AraÅŸtırma Dünyasından

Güncelleme Tarihi:

Araştırma Dünyasından
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2005 00:00

Kızartma yağı zehir üretiyorAmerika’da yapılan bir araÅŸtırmaya göre, kızartma için kullanılan yaÄŸlar, damar sertliÄŸi ve Parkinson gibi hastalıklarla iliÅŸkisi olduÄŸu sanılan zehirli HNE maddesi üretiyor. HNE maddesi doymamış sıvı yağın yarım saatten fazla 185 santigrat sıcaklıkta ısıtılmasından sonra oluÅŸmakta. Besinlerden kolayca alınabilen bu çok zehirli madde, hücrelerdeki proteinler ve diÄŸer moleküllerle reaksiyona girmekte. Daha önceki araÅŸtırmalarda HNE maddesinin damar sertliÄŸi, Parkinson, Huntington hastalığı ve inmeye neden olduÄŸu ortaya çıkmıştı. Hatta son yıllarda ülkemizde de çok saÄŸlıklı olduÄŸu söylenen (ısıtılmış) soya yağında da HNE’ye benzeyen üç diÄŸer zehirli madde daha saptanmış. Kızartma yağı özellikle de tekrar tekrar kullanılması halinde daha tehlikeli hale geliyor. Çünkü sıvı yaÄŸların yeniden ısıtılması HNE maddesinin de çoÄŸalmasına neden olmakta. Bilim adamları bundan sonraki çalışmalarda HNE maddesinin ne kadar düşük ısıda oluÅŸtuÄŸunu araÅŸtıracaklar.Ãœniversiteli gençlerimizden ilginç projelerBThaber gazetesinin onuncu yılı nedeniyle yürürlüğe giren BThaber kampus projesine, yaklaşık yüz üniversiteli 50 projeyle katıldı. 27 üniversiteden 97 öğrencinin katıldığı BT haber Kampus projesi tamamlandı. Haftalık biliÅŸim gazetesi Bthaber’in onuncu yılı nedeniyle hazırlanan proje sayesinde çalışmalarını sunma olanağı bulan öğrencilerin projeleri Bthaber gazetesinin web sayfasında yayımlandı. www.bthaber.com.tr/kampus adresinde "Akıllı Kapı Projesi"nden, "Hair Simulation"/Saç tasarımı. "Yüz Takipçisi", "Evrensel Ä°nternet Polisi" ve "e-Eczane"ye kadar birbirinden ilginç 50 proje yer alıyor. Beykent Ãœniversitesi Yönetim BiliÅŸim Sistemleri bölümünden Bülent CoÅŸkun’un projesi, Ä°nternet kullanımında daha güvenli bir ortam saÄŸlayarak, Ä°nternet suçları ile mücadele etmeye dayanıyor. Evrensel Ä°nternet Polisi sistemi için günümüz polis teÅŸkilatının çalışma mantığı düşünülmekte. Saç tasarımının diÄŸer maddelere göre daha zahmetli bir çalışma olduÄŸunu düşünen ve saç tasarımında gerçekçi görüntülerin önemine inanan Dokuz Eylül Ãœniversitesi Bilgisayar MühendisliÄŸi bölümü araÅŸtırma görevlisi Göksel Günlü ve dördüncü sınıf öğrencisi Mümin Gözütok, Hair Simulation/Saç tasarım projesini geliÅŸtirmiÅŸler. Projenin hedefi saç hareketlerinin, "Mass-Spring" olarak adlandırılan bir yöntemle bilgisayara aktarılabilmesini saÄŸlamak. En fazla baÅŸvuru yapan BaÅŸkent Ãœniversitesini, altı projeyle Yıldız Teknik Ãœniversitesi ve beÅŸ projeyle de Bilkent Ãœniversitesi takip ediyor. Sosyal erkeÄŸin kalbi daha saÄŸlamAmerika’da yaklaşık olarak 3200 kiÅŸiyle gerçekleÅŸtirilen bir araÅŸtırmaya göre, sosyal iliÅŸkiler erkek kalbi üzerinde olumlu etki yapıyor. Belli bir sosyal çevre içinde yaÅŸayan yaÅŸlı erkeklerin kanında daha az uyarıcı iltihap maddeleri bulunmakta. DoÄŸrudan doÄŸruya arteriosklerozla (damar sertliÄŸi) iliÅŸkilendirilen interlökin Äž6 (IL-6) gibi uyarı maddeleri kalp-dolaşım hastalıkları için bir risk oluÅŸtururlar. Amerikalı bilim adamları araÅŸtırmaları sırasında aralarında interlökin-6’nın da bulundu dört risk faktörünü incelerken katılımcıların ailevi durumları, akraba veya yakın dost sayısı ve dini etkinlikleriyle