bitiyor: Allahaısmarladık Troya!’.Akıllı hapishane hücresiHapishane hücresinin zeminine yerleÅŸtirilen özel bir algılayıcı (sensör), mahkümün isyan etmesi durumunda alarm veriyor. Fin ÅŸirketi Emfit tarafından geliÅŸtirilen duyarlı araç, hücrede oturan mahkümün hareketlerini düzenli olarak kaydedip bildiriyor. Duyarlı araç, elektrikli bir polimer filmden ve bir çok elektroddan oluÅŸuyor, zemin üzerinde ayak hareketleri elektrodlar tarafından kaydediliyor ve ayak hareketlerinde edÄŸiÅŸiklik olması durumunda bunu bildiriyor. Åžu sırada iki prototip bir Fin karakolunda test edilmekte. Akıllı zemin, aynı zamanda bir psikiyatri kliniÄŸine de hasta izlemesi için yerleÅŸtirilecek. Sensör, ÅŸu sıralarda demans hastalarının yataklarına da konması planlandı. Yataklardaki algılayıcılar, sadece bunama hastalarının hareketlerini deÄŸil, nefes alış veriÅŸlerini ve kalp atışlarını da ölçecek.Pilden atomik elektrikKalp pili taşıyanlar için pilin boÅŸalması, küçük bir operasyon anlamına gelir. Hastanın pili deÄŸiÅŸmek zorundadır. Bazı durumlarda, insanların bu pili deÄŸiÅŸtirmesi mümkün olmayabilir. ABD’de Rochester Ãœniversitesi’nden bilmim adamları, bu nedenle çok çok uzun ömürlü bir üretmenin gerekliliÄŸini düşündü. Ve bu amaçlar ömürleri azalan, çürüyen atomları kullanmayı planladılar. Betavoltaik adı verilen teknik, ilke olarak aslında 50 yıldır biliniyor.Bir gazın radyoaktif parçalanması sırasında ortaya çıkar yüksek enerjili elektronlar yakalanmakta, bir silisyum diyoduna yerleÅŸtirilerek elektrik eldesi için kullanılmakta.Bugüne kadar bu yöntemden yararlanmak cazip ve ekonomik deÄŸildi. Bilim adamları bunun daha ekonomik ve rekabet edici kılmak için, diyodları üç boyutlu yüzey olarak planladılar. Ve bu yüzeylerde elektrodlar daha iyi yakalanıp elektrik eldesi için kullanılabiliyor. 3 boyutlu diyodların geliÅŸtilmisiyle çok uzun ömürlü bir pil üretimi mümkün olacak.Hap ile daha uzun seksAmerika’da, seksi daha zevkli hale getirkdiÄŸi ileri sürülen bir tabletin satışına izin verildi. Seks hapı Dapoxetin içeriyor. Ä°lacın, erkeklerin yüzde 34’ünün sorunu olan erken boÅŸalmayı önlediÄŸi ve geciktirdiÄŸi belirtilmekte. Amerikan ilaç ÅŸirketi Johnson and Johnson’un yaptığı açıklamaya göre, ilaç 2614 erkek üzerinde denendi. Bunların yarısı, boÅŸalmayı daha iyi geciktirdiklerini açıklamışlar. Erken boÅŸalma, erkeklerin düzenli olarak, iliÅŸkiye baÅŸladıktan 2 dakika önce orgazm olmaları durumunda kabul ediliyor. Hastanelerde bilgisayar kullanımı, hastane enfeksiyonunu artırıyor mu?Hastanelerde bilgisayar kullanımının büyük bir olasılıkla hastahane bakterilyerinin yaygınlaÅŸmasına hizmet ediyor. ABD’de yapılan bir araÅŸtırmaya göre, bakteriler veya virüsler özellikle bilgisayar klavyelerinin çeÅŸitli insanlar tarafından kullanılmasıyla yayılıyor. Bilgisayarların havalandırma sistemlerinin de bakteriler bakımından zengin bir depo olduÄŸu görüldü. MRSA adıyla bilinen ve antibiyotiklere dirençli çok ünlü bir hastane bakterisi, örneÄŸin, bir bilgisayar klavyesinde 6 haftaya kadar yaÅŸayabiliyor. Oradan da hastahane personeli tarafından hastanenin içine yayılabiliyor... Doktor ve hemÅŸiler ellerini yıkasalar bile!KonuÅŸan robotTokyo Waseda Ãœniversitesinden mühendis Atsuo Takanishi ve arkadaÅŸları, konuÅŸan bir robot ürettiler. Robotun artikülasyonu insanınkine yakın. Robot, konuÅŸmaya baÅŸlamadan önce yapay akciÄŸerlerini hava ile doldurmak zorunda. Lastikten olan dili 7 farklı pozisyona girebiliyor. Robotun dudakları, diÅŸleri ve damağı bile var. Makinenin geliÅŸtiricileri, konuÅŸma sürecinin temelinde yatan karmaşık mekanizmaı daha iyi anlamak için böyle bir robot ürettik, dedi. AraÅŸtırmacılar, uzun vadeli olarak, konuÅŸma özürlüler için bir yardımcı geliÅŸtirmek niyetindeler. Robot ÅŸimdiden, mühendislerin mikrofondan söylediÄŸi sözcükleri taklit edebiliyor: Özel bir yazılım konuÅŸmayı analiz ediyor ve onları robotun konuÅŸma mekanizması için emirlere dönüştürüyor. Robot bu sayede 50 kadar ses çıkartma yeteneÄŸine sahip. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!