Araba alma kitap al

Güncelleme Tarihi:

Araba alma kitap al
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2010 00:00

Sahaflar ve koleksiyonerler bir kitabı okuyup, kapağını kapatmakla yetinmiyor. Onlar için kitap aynı zamanda durduğu yerde değerlenen bir nesne. Nadir bulunan bir kitap ikinci el otomobil fiyatına alıcı bulabiliyor. Mesela Müteferrika döneminde basılanlara paha biçilemiyor. Beyoğlu Belediyesi’nin 14-26 Eylül’de Taksim Gezi Parkı’nda dördüncüsünü düzenlediği Sahaflar Festivali vesilesiyle sahaflara kulak verdik

Yıllar içinde değişen okuma alışkanlıkları ve internete rağmen sahaf piyasası hala hareketli. “Bulunmayan şeyin piyasası olmaz” dense de, kimi nadir kitapların fiyatları neredeyse ikinci el araba değerine ulaşıyor. Tünel’deki Librairie de Pera’nın sahibi Uğur Güraçar, “Kitaplarla ilgili insanların çok fazla duygu ve yönelimi var” diyor: “Kitap faydalı, hayırlı, kutsal bir nesne olarak görülür. Türkiye’deyse insanlar genelde kitaba yararı açısından bakar. Oysa bu sadece bir yönü. Kitabın bir de nesne değeri var. Bir bakıma eşyadır. Kitaba değerini veren basıldığı matbaa, cildi, o baskının editörü, içindeki bir ithaftır... Onu var eden şartlar itibariyle bambaşka bir değer ifade eder. Bu değer, kitaba sadece içeriğinin yararına bakanlar için şaşırtıcı olabilir.”
Güraçar her eski kitabın değerli olmadığına da dikkat çekiyor: “Ekonomik dengeler kitaplar için de geçerli; fiyatları arz ve talepler belirler. Koleksiyonerlerin merakları da değerlerini etkiler. Tarih kitapları, seyahatnameler, yemek kitapları hatta kitaplar hakkındaki kitaplar... Hepsi ayrı merak konuları; bunun için de alıcıları farklı. Ancak matbaacılığın ilk dönem örnekleri, içerik ne olursa olsun her zaman önemli. Buna matbaacılığın ‘beşik devri’ denir. Her ülkenin kendi beşik devri var. Avrupa’da 1493’ten 1500’a kadar sürüyor. Bizdeyse yaklaşık 300 yıllık gecikmeyle başlayan, 1729 Müteferrika dönemi.”

HERKES MÜTEFERRİKA PEŞİNDE

Koleksiyonerlerin en çok peşinde koştuğu kitaplar İbrahim Müteferrika’nın bastıkları. Mesela Müteferrika’nın 1729’de bastığı ilk kitap, Arapça-Osmanlıca-Farsça sözlük Vankulu Lugatı’nın ilk baskısı bulunamıyor. Bir diğer Müteferrika baskısı da yabancılara Türkçe öğretmek üzere Fransızca-Osmanlıca hazırlanan Holderman’ın Grammaire Turque kitabı. Kitap, 1730’da İstanbul’da hazırlandı ama neredeyse tüm baskılar paketlenip yurtdışına gönderildi. Koleksiyonerlerle birlikte sahafların da heyecanla peşinden koştuğu bir diğer kitapsa 1732’de Katip Çelebi tarafından yazılan ‘Kitab-ı Cihannuma’. İçinde harita ve gravürler bulunuyor. Bilinen bir kopyası şu an Denizler Kitabevi’nin sahibi Turgay Erol’da.
Müteferrika baskıları dışında en çok ilgi gören kitapların başında da 1839 basımı Miss Pardou imzalı ‘Beauties of Bosphorus’ (Boğazın Güzellikleri) geliyor. İçinde İstanbul’un 100’e yakın gravürü bulunan kitabın fiyatı cildine, gravürlerinin temizliğine ve durumuna göre 4 bin liraya kadar çıkabiliyor. Osmanlı’da basılmış ilkler de her zaman rağbet görüyor; ilk yemek kitabı, ilk telefon rehberi... Örneğin Şanizade Ataullah Efendi’nin 1820’de yazdığı Osmanlı’nın ilk anatomi kitabı Hamsei Şanizade’nin değeri 5-6 bin lira arasında.

NEDRET İŞLİ (TURKUAZ SAHAF)
Bazen fiyatlar şişiriliyor


Bazı kitaplar, 10-15 yılda bir ortaya çıktığında fiyatı ancak müzayedeyle belirlenebilir. Piyasası olmayan bir kitaba fiyat oluşturmak için müzayedeler iyi bir araç. Ancak daha kolay bulunabilecek kitaplar için düzenlendiğinde müzayedeler kitapseverleri buluşturan bir sosyal etkinlik olmalı. Bazen insanlar kendilerini kaptırıyor, toplumsal bir cinnet halinde bazı kitaplara olduğundan çok daha yüksek bir fiyat veriyor. Bu kitaplar piyasaya zarar veriyor, koleksiyonerler darıltılıyor ve yeni başlayanların şevkini kırıyor.

İBRAHİM YILMAZ (SİMURG)
Türkiye’nin Amazon’unu kuruyoruz


Gençler internetten iki tıkla aradığı kitaba ulaşmak istiyor. Artık internet satışı olmayan sahafın yaşaması çok zor. Simurg olarak biz de dükkanı internet ortamına taşıyoruz. Eskiden İngiltere’ye, Almanya’ya kataloglar yollarken, internet sayesinde buna gerek kalmadı. İnternet ofisimizdeki 20-25 bin kitabı 100 bine çıkaracağız. Yaklaşık 14 aydır Amazon.com tarzında bir site üzerinde çalışıyoruz, bir-iki aya kadar hazır olacak. Kayıtlı satıcılarımız kitaplarını kullanılmışlık oranları ve fiyat aralıklarıyla sergileyecek. Amazon.com’dan daha bilimsel ve sosyal network ağı olan bir sistem.

LÜTFÜ SEYMEN (MÜTEFERRİKA)
E-kitap iyi de ya elektrikler kesilirse


Bazı insanlar, “Canım artık kitaplar dijital ortamda, düğmeye basınca okuyorsun” diyerek kitaba burun kıvırıyor. Onlara Umberto Eco’nun “Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın” kitabını ve elektrik kesintisine hazırlıklı olmalarını tavsiye ediyorum. Kitabı hissetmek, kokusunu duymak ve harfleriyle sözcüklerin içine girmek bambaşka bir şey. Dijitalliğin sahaflığı öldürdüğü doğru değil. Sotheby’s veya Christie’s öldüğü zaman biz de kapatırız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!