ilgili bilgiler de edinmiÅŸler. AraÅŸtırmacılar yaÅŸ ortalaması 62 olan grupların sosyal iliÅŸkilerini 1(yalnız) ila 4(çok iyi) puanla deÄŸerlendirmiÅŸler. Kan deÄŸerlerinin karşılaÅŸtırılması sonucunda sosyal iletiÅŸim puanı 1 olan kiÅŸilerin kanındaki interlökin-6 seviyesi daha yüksek çıkmış. Bu verilerden yola çıkan bilim adamları, yalnız yaÅŸayan erkeklerde kalp-dolaşım hastalıkları riskinin daha yüksek olduÄŸu sonucuna varmışlar. Fakat araÅŸtırma sırasında iliÅŸkilerin kalitesi deÄŸil sadece çokluÄŸu dikkatte alındığı için bilim adamları yeni araÅŸtırmalar yapacaklar. Sosyal yaÅŸam ve kalp-dolaşım hastalıkları arasındaki baÄŸlantı kadınlarda ortaya çıkmamış. Bel aÄŸrısı da genetik Sırt aÄŸrısı genelde hatalı oturuÅŸ, saÄŸlıksız yatak veya yetersiz egzersiz gibi faktörlere baÄŸlanır. Sırt aÄŸrısının çok yaygın oluÅŸu yatak üreticilerine bile yaradı. Her gün yeni bir ortopedik yatak türü çıkıyor piyasaya. Fakat Amerikalı ve Japon bilim adamlarından oluÅŸan bir ekip ÅŸimdi bel aÄŸrısının da genetik olduÄŸunu buldu. Ãœstelik de tüm aÄŸrılardan deÄŸiÅŸeme uÄŸramış tek bir gen sorumlu! Bu gen CILP olarak adlandırılan bir proteinin yapıtaşını taşımakta. CILP proteiniyse bel kısmındaki disklerin saÄŸlamlığını dolayısıyla da bel aÄŸrılarının ortaya çıkışını belirliyor. Bilim adamları CILP proteinin aşırı derecede üretilmesi halinde, diÄŸer bir anahtar proteininin etkisini engellemekte ve bunun sonucunda bel bölgesindeki kıkırdak yapı iyi geliÅŸmediÄŸi için diskte bozukluklar ortaya çıkabiliyor diyor Nature Genetics dergisinde (www.nature.com/ng, 1.5.05) Ayrıca bel bölgesindeki disklerin bozulma sürecinde meydana gelen rahatsızlıklarda da daha fazla CILP proteininin üretildiÄŸi saptanmış. Bu nedenle de CILP üretimini kontrol edip, dengeleyebilecek etki maddeleri sayesinde yeni tedavi yöntemlerinin geliÅŸtirilebileceÄŸi sanılmakta. Hong Konglu bilim adamları iÅŸitme genini bulduHong Kong Ãœniversitesi bilim adamları iÅŸitmeden sorumlu geni bulduklarını açıkladılar. Sox2 geni içkulakta iÅŸitmeden sorumlu kıl hücrelerinin (denge ve iÅŸitme hücreleri) ayarlanmasından sorumlu. www.pressetext.at sitesindeki haberde genin bulunuÅŸu sayesinde kalıtımsal sağırlığın da tedavi edilebileceÄŸi bildiriliyor. Bu proje üzerinde on iki yıl boyu çalışan bilim adamları farelerle yaptıkları deneyler sonucunda, Sox2 genindeki her bozukluÄŸun iÅŸitme kaybı ve denge sorunlarına neden olabileceÄŸini bulmuÅŸlar. Fare kulağı insan kulağına çok benzediÄŸi için sonuçlar insanlar için de geçerli. AraÅŸtırmayı yöneten Kathryn Cheah, Sox2 geninden, yeni kıl hücreleri oluÅŸabileceÄŸini ve sağır hastaların bu yenilenme sürecinden, tekrar duyabilecek ÅŸekilde yararlanabileceklerini söylüyor. Orta yaÅŸtaki fazla kilolar bunama riskini üçe katlıyorAmerika’daki Ulusal SaÄŸlık Enstitüsü bilim adamları, orta yaÅŸlardaki fazla kiloların bunama riskini %74’e kadar, aşırı ÅŸiÅŸmanlarda ise %200’e kadar yükselttiÄŸini açıkladılar. Bilim adamları bu nedenle ÅŸiÅŸmanlığın yaygınlaÅŸması halinde bunamayla ilgili hastalıklarda bir patlamanın yaÅŸanabileceÄŸi konusunda endiÅŸeliler. AraÅŸtırmada beden kitle endeksi 30’u aÅŸan 10.000 kiÅŸinin zihinsel yetisi üç kuÅŸak boyu incelenince, bilim adamları ÅŸiÅŸman bedenin de bunama riskinde önemli bir rol oynadığını görmüşler. Bilim adamları ÅŸiÅŸmanlığın bunama riskini