Annesi ‘gizli fuhuş’tan fiÅŸli diye öÄŸrenci okuldan atılamaz

Danıştay, Polis Okulu’ndan bir öğrencinin, annesinin 39 yıl önce ‘gizli fuhuÅŸtan’ fiÅŸlendiÄŸi gerekçesiyle atılması kararını iptal etti.Davacı öğrencinin annesi 1966 yılında 15 yaşındayken ‘gizli fuhuÅŸtan’ gözaltına alındı ve fiÅŸlendi. 1969 yılında 18 yaşında, öğrencinin babası ile tanıştı ve imam nikahlı olarak yaÅŸamaya baÅŸladı. 3 çocuk dünyaya getiren anne, 2000 yılında imam nikahlı kocasıyla resmi nikah yaptı. Daha sonra oÄŸlu Polis Okulları sınavını kazandı. Ancak güvenlik soruÅŸturması kapsamında annenin kayıtları ortaya çıktı. Bunun üzerine, öğrenci Polis Okulu’ndan atıldı. Atılan öğrenci, iÅŸlemin iptali için Ankara 3. Ä°dare Mahkemesi’ne baÅŸvurdu. Mahkeme davayı reddetti. Bunun üzerine dava Danıştay’da temyiz edildi.Danıştay 8’inci Dairesi, idare mahkemesi kararını yerinde bulmadı, iÅŸlemin iptali yönünde karar verdi. Kararda, annesinin ‘gizli fuhuş’ suçundan fiÅŸlenmesi nedeniyle, öğrencinin okulla iliÅŸiÄŸinin kesilmesinde ‘hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı’ kaydedildi. Kararda, özetle şöyle denildi:Polis okulları öğrenci adaylarında aranan nitelikleri düzenleyen Polis Okulları YönetmeliÄŸi’nin 8/m maddesinde adayın kendisi, annesi, babası, kardeÅŸleri ve eÅŸi hakkında yapılabilecek soruÅŸturmada Emniyet TeÅŸkilatı’na girmesine engel bir hali bulunmaması gerektiÄŸi kuralına yer verilmiÅŸtir. Bu düzenlemeye göre, polis olmak isteyenler ve sayılan yakınlarının da adayın Emniyet TeÅŸkilatına girmesine ‘engel halin’ varlığının araÅŸtırılacağına iliÅŸkin kuralla idareye aday seçiminde geniÅŸ takdir yetkisi tanınmıştır.‘Engel hal’, ‘kamu güvenlik ve esenliÄŸini yakından tehdit eden nitelikte bulunması ya da Anayasada sayılan cumhuriyetin temel niteliklerine karşı yönlenmiÅŸ faaliyetlerle, yasadışı ideolojik faaliyetler, anarÅŸi ve terör fiilleri ve bu fiilleri destekler nitelikte olması’ ÅŸeklinde tanımlanmıştır.Bu ilkeler dışında yapılacak her türlü niteleme hukuki olmaktan ziyade, adayın suça yatkınlığını ölçen sosyal-psikolojik deÄŸerlendirmelerdir ki, bu tür yaklaşımlarla anayasal bir hakkın kısıtlanması açıkça hukuka aykırıdır.Â