Amerikan televizyonunda Economist yazısına kızdı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2009 00:00
Meksika’ya geçmeden önce, ABD’deki temasları kapsamında PBS televizyonundaki bir programa da katılan Başbakan Erdoğan, The Economist dergisinde çıkan bir makaleyle ilgili soruyu da yanıtladı. İran ve Sudan ile yakınlaşırken, İsrail’e karşı tavır takınmasını İslamcı yaklaşım olarak niteleyen ve Washington’da test edileceğini öne süren makale için Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunu yazan köşe yazarının önce kendini test etmesi ve düzeltmesi, kendisiyle yakından tanışması gerekiyor.”
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan PBS televizyonunda yayımlanan ‘Charlie Rose Show’ adlı programa konuk oldu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, verdiği geniş röportajda, Türkiye’de bir süredir gündemi meşgul eden ‘köşe yazarları polemiği’ne de değindi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre Erdoğan, Economist Dergisi’nde yayınlanan, “İran ve Sudan ile yakınlaşırken, İsrail’e karşı tavır takınmasını İslamcı yaklaşım olarak niteleyen ve Başbakan’ın Washington’da test edileceğini öne süren” bir makaleyi de röportajda değerlendirdi. Bu ifadenin, bunu söyleyen yazarın kendi düşüncesi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
Beni tanısa, eğer kastı yoksa yazısını değiştirirdi
“Halkı Müslüman olan bir ülkenin başbakanı olsam da, bu durum, halkı Hıristiyan olan ülkelerle diyalog kurmamızı engellemez. Bunu yazan köşe yazarının önce kendini test etmesi ve düzeltmesi, kendisiyle yakından tanışması gerekiyor. Tayyip Erdoğan ile yakından tanıştığı zaman, ben inanıyorum ki, eğer kastı yoksa, art niyetli değilse, o zaman bu yazısını kendiliğinden değiştirir. Bu modern dünyada bunu bilmesi lazım. Bize ayrıca saygı duyması lazım. Ben, Türkiye’de yüzde 47 oy almış ve parlamentoda yüzde 65 temsil oranına sahip olan bir siyasi partinin lideriyim. Bir köşe yazısı yazmak da hiçbir şeyi belirleyemez, belirleyici bir yazı değil.”
Koordineli dezenformasyon bizi güçlendiriyor
“Bu yazıların neyi amaçladığına” dair bir soru üzerine de Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin şu anda büyüyen, ilerleyen bir ülke olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bir tarafta düzenli, koordineli bir şekilde dezenformasyon var. Bu temsil ettiğim partiye yönelik olabilir, bize yönelik olabilir veya çıkarları bunu gerektirebilir. Çünkü ülkemin içinde de bir noktada sıkıntılı olanlar var. Yani içeride bu işi başaramayanların bu tür uzantıları olabilir, paylaştıkları yerler olabilir. Ama bunlar bizim özellikle halkımızın nezdinde, tasarrufunda siyasi irade olarak gözünden düşürecek şeyler değil, giderek güçlendiren şeylerdir.”
Anadolu Ajansı’nın haberine göre Erdoğan, Economist Dergisi’nde yayınlanan, “İran ve Sudan ile yakınlaşırken, İsrail’e karşı tavır takınmasını İslamcı yaklaşım olarak niteleyen ve Başbakan’ın Washington’da test edileceğini öne süren” bir makaleyi de röportajda değerlendirdi. Bu ifadenin, bunu söyleyen yazarın kendi düşüncesi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
Beni tanısa, eğer kastı yoksa yazısını değiştirirdi
“Halkı Müslüman olan bir ülkenin başbakanı olsam da, bu durum, halkı Hıristiyan olan ülkelerle diyalog kurmamızı engellemez. Bunu yazan köşe yazarının önce kendini test etmesi ve düzeltmesi, kendisiyle yakından tanışması gerekiyor. Tayyip Erdoğan ile yakından tanıştığı zaman, ben inanıyorum ki, eğer kastı yoksa, art niyetli değilse, o zaman bu yazısını kendiliğinden değiştirir. Bu modern dünyada bunu bilmesi lazım. Bize ayrıca saygı duyması lazım. Ben, Türkiye’de yüzde 47 oy almış ve parlamentoda yüzde 65 temsil oranına sahip olan bir siyasi partinin lideriyim. Bir köşe yazısı yazmak da hiçbir şeyi belirleyemez, belirleyici bir yazı değil.”
Koordineli dezenformasyon bizi güçlendiriyor
“Bu yazıların neyi amaçladığına” dair bir soru üzerine de Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin şu anda büyüyen, ilerleyen bir ülke olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bir tarafta düzenli, koordineli bir şekilde dezenformasyon var. Bu temsil ettiğim partiye yönelik olabilir, bize yönelik olabilir veya çıkarları bunu gerektirebilir. Çünkü ülkemin içinde de bir noktada sıkıntılı olanlar var. Yani içeride bu işi başaramayanların bu tür uzantıları olabilir, paylaştıkları yerler olabilir. Ama bunlar bizim özellikle halkımızın nezdinde, tasarrufunda siyasi irade olarak gözünden düşürecek şeyler değil, giderek güçlendiren şeylerdir.”