doÄŸrudan doÄŸruya beyni etkileyerek yükselttiÄŸini ya da kardiovasküler hastalıklar ve diyabete baÄŸlı olarak geliÅŸtiÄŸini sanıyorlar. Tahminlere göre bunama hastalıkları, dünya nüfusunun yaÅŸlanmasına baÄŸlı olarak önümüzdeki 20 yıl içinde yaklaşık olarak %400 oranında daha fazla görülecek. Ve bazı öncelemeler ise 2050 yılında yaklaşık 45 milyon kiÅŸinin bunama hastalığına yakalanacağı yönünde. Neandertal ve sırtlanın, maÄŸara ve yiyecek mücadelesiFransa’da bulunan üst baldır kemiÄŸindeki izlerden, Neandertal adamının sırtlanlarla mücadele içinde yaÅŸadıkları anlaşıldı. 41.000 yıllık geçmiÅŸi olan üst baldır kemiÄŸi, batı Fransa’da sırtların da yaÅŸamış olduÄŸu bir maÄŸarada bulunmuÅŸ. MaÄŸarada bulunan bazı hayvan kemikleri üzerinde hem sırtlarının diÅŸ izleri hem de kesici aletler izlerinin bulunduÄŸunu söylüyor, Bordeux Ãœniversitesi’nden Cédric Beuval, PNAS dergisinde. Neandertal kemiÄŸinin de hayvanlar tarafından ama büyük bir olasılıkla sırtlanlar tarafından diÅŸlendiÄŸi tahmin edilmekte. Bu da bilim adamlarına göre orta Paleolitik dönemdeki rekabeti yansıtmakta. Ayrıca üst baldır kemiÄŸinin biçimi de Neandertal insanının sanılandan çok daha geniÅŸ alanlarda dolaÅŸtığını ve hareketliliÄŸin modern insanın Avrupa’ya gelmesinden önce baÅŸladığını kanıtlamakta. Avrupa’da her saat başı bir astım hastası ölüyorSon bir araÅŸtırmaya göre, Avrupa genelindeki 30 milyon astım hastasından 1,5 milyonu, hastalığın haftada en az bir krize neden olan ağır biçimine sahip YaÅŸamlarını korku içinde geçiren bu hastaların beÅŸte biri hafta bir kez astım krizi yaşıyor. Astım, hastaların yaÅŸam kalitesini önemli ölçüde düşürmekte. Hastaların üçte biri astım yüzünden dostlarıyla bir araya gelemedikleri, tiyatroya ve sinemaya gidemedikleri için sosyal yaÅŸantılarının olmadığından yakınıyor Hastalık, katılımcıların %20’sinde iÅŸlerini ve eÄŸitimlerini yarım bıraktıracak kadar etkili olmuÅŸ. Uzmanlar batı Avrupa’da saat başı bir astım hastasının yaÅŸamını yitirdiÄŸini oysa ölüm vakalarının %90’ının hastaların aydınlatılması, daha iyi tedaviler ve uygun saÄŸlık politikalarıyla önlenebileceÄŸini düşünüyorlar. Cinsel uyarı için içkiyi düşünmek bile yetiyor!Ä°nsanlar alkolün etkisini farklı ÅŸekillerde hissederler. Bu hem erkek hem de kadın için geçerlidir. Kimileri bir iki kadehle neÅŸelenirken, bazı insanlar daha birinci kadehten sonra gevÅŸemeye baÅŸlar ve ikinci kadehten sonra uyur kalır. Fakat alkolün bir de afrodizyak etkisi var tabii. Amerikalı ve Alman bilim adamlarından oluÅŸan bir araÅŸtırma ekibi ÅŸimdi ilginç bir sonuca ulaÅŸtı. Erkeklerde içkinin düşüncesi bile cinsel uyarı etkisi yapıyor.Şöyle, erkeklerin bu etkiyi hissedebilmeleri için erkeklerin "rakı" veya "bira" gibi sözcükleri görmeleri bile yeterli. Hatta bu etki sözcüklerin bilinçsiz olarak algılanması halinde bile erkeÄŸin libidosu harekete geçebiliyor. Bununla birlikte bu etki erkeÄŸin içki deneyimiyle de ilgili. Birkaç "esaslı" içkiden sonra çakırkeyif olan erkekler, sadece içkiyle ilgili sözcükleri gördüklerinde bile cinsel olarak uyarılabiliyorlar. Fakat içki içtikten sonra gevÅŸeyen ve uyuyanlar, uyarıcı etkiyi de hissetmiyor. Bremen Uluslararası Ãœniversitesi’nden Markus Denzler ve arkadaÅŸlarının konuyla ilgili araÅŸtırma raporu Addiction dergisinde yayımlandı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!